Yaşlı bir serseri almış ama şunlar bana söylemesine engel oldu | Open Subtitles | سائق متجول أخبرني بذلك ولكن صديقاه لم يردا له أن يخبرني |
Onun bana ne zaman susup ne zaman konuşmamı söylemesine sinir oluyorum. | Open Subtitles | لقد تعبت منه وهو يخبرني متى يمكن أن أتكلّم ومتى لا أستطيع. |
Bak, ukala bir adamın ne yapacağımı söylemesine ihtiyacım yok, tamam mı? | Open Subtitles | انظر , لا اعتقد اني احتاج الى طفل غبي ليخبرني ما الذي علي فعله |
Kimsenin bunu size ne zaman ve nasıl yapacağınızı söylemesine ihtiyacınız yok. | TED | لا تحتاج إلى أي شخص ليقول لك متى وكيف تفعل ذلك. |
Of be zenci, kimsenin karımın beni sevdiğini söylemesine gerek yok. | Open Subtitles | أيها الزنجي ، من أنت لتخبرني أن زوجتي تحبني ؟ كوري |
Kimsenin bana fırsat yetersizliğim yüzünden bu iş için yetersiz olacağımı söylemesine izin vermedim. | TED | لم أسمح لأي أحد أن يقول لي أن عدم توفري على فرص كان سببًا لعدم تؤهلي لخوض السباق. |
- söylemesine gerek yok. - Babam asla öyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | لا يجب عليه ذلك ابي لن يفعل ذلك |
Bunun senin için çok zor oluğunu biliyorum ama babamın bana sarılmasına ve her şeyin iyi olacağını söylemesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | و التي علمت أن ذلك سيكون قاسيا جدا عليك لكنني احتجت ابي ليمسكني و يخبرني أن كل شيء على ما يرام |
Ve teşekkür ederim ama kimsenin nasıl yazacağımı söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | وشكراً لكم جزيلاً ولكني لا احتاج إلى أحد يخبرني كيف أكتبه |
Eğer şehri terk edecekse, bana bu söylemesine gerek yok ki. | Open Subtitles | إذا هو كان سيترك بلدة، هو لا يجيء يخبرني حوله. |
Ben doktorum. Kimsenin hasta olup olmadığımı söylemesine gerek yok. | Open Subtitles | أَنا طبيب، اللعنة، أنا لا أحتاج الى أي أحد لكي يخبرني أذا ما كنت مريضاً أم لا. |
Evet. Ama birinin bana ileride ne olacağını, hayatımı nasıl yaşamam gerektiğini söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لكنني لا أحتاج من أحد أن يخبرني ما يجب فعله |
Kendi gemimi bilirim. Ne kadar dayanacağını kimsenin söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أعرف سفينتي جيداً لا أحتاج لأحد كي يخبرني كم تبقى لها من العمر |
Senin veya başkasının bunu söylemesine gerek yok çünkü biliyorum ki o zaman ölmüş olurum. | Open Subtitles | لن أحتاج إليك أو إلى أى شخص ليخبرني ذلك سأعرف ذلك بمفردي لأن وقتها سأكون ميتاً |
Tom'un yeni bir aptal bulduğumuzu söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لستُ بحاجة إلى توم ليخبرني أننا إكتشفنا نوع جديد من الغباء. |
Kimsenin bana bir lanetle yaşadığımı söylemesine gerek yok. | Open Subtitles | أنا لا احتاجُ احداً ليقول لي إنني أعيش مع لعنة .. |
Artık yetişkin biri olduğumu ve yetiştirdiği acemileri gibi ne yapacağımı söylemesine ihtiyacım olmadığını kabul edemiyor. | Open Subtitles | انه فقط لا يستطيع أن يصدق أنني كبرت الآن وأنا لست بحاجة له؟ ليقول لى ماذا افعل |
Arkadaşı olduğumu anlamasına ve ne iş çevirdiğini söylemesine yardım et. | Open Subtitles | ساعدها لتعرف أنني صديقتها... و ساعدها لتخبرني... ما الذي هي بصدده. |
Bazı Akademi yetkililerinin bunu söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا أحتاج بعض من شهادات رادا لتخبرني بذلك |
Hayatım, hiç kimsenin vücudundan utanç duymanı söylemesine izin verme! | Open Subtitles | عزيزتي ، لا تسمحي لأحد مطلقاً أن يقول لك اخجلي من صورتك |
- söylemesine de gerek yok. | Open Subtitles | لا يتحتم عليه ذلك |
Kimsenin,ne yapman gerektiğini söylemesine izin verme"ye ne oldu peki? | Open Subtitles | "لا يوجد أي مشكلة في ذلك ، يا فتى" "ولا تدع أحداً آخر يخبرك بغير ذلك" ألا تتذكر أنك قلت ذلك؟ |
Kimsenin sana aksini söylemesine izin verme. | Open Subtitles | .لا تسمح لأي أحدٍ أن يخبركَ بغير هذا |
Ne zamandan beri birinin sana ne yapacağını söylemesine izin veriyorsun? | Open Subtitles | منذ متى وانت تسمح لشخص ما ان يملي عليك ما تفعله ؟ |
Birisinin bunun sahici olduğunu söylemesine hiç ihtiyaç duymuyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن يقول لي أي شخص بأن هذه حقيقية |