Jimmy bir seri katili hamile bıraktığı haberini önce Pek iyi karşılamadı. | Open Subtitles | في البداية لم يتلقى جيمي انباء حمل قاتلة متسلسة منه بشكل جيد |
Sanırım Eska'yla ayrılma işi Pek iyi gitmedi değil mi? | Open Subtitles | لذا أعتقد الأنفصال عن أيسكا لم يجري بشكل جيد ؟ |
Burada olmana sevindim Cole. Dostumuz şerif, Pek iyi değil. | Open Subtitles | سعيد لوجودك هنا ، كول صديقنا الشريف ليس بحالة جيدة |
Pek iyi görünmüyorsun. Ama tatlım, sen de benimle gelsen? | Open Subtitles | والآن يا فرانك اذهب إلى المتجر ثم عد للمنزل لتتناول دواءك فأنت لا تبدو بصحة جيدة |
Komutan Kalfas'ın davranışı nedeniyle sizden özür dilerim. Diplomaside Pek iyi değildir. | Open Subtitles | اعتذر بالنيابة عن كالفاس هو ليس جيداً في الدبلوماسية |
Ben Pek iyi uyuyamadım, ama ev gayet iyi. | Open Subtitles | لا أَنَامُ جيداً في أي مكان لكن البيت لطيف |
Yani her zaman hoş görünüyorsun ama şu anda Pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أعني أنت تبدين بحالة جيدة دائماً، لكنك لا تبدين بحال جيدة جداً |
Şu aralar Türklerle ilişkilerimiz Pek iyi değil. | Open Subtitles | الآن .. العلاقات مع الأتراك ليست جيدة جدا نيكسون أزعجهم |
En son ergen bir kızı yetiştirmeye çalıştığımda işler Pek iyi gitmemişti. | Open Subtitles | المرة الأخيرة التي حاولت بها رعاية فتاة مراهقة، لم تنتهي بشكل جيد. |
Ama annenle Pek iyi anlaşmıyorduk. | Open Subtitles | ولكنني وأمك لم نكن سعيدين دوماً بشكل جيد معاً |
Demek ki, bu Pek iyi olmayacak. | Open Subtitles | حسنا، إذن سوف لن تتعامل بشكل جيد مع هذا. |
Mary Pek iyi hissetmiyor. Bebekle beraber evde kalacağız. | Open Subtitles | مارى ليست بحالة جيدة سوف نمكث فى المنزل مع الطفل |
Linda kendini Pek iyi hissetmiyordu. O sadece uyuyordu... | Open Subtitles | ليندا لم تكون بحالة جيدة .. لقد كانت نائمة فقط |
Hayır onu evden çıkartamazsınız, ayrılmayı kendisi istemeli... ya da tanrı korusun, zavallıcık son zamanlarda kendini Pek iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | هذا سؤال مشروع أنت لا تستطيع طردها هي يجب أن تقرّر الرحيل ، والا لاسمح اللّه مسكينة لم تكن تشعر انها بصحة جيدة مؤخرا |
Arkadaşını yere serdi ki adam şimdi Pek iyi değil. | Open Subtitles | الذي هو الان ليس بصحة جيدة. حسنا,هذا مدهش |
Zamanlama Pek iyi değil , hepsi bu. | Open Subtitles | انه الوقت, على الارجح ليس جيداً في إعطاء كل شيئ |
Matematiğim Pek iyi değil ama kısa sürede çok artıyor. | Open Subtitles | أنا لست جيداً في الرياضة لكن الرقم يتعاظم بسرعه. |
- Pek iyi değil Mike. En son konuştuğundan daha kötü. | Open Subtitles | - ليست بحال جيدة يا مايك، أسوأ منذ أن تكلمت معه |
- Sanırım yaptığın şeyde Pek iyi olmadığından | Open Subtitles | لم يكن هذه سهل اعتقد لانيك لستى جيدة جدا فيما تفعلين |
Bu tarz yerlerde Pek iyi hissetmediğimi bilirsin. | Open Subtitles | أنتَ تعلم , فأنا لا أتحمّل ركوب القوراب بشكل جيّد |
Size karşı dürüst olacağım çocuklar. Pek iyi değilim bu aralar. Hele bu sabah hiç iyi değilim. | Open Subtitles | سأكون صادقاً معكم يا شباب أنا لست بخير, نهائياً هذا الصباح |
Kitty ve ben Evan'ı parka götürmeye başlamadan öncesine kadar Pek iyi günler geçirmiyorduk. | Open Subtitles | تعلم كيتي وانا لم نكن بحال جيد حتى قبل ان تبدأ اخذ ايفان للمنتزه .. |
Babanı eve götüreceğim, Pek iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | سآخذ والدك إلى المنزل إنه يشعر بتوعك |
Özel günlerle ve o günlerde verilen hediyelerle aram Pek iyi değildir. | Open Subtitles | لا أجيد التعامل مع المناسبات الخاصة أو الهدايا التي يتم تبادلها فيها |
Deyişlerle aram Pek iyi değildir bilirsin. | Open Subtitles | أنا لست جيدا مع التعبيرات تعلمين ذلك . 107 00: 06: |
Pek iyi bir iş çıkaramadım ama. | Open Subtitles | , ليس أفضل أعمالي على أية حال أرادت أن تظهر بسن الـ48 |