- Seni çok mu rahatsız ediyor? - Evet. Bu beni delirtebilir. | Open Subtitles | يبدو ان عدم اكتماله يزعجك هذا يجعلنى مجنون |
Gündüzleri bunu pek hissetmiyorum ama geceleri beni hayli rahatsız ediyor. | Open Subtitles | لا يأتيني هذا الشعور في الصباح و لكنه يزعجني في الليل. |
Daphne, bu konuyu önünde konuşmak beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | دافني أنا حقا غير مرتاح بالتحدث عن هذا أمامك |
Başkasıyla yaşamam seni rahatsız ediyor mu? | Open Subtitles | لست مرتاحة كونك معي و أنا أعيش مع شخصٍ آخر? |
Sıcak olsa da olmasa da üflüyorum ve bu da bazılarını rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أنا أكلها سواء كانت ساخنه أم لم تكن وهو أمر يزعج بعض الناس |
Bakın seve, seve yardım ederim ama bu kadarı da insanı rahatsız ediyor. | Open Subtitles | يا إلهي إسمع أنا أسعد بالتعاون لكن هذا مزعج |
Bu göl canavarı teorisi beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | إن نظرية وحش البحيرة كلها , تضايقني |
İkinci kısmı aslında sizi rahatsız ediyor, değil mi? | Open Subtitles | إنه الجزء الثانى الذى يضايقك حقاً , أليس كذلك؟ |
Görüyor musun, seni de rahatsız ediyor, Doktor. | Open Subtitles | أترى أنه يزعجك ايضاً عزيزى الكأس المنسكب |
Krusty'nin tasarruf için deli dana eti kullanması sizi rahatsız ediyor mu? | Open Subtitles | هل يزعجك أن المطعم يستعمل لحم بقر مصاب بجنون البقر ليوفر النقود؟ لا، لأنهم يوفرون نقودي أنا، المستهلك |
O adamın o kadar zaman İçerde kalmış olması seni rahatsız ediyor mu? | Open Subtitles | هل يزعجك معرفة أنه قضى كل ذلك الوقت في السجن ؟ |
Eski ortağımın, yüksek rütbeli olması beni rahatsız ediyor mu? | Open Subtitles | هل يزعجني ما اذا كان سريكي السابق اعلى مني رتبه |
Eski ortağımın, yüksek rütbeli olması beni rahatsız ediyor mu? | Open Subtitles | هل يزعجني ما اذا كان سريكي السابق اعلى مني رتبه |
Bunu atmak beni rahatsız ediyor ama saklamak da çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | كم يزعجني أن أقوم برمي هذه. و كم يزعجنى اكثر الاحتفاظ بها. |
Jack Bauer'a güveniniz tam biliyorum, ama bir adamın çekinceleri yüzünden böyle önemli bir konuda... kaçamak konuşmanız beni çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | ولكن نراوغ في ردنا بمثل هذا الأمر البالغ بالأهمية بسبب تحفظ شخص واحد يجعلني غير مرتاح |
Bir erkekle el ele tutuşmak beni çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | إمساك الأيدي مع رجل يجلعني غير مرتاح بالمرة |
Bu şekilde konuşmam seni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أجعلكِ غير مرتاحة عندما أتحدث هكذا، أليس كذلك؟ |
Biliyorum ki bu sadece beni değil, diğer görmeyen arkadaşlarımı da rahatsız ediyor. | TED | وأنا أعلم أنه يزعج بعض أصدقائي المكفوفين، ليس انا فقط |
Bu beni çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أقل ما يقال أن هذا مزعج للغاية |
- Beni rahatsız etmiyor. - Beni rahatsız ediyor. At onu. | Open Subtitles | إنها لا تضايقني - إنها تضايقني، ارميه بعيداً - |
Bilemem, sanırım onu neşeli görmek seni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | لا أعرف، أعتقد أنه يضايقك رؤيته سعيد ومغرماً للغاية |
Bu problem yaklaşık on yıldır beni rahatsız ediyor. | TED | وهذه المشكلة ظلت تزعجني لما يزيد عن عقد كامل. |
Bir şey onu rahatsız ediyor. İki gündür laboratuvarın etrafında dolanıyor. | Open Subtitles | شيء ما يزعجه ، لقد ظل يحوم حول المختبر خلال اليومين الأخيرين |
Yargıç neden bu dedikodu seni bu kadar çok rahatsız ediyor 'çünkü ediyor , Tedward. | Open Subtitles | قاضية،لماذا تزعجك هذه الشائعة؟ لأنها كذلك, تدوارد. |
İnsanlara duymak istemedikleri şeylerin söylenmesi canını sıkıyor mu bilmem ama beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | لا أعلم ما إذا كان يُزعجك أمر إخبار الناس أموراً ، لا يرغبون في سماعها |
Ve sinema salonundaki çocuk yine Meksikalıları rahatsız ediyor. | Open Subtitles | والرجل من فلم المسرح يضايق المكسيكين مرة أخرى. |
Bizi bayağı bir zamandır rahatsız ediyor zaten. | Open Subtitles | إنه يزعجنا منذ وقت طويل |
Bir şey beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | شىء ما يضايقنى .. |