Sen şu kamerayı çekmediğin için çocuğun ölecek olması seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | هل يزعجك أن هذا الصبيّ سيموت لأنك لا تريدين أن تطفئي هذه الكاميرا |
Başka biriyle geçireceği bu hayat seni hiç mi rahatsız etmiyor? | Open Subtitles | ولكن بحق، ألا يزعجك أمر الحياة التي سيقضيها مع شخصٍ آخر؟ |
Dur bir dakika, doğru mu anlamışım, aşağılayıcı bir şekilde canına okunmasının manşetlere çıkması seni hiç mi rahatsız etmiyor? | Open Subtitles | انتظر دقيقة, دعني أرى إذا ما كنت أفهم هذا وجودك في الصفحة الأولى حول إذلالك وتعرضك للضرب لا يضايقك مطلقا؟ |
- Bu yüzden bu durum beni hiç rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | لذا أعتقد بأن هذا لا يزعجني على كل حال لا |
Kimseyi rahatsız etmiyorum. Kimse de beni rahatsız etmiyor. Sen de aynısını yapmaya başlasan iyi olacak. | Open Subtitles | لا أضايق أحداً ، ولا يضايقني أحد وأنت يجب أن تبدأ في عمل نفس الشيء |
Ve çalışma arkadaşının hayatının sona ermesi... seni hiç rahatsız etmiyor? | Open Subtitles | ولا يزعجك على الأقل بأنّ زميلك ذاهب إلى حتفه |
Hapishaneleri kötü adamlarla dolu bir yer olarak düşündüğünde bu seni rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | تفكر بالسجن بأنه المكان المليء بالناس المذنبين ولا يزعجك الأمر لهذه الدرجة |
Hapishaneleri kötü adamlarla dolu bir yer olarak düşündüğünde bu seni rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | تفكر بالسجن بأنه المكان المليء بالناس المذنبين ولا يزعجك الأمر لهذه الدرجة |
Hadi ama, herşeyin bu kadar kolay olması seni hiç rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | أعني ، بربّك ألا يضايقك حصول كل ذلك بهذه السهولة ؟ |
Bilgi Edinme Teşkilatı'nda yaptıklarınız seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يضايقك نوع العمل الذي تقوم به في استخلاص المعلومات. ؟ |
Herkesin senin bir pirana balığı olduğunu düşünmesi seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | يعمل هو لا يضايقك ذلك كل شخص يعتقد بأنك هل بيرانا؟ |
Belki de en iyisi budur. Evde beni kimse rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | ربما الوضع أفضل هكذا لا أحد بالمنزل يزعجني |
Hayatımda ilk defa bu insanların hiç biri beni rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | للمرة الأولى لم يعد يزعجني أي من هؤلاء الناس |
Pekala, söylediklerin beni neden rahatsız etmiyor biliyor musun? | Open Subtitles | حسناً ، أتعلم لماذا لا شيء من هذا يضايقني |
Adam kimseyi rahatsız etmiyor, sadece başına koydukları metal yüzünden kafası biraz karışık. | Open Subtitles | الرجل لا يضايق أيّ أحد. أنه فقط يكون مشوشًا بسب تلك الشظيةفيرأسه،ليس منطقيًا.. |
- Beni rahatsız etmiyor. - Beni rahatsız ediyor. At onu. | Open Subtitles | إنها لا تضايقني - إنها تضايقني، ارميه بعيداً - |
Hem bu beni rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | بالاضافة , انه لايزعجني هذا الامر |
Charlotte ile birlikte olman beni rahatsız etmiyor, senin adına seviniyorum. | Open Subtitles | وهو هو لايضايقني بأن لديك شارلوت |
Bira kokusu seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تُزعجكِ رائحة البيرة تلك؟ |
Madem anlaşmanız seni rahatsız etmiyor, beni de rahatsız etmez. | Open Subtitles | بما أن نشاطاتك لا تزعجك أعتقد أنها لا تزعجني |
O zaman hayatta hiç bir şey seni rahatsız etmiyor. Tabiî ki var. Karan'a evlilikten söz et bakalım da yüzü nasıl sapsarı kesiliyor. | Open Subtitles | بالطبع أنزعج, أذكري الزواج لكاران و سيصفر وجهه |
Cinayet sebebini, işlendiği yeri bilmememiz veya herhangi bir kanıtımızın olmaması seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | هو لا يُضايقُك بأنّنا مفقودون تَحْبُّ الأشياءُ دافعاً، حيث القتل حَدثَ، أَو أيّ نوع دليلِ أَو برهانِ؟ |
Bu çığlıklara o kadar yakın çalışmak onu rahatsız etmiyor muydu? | Open Subtitles | لم يضايقه العمل خلال سماع كل هذا الصراخ؟ |
Yine de çok çabuk pes ettiler. Bu başka kimseyi rahatsız etmiyor mu? Amy! | Open Subtitles | و مع ذلك، استسلموا بسهولة ألا يزعج هذا شخصا آخر ؟ |