ويكيبيديا

    "pekmez" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الدبس
        
    • العسل الأسود
        
    • ودبس
        
    • دبس
        
    • مولاسيس
        
    • شراب القيقب
        
    Eminim un, pekmez ve zencefiliniz vardır. Open Subtitles بالتأكيد عِنْدَكَ طحينُ، الدبس والزنجبيل؟
    Nadire. pekmez yoksa bak bu Hüseyin var. Open Subtitles نادرة، إذا فرغ منّا الدبس فلدينا حسين هنا
    Görünen o ki, pekmez, kenevir yetiştirmek için ortak bir toprak maddesi Open Subtitles تبين بأن مادة العسل الأسود من الأضافات الشائعة للتربة المعدة لزراعة القنب
    Garip olan... bu sabah vurularak öldüğünde ayakkabılarının altında pekmez vardı. Open Subtitles شئ غريب كان لديها العسل الأسود على باطن حذائها عندما أرديت بالرصاص هذا الصباح.
    Galiba dünya gerçekten de patatesler ve pekmez kadar güzel. Open Subtitles أعتقد بأن العالم حقا حلو كالبطاطا ودبس العسل
    # patatesler ve pekmez # # biraz istersen, sadece söyle # # ılık ve yumuşak tıpkı köpek yavrusu ve çorap # # krema ve şekerlemeyle dolu # # patatesler ve pekmez # # cebir dersinden çok daha tatlı # # karnın gurulduyorsa # Open Subtitles * البطاطا ودبس السكر * * إذا تريد البعض , أسأل وحسب * * إنها دافئة وناعمة مثل الجراء والجوارب *
    Kediyi bırak da git biraz pekmez al. Open Subtitles ضعي القطة أرضاً وأذهبي لشراء بعضاً من دبس السكر
    "Yarın pekmez konyak olacak." Open Subtitles مولاسيس غدا سنحضر الكونياك
    Sevgilinin göbeğinde pekmez yalamadın mı hiç? Open Subtitles ألم تحب أبداً "شراب القيقب" أو التحلية لمعدتك ؟
    15 Ocak 1919'da sıcaklık, aniden yükseldi ve pekmez iyice sıvı hale gelince, tank çatladı. Open Subtitles درجة الحرارة ارتفع فجأة يوم 15 يناير عام 1919، وأصبحت الدبس جدا السائل ص، والضريبة على القيمة المضافة...
    Bu pekmez. Open Subtitles أنها الدبس
    pekmez. Open Subtitles أنها الدبس
    Peki, pekmez, kenevir yetiştirmede kullanılır,doğru mu? Open Subtitles حسنا يتم استخدام العسل الأسود في زراعة القنب، أليس كذلك؟
    "Mısır ekmeğimin yanına pekmez alayım." Open Subtitles "دعني احصل علي العسل الأسود و عيش الذرة"
    Hadi. Bugünlerde kim pekmez kullanıyor. Open Subtitles هيا من يستخدم العسل الأسود هذه الأيام
    20 kasa pekmez kaydımız var. Open Subtitles لدينا عشرون صندوق من العسل الأسود.
    # Onun için koparır herkes yaygara # # patatesler # # ve pekmez # Open Subtitles * إنها قليلة وسميكة * * إنها ستجعل الجميع يصرخ * * للبطاطا * * ودبس السكر *
    # patatesler ve pekmez # # yapılacaklar listende kalan tek şey # # kısa ve kalın # Open Subtitles * أنت تعرف بإنك تبدأ بالأكل بما يكفي عندما تبدأ برؤية النجوم * * البطاطا ودبس السكر * * إنها الشيء الوحيد الذي تبقى بقائمة مهامك *
    # patatesler ve pekmez # # biraz istersen... # Open Subtitles * البطاطا ودبس العسل * * ... .
    Her şey, sağlam yapılmamış bir pekmez tankıyla başladı. Open Subtitles بدأ كل شيء مع سيئة ضريبة القيمة المضافة مبنية من دبس السكر.
    pekmez, bal ve Jack Daniels.* Open Subtitles دبس السكر، عسل وجاك دانيلز
    Hadi Bay pekmez, gidelim. Open Subtitles (تعال ، سّيد (مولاسيس دعنا نَذْهبُ .
    Benden söylemesi, tadı aynı pekmez gibi. Open Subtitles أؤكد لكِ، مذاقه كمذاق شراب القيقب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد