O yüzden mi göğsümde fil sürüsü varmış gibi hissediyorum? | Open Subtitles | ألهذا أشعر وكأنه قطيع من الافيال يسير على صدرى ؟ |
Bak, yamaçtan ayrıldığımdan beri peşimde bir kurt sürüsü vardı. | Open Subtitles | كان يُلاحقني قطيع من الذئاب منذ أن غادرت موقع الهبوط. |
Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? | Open Subtitles | إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟ |
Ve ne zaman elektronik kominikasyonu olan bir kuş sürüsü görsek, bunun Amerikalılarla bir ilgisi var diye düşündük." Ve ben "Tamam. | TED | وما ان نرى سرب طيور يتواصل فيما بينه او يحوي اشارات كهربائية حتى نجزم ان هذا الشيء متعلق بالامريكيين فقلت " أها.. |
Geçmiş yıllarda size hiçbir şey öğretemedim mi, vahşi ve huysuz köpekler sürüsü gibi kavga edip hırlıyorsunuz. | Open Subtitles | ألم أعلمك أي شئ في السنوات الماضية ؟ القتال مثل مجموعة من الأوغاد |
Bu "sır"rı ilk anladığımda birçok fatura ödüyordum, David Schirmer (Yatırım Eğitmeni) bir sürüsü de sürekli posta kutuma doluşuyordu. | Open Subtitles | عندما فهمت السر أول مرة كانت تصلني فواتير كل يوم كانت تصلني حزمة من الفواتير في البريد |
BJ: Bilmeniz gerekir ki... ...bir erkek aslan öldürüldüğü zaman... ...bütün aslan sürüsü dağılır. | TED | بيفرلي : وعليكم ان تعرفوا انه ما ان يقتل اسد ذكر فان هذا يسلب كبرياء القطيع باكمله .. |
Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? | Open Subtitles | إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟ |
Ciyaklayan bir kaz sürüsü bir mektup yazdı diye sorgulandığımızı mı söylüyorsunuz yani? | Open Subtitles | تقصد أن تخبرني بأنه يجري استجوابنا لأنه قطيع من تزمير الإوز كتب رسالة؟ |
Bir antilop sürüsü, bir balık sürüsü, ya da bir kuş sürüsü... | TED | قطيع من الثيران، فوج من الأسماك، سرب من الطيور. |
Üç hafta ileriye gidelim. Kendimi bir antilop sürüsü altında ezilmiş gibi hissediyordum. | TED | وبمرور ثلاثة أسابيع، شعرت بأنهُ قد تم دهسى من قبل قطيع من الحيوانات البرية. |
Hatta bir koyun sürüsü üzerinde denemeler de yapılmıştı. | Open Subtitles | حتى أنهم قاموا بتجربتها على قطيع من الغنم |
Vadinin güneyinde küçük bir sığır sürüsü ile at nalı izlerine rastladılar. | Open Subtitles | تعقبوا آثار قطيع صغير وآثار خيول أسفل السهل الجنوبي |
Bu nedenle aynı zamanda hem özerklik hem de işbirliğine ihtiyacımız var, tıpkı bir kuş sürüsü gibi. | TED | لذلك، فإننا نحتاج إلى المواءمة والاستقلالية في نفس الوقت، مثل سرب الطيور تمامًا. |
Sanki bir Sibirya kurdu sürüsü tarafından takip ediliyormuş gibi, Esplanade'den Canal Street'e kadar yürüdüm. | Open Subtitles | من شارع المتنزه إلى شارع القناة كما لو كانت تتبعها مجموعة من ذئاب سيبيريا |
Birkaç ay önce buraya bir kurt sürüsü dadandı yolun 12 mil aşağısında bir benzin istasyonu var. | Open Subtitles | حزمة من الذئاب انتقلت الى هنا منذ عدة شهور وهناك محطة وقود تبعد حوالي 12 كيلومتر من الطريق |
Ve sonra bir kasım günü... kocaman bir ördek sürüsü... gelip, gölün üstüne kondu ve... ve ısı o kadar ani düştü ki, göl birden dondu. | Open Subtitles | وترين في نوفمبر هذا القطيع الكبير من البط.. أتى و حط عل البحيرة,اه, |
Resiflerde, bir mahkum horozbina sürüsü mercanın üzerinde yiyecek arar. | Open Subtitles | أعلى الشعبة المرجانية , حشد أسماك صغيرة يتغذى فوق المرج |
sürüsü, gebe dişiler de dahil, doymak bilmez çöl avcılarının topraklarında av oluyorlar, ve onlar için yeni doğmuş devenin taze eti gibisi yok. | Open Subtitles | قطيعه , يتضمن إناث حوامل هي الان في أرض الصيد لوحشٍصحراويشرس، ولا تُحبُّ أكثر من لحم الجمل حديث الولادة. |
Bazıları bir sürü arazi ve sığır sürüsü ister. | Open Subtitles | وآخرون يحتاجون الكثير من الأراضي مع قطعان الماشية |
Sürülerini öldürüp küçük yıldız takımlarını oluşturmaya karar vermeden önce. her biri sürüsü ile oradaydı. | Open Subtitles | كل منهم مع جماعته كان هذا قبل أن يقتلوهم جميعاً ويقرروا أن ينشئوا جماعة الألفا |
Bir avuç maden sahibinin güttüğü koyun sürüsü müyüz biz? | Open Subtitles | هل نحن أغنام حتى نُساق ويتم قص فروتنا من قِبل حفنة من المُلاك ؟ |
Adamın tüm dünyada yıllardır ona hizmet eden kurt adam sürüsü var. | Open Subtitles | لديه زمرة من الذئاب تخدمه ،منذ قرون في سائر أنحاء العالم |
Hatta bir isim bile koymuşuz. Namı değer "Kedi sürüsü". | Open Subtitles | ولديهم اسم لهذا، يسمى "تجمعات" |
Yanımda senin parçalarını ortalığa saçmak için bekleyen bir barbarlar sürüsü var. | Open Subtitles | لدى مجموعه من الحثاله بالخارج هنا متعطشين فقط لتمزيقك و نثرك فى ارجاء هذا المكان |
Kocaman bir balık sürüsü gibi hissettiriyorlardı, bir çeşit beklenmeden çıkan davranış türüydü. | TED | يبدون كقطيع هائل من الأسماك، كان شكلاَ من أشكال السلوك الناشئ. |
Iguanodon sürüsü için, yağış bir engel teşkil etmiyor. | Open Subtitles | لا تعتبر الأمطار عائقا بالنسبة لقطيع الإجواندون |