ويكيبيديا

    "rozetini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شارتك
        
    • شارته
        
    • شارة
        
    • الشارة
        
    • شارتكِ
        
    • شارتكَ
        
    • شارتها
        
    • وشارتك
        
    • الشاره
        
    • بشارتك
        
    • بطاقتكَ
        
    • شارتهُ
        
    • دبوسك
        
    • بشارة
        
    • وشارة
        
    Bir daha bana rozetini verdiğinde onu kaybetmeye hazır olsan iyi olur. Open Subtitles في المرة التالية التي تسلمين فيها شارتك فمن الأفضل أن تستعدي لخسارتها
    Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama silahını ve rozetini almalıyım. Open Subtitles أكره أن أفعل هذا ولكن لابد أن آخذ شارتك وسلاحك
    rozetini ve silahını istiyorum, şu andan itibaren kalıcı olarak görevden alındın. Open Subtitles أريد شارتك وسلاحك ومن هذه اللحظة فصاعداً أنت موقوف لأجل غير مسمى
    Tanrım yine o kendi rozetini kendi yapan marketçi aptal. Open Subtitles ياالهي، انه الغبي من متجر البقالة الذي صنع شارته بنفسه.
    Bu gece diline hakim ol yoksa cankurtaranlık rozetini alamazsın. Open Subtitles راقب لسانكَ اللّيلة وإلاّ فلن تحصل على شارة الإنقاذ، أسمعتني؟
    Biri, seni sen yapan sınırlarını zorlayan, sana rozetini kazandırandır. Open Subtitles القضية التى تدفعك إلى أقصى حدودك و تجعلك تستحق الشارة
    rozetini gizle. Polis olduğumuzu anlarsa, kaçabilir. Open Subtitles أبعدي شارتكِ اذا إعتقدتَ أننا من الشرطة ، فقد تهرب
    Kusura bakma, Sam... ama rozetini tıfıla taktığı zaman yüzün o kadar komikti ki. Open Subtitles آسف ، سام لكنك بدوت هزلى جدا عندما وضع شارتك على القزم
    Scott çocuklara polis rozetini göstersene. Open Subtitles سكوت هل يمكن انى تظهر شارتك للاولاد ؟ لم يشاهدو واحدة من قبل
    Artık polis bile değilim. rozetini aldı, çünkü kenti her zamankinden fazla hasara uğrattın. Open Subtitles ستستعيد شارتك ثانية، قام بعزلك مؤقتاً لأنك تدمر من المدينة أكثر من المعتاد
    rozetini aldı, çünkü kenti her zamankinden fazla hasara uğrattın. Open Subtitles ستستعيد شارتك ثانية، قام بعزلك مؤقتاً لأنك تدمر من المدينة أكثر من المعتاد
    Durumu biliyorsun. Silahını ve rozetini istiyorum. Open Subtitles تعرف الإجراء المتبع علي أخذ شارتك ومسدسك
    Senin rozetini alabilirim, Binbaşı, ama bugün değil. Open Subtitles ربما سأسحب شارتك أيها الرائد لكن ليس اليوم
    Sapkani çikar. rozetini sakla. Sivil görünmeye çalis. Open Subtitles انزع قبعتك, أخف شارتك حاول أن تبدو طبيعياً
    Kanıtlarla oynadığında rozetini kaybetti, bunu biliyordu. Open Subtitles عندما تلاعب بالأدلة صادرت شارته إنه يعلم ذلك
    Bir polis memurunun başına gelebilecek en utanç verici şeylerden bir tanesi rozetini kaybetmekti. Open Subtitles في الواقع من الأمور الأكثر احراجاً التي قد تحدث لشرطي هو فقدان شارته
    Stuart'ın bu kadar aşağılandığını görünce farkettim ki adamın sadece rozetini değil, saygınlığını da almıştım. Open Subtitles رؤية ستيوارت يتعرض للذل جعلتني أدرك أنني لم أسلب الرجل شارته فحسب بل سلبته كرامته
    Sanırım hepimiz o müdür rozetini kimin takmayı hakettiğini biliyoruz. Open Subtitles أعتقد نحن نعلم من الأحق والأجدر كى يرتدى شارة المدير
    Her vatandaş her zaman Büyük Lider'in rozetini takıyor. TED ويرتدي كل مواطن شارة تحمل صورته في جميع الاوقات.
    -Canını alacağım. -Silahını ve rozetini yere bırak. Open Subtitles سوف آخذ حياتك المسدس و الشارة على الأرض الآن
    rozetini kaybeder ve hapse giderdin. Open Subtitles كان من الممكن أن تفقدي شارتكِ وتدخلي السجن
    Elinde ayrıntılı bir şey yoksa, kapatıyorum. rozetini geri almayı da unutabilirsin. Open Subtitles سأنهي المكالمة ما لم يكن لديك تفاصيل، ويمكنك نسيان أمر استرجاعكَ شارتكَ
    Çok geçmeden rozetini de iade etti. Open Subtitles والتدبير المنزلى وبعدها بفترة سلمت شارتها
    Bu süre zarfında, silah ve rozetini teslim almam gerekiyor. Open Subtitles في هذه الأثناء، سأطلب تسليم مسدسك. وشارتك.
    Bruno, bana o eski polis rozetini ver. Open Subtitles برونو اعطنى الشاره القديمه التى معك.
    Bu iş için rozetini ortaya koymaya hazır olduğundan emin misin? Open Subtitles أأنت مُتأكّد أنّك مُستعدّ للمُراهنة بشارتك على هذا؟ الإحتمالات ضعيفة جداً.
    Hey, velet. rozetini ver bakayım. Dediklerimi yaparsan canın yanmaz. Open Subtitles أنتَ أيّها الفتى، اعطني بطاقتكَ ولن آذيك.
    Uyuşturucu satıcılarıyla takıldığı için rozetini kaybeden bir eski polis. Open Subtitles لقد خسرَ شارتهُ عندما امسكَ بهِ وهوَ يتصافح معَ تاجرِ مخدراتٍ
    rozetini sevdim. "NASIL SONA ERECEK?" Open Subtitles أنا احب دبوسك
    Biri hükümet rozetini gösteriyor. Otobüsü inceledikleri ambarda. Open Subtitles شخص يلوح بشارة حكومية عندما كانوا يعملون على الحافلة
    Mac amcanın silahı ve rozetini müzeye koymaları için Teksas polisine gönderdim. Open Subtitles أرسلت مسدّس وشارة العمّ سام إلى الحراس، ووضعتُها في متحفهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد