söylemenize gerek yok, yüzbaşı. Hepsinin benim yüzümden olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ، لست مضطرآ لقول ذلك يا كابتن انا علم ان هذا كله بسببى |
Bir şey söylemenize gerek yok fakat sorgunuz sırasında bir şey söylemezseniz mahkemenizdeki savunmanıza zarar verebilir. | Open Subtitles | لست مضطر لقول أيَّ شئ، لكن قد يضر دفاعكَ إن إعتمدت على شئ في المحكمة قد امتنعت عن ذكره عند سؤالكَ عنه |
Bir şey söylemenize gerek yok fakat sorgunuz sırasında bir şey söylemezseniz mahkemenizdeki savunmanıza zarar verebilir. | Open Subtitles | ماذا؟ لستِ مضطرة لقول أيَّ شئ، لكن قد يضر دفاعكِ إن إعتمدتِ على شئ في المحكمة قد امتنعتِ عن ذكره عند سؤالكِ عنه |
Bir şey söylemenize gerek yok sorgunuz sırasında bir şey söylemezseniz mahkemenizdeki savunmanıza zarar verebilir. | Open Subtitles | لست مضطر لقول أيَّ شئ، لكن قد يضر دفاعكَ إن إعتمدت على شئ في المحكمة قد امتنعت عن ذكره عند سؤالكَ عنه |
Eski bir cerrah olarak, bunları bana söylemenize açıkçası şaşırdım. | Open Subtitles | كما جراحة سابقة... ، بصراحة أنا مندهشة أنك بحاجة لقول أياً من هذا. |
Bir şey söylemenize gerek yok. | Open Subtitles | لست مضطراً لقول أي شيء |
bunu söylemenize gerek yok. | Open Subtitles | لست في حاجة لقول هذا. |
Başka bir şey söylemenize gerek yok. | Open Subtitles | لستى بحاجه لقول أى شئ أخر |
Bir şey söylemenize gerek yok. | Open Subtitles | لست مضطر لقول أيَّ شئ |
Hiçbir şey söylemenize gerek... | Open Subtitles | لستما مضطران لقول . |