Ponpoko'nun 32. yılının yazında, Takaga Ormanı'ndan Gonta sorumluluğunda, on genç rakun dönüştü ve insanlara karşı sürpriz bir saldırı başlattı. | Open Subtitles | بصيف ذلك العام مع قيادة جونتا من غابة تكاجا عشرة من الراكون المتحولن قد عزموا ان يقوموا بهجوم مفاجئ على البشر |
Bu saati dört yıl önceki sürpriz bir emeklilik partisinde verdiler. | Open Subtitles | حصلت على هذه الساعة في حفل تقاعد مفاجئ قبل 4 سنوات. |
Efendimiz, ben sürpriz bir saldırıya karşı yolu korumak için adamlarla birlikte burada kalsam daha iyi olacak. | Open Subtitles | مولاى ، من الأفضل أن أبقى هنا مع الرجال لأحرس الطريق من هجوم مفاجئ محمود يعرف الطريق |
Beni açıkça sürpriz bir doğum günü partisinin içine çekmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | ؟ من الواضح انك تحاول خداعي . للذهاب إلى حفلة مفاجئة |
Aradığımız, sürpriz bir ziyaretti. | Open Subtitles | و بعد ذلك، ﺇتجهنا جنوباً وقمنا بزيارة مفاجئة |
Aradığımız, sürpriz bir ziyaretti. | Open Subtitles | وبعد ذلك، اتجهنا جنوباً وقمنا بزيارة مفاجئة |
Bunu şu şekilde yapıyorum: Mola veriyorum, sonra sürpriz bir sınav yapıyorum, not vermiyorum tabii. | TED | الطريقة التي أفعل بها ذلك، أطلب وقتا مستقطعًا أعطي للطلبة امتحاناً مفاجئاً بلا درجات بالطبع. |
sürpriz bir açıklamayla Ulusal Cumhuriyet Komitesi iflas ettiğini duyurdu. | Open Subtitles | مفاجئ اعلان فى الجمهورى للحزب الاهلية اللجنة افلاسها اشهرت |
Sevgili karım için sürpriz bir gece planladım. | Open Subtitles | إنظر عندي مساء مفاجئ خطّط لزوجتي الرائعة |
Benim gibi sürpriz bir hamilelikle şaşırmanı istemem. Tamam, teşekkür ederim. | Open Subtitles | انتظر لحظة, لا أريد أن ينتهي بك المطاف بحمل مفاجئ كما حصل معي |
Kara Şovalyeler'le birlikte sürpriz bir saldırı düzenleyip Geass'ın kaynağını yok edeceğiz. | Open Subtitles | سننظم هجوم مفاجئ مع قوات الفرسان السود وندمر منبع الجياس |
Ertesi gün üniversiteye sürpriz bir ziyaretçi geldi. | Open Subtitles | ،اليوم التالي في الجامعة وصلني زائر مفاجئ |
Irak Savaşı kahramanı Tommy Riordan'ın hikâyesi sürpriz bir şekilde tersine döndü. | Open Subtitles | خبر مفاجئ في قصة تومي ريردن بطل حرب العراق. |
Bu pazar, annemin 70. yaş günü için sürpriz bir parti veriyorum ve sizin de gelmenizi istiyorum. | Open Subtitles | الاحد القادم. سأحضّر حفلة مفاجئة لعيد ميلاد أمي الـ70. وأريد منكما الحضور. |
Ophelia'ya sürpriz bir ziyarette bulunabiliriz. | Open Subtitles | أفترض أنه علينا أن نقوم بزيارة مفاجئة إلى أوفيليا |
Bunun, ona sürpriz bir doğum günü olduğu yanılgısı içinde. | Open Subtitles | لقد جائت خلسة وهذه حفلة ميلاد مفاجئة لها |
O hafta sonu tel örgüleri onarmak yerine Fran, Fort McMurray'deki oğluna sürpriz bir ziyarette bulundu. | Open Subtitles | ,في عطلة نهاية الأسبوع تلك ,بدلا من إصلاح الأسوار .فران ذهبت بزيارة مفاجئة لأبنها في فورت ماكموراي |
Amaç zaten bir sürpriz bir doğumgünü partisi olmasıydı.. | Open Subtitles | كانت الفكرة هي إقامة حفلة عيد ميلاد مفاجئة |
Nezaket kurallarını hiçe sayıp hastaya sürpriz bir ziyaretçi getiriyorum diye mi? | Open Subtitles | لإخلالي بالنظام المتعارف عليه؟ لأنني أحضرت زائرة مفاجئة لزيارة أحد المرضى |
{\1c00FFFF}Ben de düşündüm ki, onun için sürpriz bir parti hazırlayabiliriz. | Open Subtitles | و ظننت ان ربما بإمكاننا تحضير لها حفلاً مفاجئاً |
sürpriz bir eylem oldu. | Open Subtitles | هذه المظاهرة كانت مفاجِئة .. |
Gerçekten sürpriz bir parti hazırlamak istemiştim. | Open Subtitles | هل هناك أيّ شيء تودّ أن تقوله ؟ لقد أردت أن أقيم لها حفلة عيد ميلاد مفاجأة |