O yapmacık rahiple buraya geliyor... | Open Subtitles | أنها تسأفر إلى هنا مع ذلك الكاهن المتملق |
- Orada rahiple konuşarak affedilebilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن يُغفر لكَ بالتحدّث مع الكاهن هناك. |
Bana o rahibi getirin! rahiple konuşmak istiyorum! | Open Subtitles | إحضروا لي هذا القس، أحضروه لي أريد التحدث لهذا القس |
Bir doktor yerine bir rahiple daha kolay vakit geçireceğini düşündün. | Open Subtitles | كنت الفكر وكنت لها الوقت الأسهل مع كاهن من طبيب حقيقية. |
Şuradaki kalabalığın içinde birkaç rahiple bir rahibe görünsün istiyorum. | Open Subtitles | في المجموعة هنا أحتاج قس و راهبة و إثنان من الطلبة |
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum, ama bu konuda uzman olan bir rahiple görüştüm... | Open Subtitles | لا أعرفُ كيفَ أقومُ بذلك لكني اتصلتُ بخبير و هوَ قسيس |
Rahibeler uyuşturucu yapıyor, rahiple adamları paraları topluyordu. | Open Subtitles | الراهبات جمعن المخدرات إبن عمنا القسيس كان يعد النقود |
rahiple konuştum, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع الكاهن الحاضر، قال لي التفاصيل |
Kilisede görevli olan rahiple konuşmuştum, bazı ikna çabalarımdan sonra bana işin aslını anlatmıştı. | Open Subtitles | خلال قداس خاص، انا تحدثت إلى الكاهن الحاضر وبعد إصرار قال لي التفاصيل |
Kaçak rahiple ne kadar eğleneceğini sen düşün. | Open Subtitles | تخيّل مقدار المرح الذي ستحظى به مع الكاهن الهارب. |
rahiple biraz zaman geçirsin. Ardından görürsün. | Open Subtitles | أمهلها بعض الوقت مع الكاهن وبعدها ستراها |
Ayrıca Giles'ın bahsettiği rahiple randevum var. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك فعلى المرور على ذلك القس الذى أخبرنى جايلز عنه |
Töreni tekrar gözden geçirmek için rahiple burada buluşmamız gerek | Open Subtitles | كان من المفترض ان نقابل القس هنا من أجل مراسم الزفاف |
Kimse sonsuz hayatı satma konusunda rahiple yarışamaz. | Open Subtitles | حسنا لا احد يبيع الحياة الابدية مثل القس |
Seninle yatağa girmek için seni sahte bir rahiple kandırdı. | Open Subtitles | لقد خدعكِ بواسطة كاهن زائف لكي يأتي بكِ إلى الفراش. |
İnsanlar çoğu zamanını bir rahiple konuşmak yerine terapistle konuşarak geçiriyor. | Open Subtitles | انك تقضي معظم وقتك متحدثا الى طبيب نفسي , بدلا من ان تتحدث الى كاهن |
Ben bir rahiple konuşuyorum... ..ki o körkütük sarhoş. | Open Subtitles | أناأتحدثمع قس .. انكب على الشراب لأن أفضل أصدقائه الحاخام |
Gömleksiz bir rahiple hayali düşsel bir ilişkim vardı ama artık tamamen müsaidim ve heyecan arıyorum. | Open Subtitles | كنت في علاقة خيالية مع قسيس عارض أزياء لكنني حرة تماما الآن وأبحث عن الاثارة |
Siz yokken de rahiple eşi bir kaza geçirecek. | Open Subtitles | بينما انتم مسافرون القسيس تيم وزوجته سوف يتعرضون لحادث |
Babası ölüm döşeğindeyse, belki bir rahiple konuşmak isteyebilir. | Open Subtitles | إن كان على فراش الموت فقد يبوح بما في صدره لكاهن |
Veya SG-1. Şu rahiple yüz yüze konuşabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم التحدث إلى هذا الراهب وجهاً لوجه |
...sizi başka bir rahiple görüştürebilirim. | Open Subtitles | يُمكنني أن أصلكم بقس آخر |
Çünkü rahiple birlikte bara gidişiniz ile ilgili harika bir esprim var. | Open Subtitles | لانه لدي مزحة جميلة هذا يبدأ بدخولك انت وكاهن للحانة |
rahiple görüşmeme izin verme. | Open Subtitles | يجب عليك أن لا تدعني أرى كاهناً. |
Köyde kafayı yemiş bir rahiple. | Open Subtitles | والقسيس هو عادة سكّير القرية |