Söylemek istediğim şey, eğer bir şey varsa, çoktan gitmiştir. | Open Subtitles | ما أقوله هو , لو كان يوجد أي شيء فهوغيرموجودالآن. |
Son Söylemek istediğim akıl hocaları ve insanlar konusunda talihim yaver gitti, hayatımda önemli rol oynadılar. | TED | آخر شيء أود قوله هو أنني كنتُ محظوظًا جدًا بالمدربين والناس الذين لعبوا دورًا مهما في حياتي. |
İki aydır sana Söylemek istediğim her şeyi söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت كل ما أردت قوله لك للشهرين الماضيين |
Keşke beni duyabilseydin, çünkü sana Söylemek istediğim birkaç şey var. | Open Subtitles | أتمنى أن تسمعني، لأنه لا يوجد بضعة أشياء أردت أن أقول لك. |
Ama Söylemek istediğim şey; bir şeyleri değiştirebileceğimiz ve bunları yatırımlarla yapabileceğimiz. | TED | ولكن ما أريد قوله هو أننا نستطيع أن نحدث تغييراً ونستطيع ذلك بالإستثمار |
Bütün Söylemek istediğim ayda 14 saatlik dönme devresi yoktu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله ان القمر ليس لديه دورة كاملة من 14 ساعة |
Söylemek istediğim, paylaşmak istediğim bir şeyler var gibi hissediyorum. | TED | أنا أشعر أنه لدي شيء لأقوله وشيء لأشاركه. |
Seninle konuşmalıyım. Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | أنا آسف ، يجب أن أتحدث معكِ هناك الكثير من الأشياء أريد قولها |
Tüm Söylemek istediğim, gerçek bir iş hayatına bir masa kurmanın heyecanlı olacağı. | Open Subtitles | جلّ ما أقوله هو أظنني سيكون مثيرًا لأحول مكتبًا واحدًا إلى عمل حقيقي. |
Ağzımdan çıkanların tam olarak Söylemek istediğim şeyler olarak çıktığı tek an. | TED | هذا هو الوقت الوحيد الذي يكون فيه ما أقوله هو ما نويت قوله بالضبط وبشكل مفهوم. |
Sanırım Söylemek istediğim, şimdiye kadar bu şekilde geldiğimiz. | TED | لذلك أعتقد أن ما أقوله هو هذا هو ما يمكننا المضي به. |
Uzun zamandır duygularımı kontrol altında tuttum ama sana Söylemek istediğim çok şey var. | Open Subtitles | لقد أغلقت باباً على مشاعرى طويلاً لكن هناك الكثير الذى أود قوله |
Söylemek istediğim şey hâlâ gerçek katillerin peşindeyiz. | Open Subtitles | ما أود قوله هو أننا ما زلنا نبحث عن القتلة الحقيقيين |
Ama Söylemek istediğim şeyi söylersem bunu yapacağım. | Open Subtitles | لكن إذا أخبرتك حقيقة ما أردت قوله الآن، هذا ما سيحدث |
Hartigan, sana Söylemek istediğim çok şey var. | Open Subtitles | هارتيجان ؟ هناك الكثير أردت قوله لك أنك لا تذهب عن أفكاري أبداً |
Tamam, sadece Söylemek istediğim, "N'aber, büyükanne, büyükbaba?" | Open Subtitles | حسناً، أردت أن أقول فقط كيف الحال، أيها الجد والجدة |
Seni son görüşüm olabilir. Sana Söylemek istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | ربماتكون هذه المرةالأخيرةالتي .أراك فيها.هناك ما أريد قوله |
Söylemek istediğim... on bir yaşından beri seni seviyorum. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو لقد احببتك وأنا في سن الثانية عشر |
Söylemek istediğim şeyler var ve hayranlarımın bunları duymak istemesi beni çok heyecanlandırıyor. | Open Subtitles | لدى شيئاً لأقوله و متحمسة لأن جمهورى يريد سماعه |
Çünkü benim sana Söylemek istediğim bazı şeyler var. | Open Subtitles | لأن هناك بعض الأشياء التي كنت أريد قولها. |
Evet bunuda aradan çıkardık. Dahada önemlisi asıl Söylemek istediğim şu | Open Subtitles | لا توجد هناك مصالح أخرى لكني أريد أن أخبرك في هذا. |
Sana Söylemek istediğim bir şey vardı ama imkân olmadı. | Open Subtitles | هناك شيء أردت أن أقوله لك ولكني لم أحظى بالفرصة |
Sana Söylemek istediğim, sana çok ilgi duyuyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان ما اريد قوله هو انى حقا مهتما بك |
Söylemek istediğim şey dün kahve içtiğiniz. | Open Subtitles | ما أودّ قوله, هو أنك شربت القهوة البارحة |
Söylemek istediğim Ben her zaman klüpten ayrılmadım. Bazı zamanlar... | Open Subtitles | كلا ما أقصده أني لا أغادر النادي دائماَ أحيانا .. |
Söylemek istediğim şey peşinde olduğum iki katil, akıl hocam da dahil olmak üzere sekiz kişiyi öldürdüler. | Open Subtitles | ما قصدته هو، .أناأتعقبلصينقــاتلين. قتلوا ثمانية رجــال |
Sanırım burada Söylemek istediğim şey hiçbirimizin kristal küresi yok, değil mi? | Open Subtitles | اعتقد ما احاول قوله هنا هو لا احد منا لديه كرة بلورية ، صحيح ؟ |