ويكيبيديا

    "piknik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نزهة
        
    • النزهة
        
    • بنزهة
        
    • لنزهة
        
    • النزهات
        
    • للنزهة
        
    • نزهه
        
    • التنزه
        
    • نتنزه
        
    • للتنزه
        
    • كنزهة
        
    • النزهه
        
    • نزهتنا
        
    • بنزهات
        
    • نزهات
        
    Senin için bir piknik gezisi değildi biliyorum ama artık evdesin. Open Subtitles أعرف أنها لم تكن نزهة بالنسبة لكِ, ولكنك في منزلك الآن.
    Central Park'ta yaptığımız piknik yüzünden hala benimle dalga geçiyorlar. Open Subtitles فهم ما زالوا يضايقوني بعد نزهة لنا في الحديقة المركزية
    (birisiyle yarışacağını belirtmek için kullanılan deyim) piknik sepetim yok. Open Subtitles ليس لدىّ سلة نزهة خلوية او قبعة في هذه اللحظة
    Unutma çikolatayla kaplanmış çileklerin olmadığı bir piknik, piknik olur mu? Open Subtitles دعنا لا ننسى كيف تكون النزهة من غير خليط الشوكولاته والفراولة؟
    Arkadaşlar, buraya bir timsahı kurtarmak için geldik piknik yapmaya değil. Open Subtitles يا رفاق , نحن هنا لننقذ تمساحاً وليس للقيام بنزهة خلوية
    Babam piknik ayarlamıştı, ama annem babanla Metropolis'de. Open Subtitles أبي كان يخطط لنزهة لكنها الآن في متروبوليس مع والديك
    piknik tüpü almakla akıllılık etmişiz, değil mi hayatım? Open Subtitles من الجيد أنه لدينا موقد النزهات الصغير يا عزيزتي، صحيح؟
    Son sınıf öğrencilerinden biri, bir piknik masasına çıktı ve güvenlik beklentilerini anlattı. TED وقفز أحد الكبار على طاولة نزهة وتحدث عن توجيهات السلامة.
    At nalları, barbekü alanları, dumanlıklar, piknik masaları, barınak ve bu tarz şeyler istedik. TED أردنا خيول وحفر للشواء وأماكن للمدخنين وطاولات نزهة ومأوى وكل ذلك.
    Bu etikten çok görüntü içindir, fakat bir piknik masasında değilseniz, tabağın altında hiçbir şey olmaması nadir görülen bir şeydir. TED إن هذا يتعلق بالمظهر أكثر من الآداب، لكنه من النادر ألا نرى شيئا تحت الطبق إلا إذا كنت تأكل على طاولة نزهة.
    Zaten kuzeye gideceklerdi. Geçerken bizi de nehrin orada bildiğim mükemmel bir piknik yerine bırakacaklar. Open Subtitles فريق المداهمات ذاهب للشمال على أية حال لذا سيأخذوننا معهم ويلقونا لنأخذ نزهة على النهر
    - Evet. Elbette. - piknik yapmış oluruz. Open Subtitles ـ ستكون نزهة ـ أيجب علينا الحصول على نزهة ؟
    Ama bakın, buraya piknik yapmak için toplanmadık. Open Subtitles ولكن ، انظروا نحن لسنا بصدد نزهة في حديقة ، هنا
    Ailenizle öğle yemeği yediğiniz piknik masası, partnerinizle yaptığınız romantik yürüyüş için pek uygun olmayabilir veya iş arkadaşınızla yapacağınız iş konuşması için. TED لذلك قد لا تكون طاولة النزهة حيث تتناول الغداء مع عائلتك مناسبة للمشي الرومانسي مع شريك أو الحديث مع بعض الزملاء في العمل.
    Öğle yemeğimizi kayalara yakın piknik yerinde yapacağız. Open Subtitles سوف نتناول الغداء اثناء النزهة قريب من الصخور الرائعه
    O zaman oradayken bir piknik yapmamız için ayarlamalar yapmam iyi olmuş. Open Subtitles إذن يسرّني جدًا بأنني رتبت لنا بأن نحظى بنزهة حينما نحنُ هنالك،
    piknik dediğin genellikle dışarıda yapılır. Open Subtitles نخرج لنزهة , بالعادة تكون في الهواء الطلق
    Ama piknik masamızın ayağı sallandığı için bir deste kartı altına koymuştum. Open Subtitles كانت طاولة النزهات خاصتنا تتأرجح فأخذت حزمة من تلك البطاقات ووضعتها أسفل القائمة
    Biliyor musun, son bir yıl içinde piknik yaptığımızı hatırlamıyorum? Open Subtitles أتعرفين ، لا أعتقد بأننا قد خرجنا للنزهة منذ سنوات؟
    Buna kıyasla Kahire plajda piknik gibiydi. Open Subtitles عملية القاهره تعتبر نزهه على البلاج مقارنة بهذه
    Onu ve ailesini piknik yerine kadar 150 kilometre boyunca takip ediyorsun. Open Subtitles و أنت تتبعته هو و عائلته حوالي 100 ميل إلى منطقة التنزه
    Golf sahasında piknik yaparız dedi. Hoşuma gitti benim de. Open Subtitles لقد قال بأن يجب علينا أن نتنزه في ملعب القولف ، حيث ذلك لطيفاً
    Planların olduğunu biliyorum, ve keşke şu piknik işini yapabilseydik, ama yapamam. Open Subtitles أعرف أنك خططـت لهذا اليــوم وأتمنـى أن أذهب للتنزه معك لكننـي لا أستطيــع
    Sanki piknik gibi, değil mi? Çok üzgünüm. Open Subtitles , يالها من فكرة رائعة تبدو كنزهة , أليس كذلك ؟
    Umarım piknik fikrim hoşuna gitmiştir. Open Subtitles اتمنى انكِ لم تنزعجِ من هذه النزهه المفاجأه
    İnsanlar, çocuklarını getirecekler senle ben, eski yerimizde piknik yapabileceğiz. Open Subtitles أنا و أنتِ، نستطيع عمل نزهتنا عند المكان القديم
    Telefonla konuşan ve piknik yapan insanlarla çevriliydim. TED كنت محاطًا بأشخاص يتحدثون على الهواتف الخلوية ويقومون بنزهات.
    Yakında harika bir piknik yapacağız. Open Subtitles نحن لها واحدة من نزهات كبيرة لدينا في وقت قريب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد