ويكيبيديا

    "sütü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحليب
        
    • حليب
        
    • اللبن
        
    • لبن
        
    • بالحليب
        
    • الحليبَ
        
    • وحليب
        
    • بحليب
        
    • لحليب
        
    • حليبها
        
    • الحليبُ
        
    • ترضع
        
    • حليبُ
        
    • سترضعنا
        
    Çünkü 2009 yılındayız ve halen sütü küçük kağıt bir kutuya koyuyoruz. Open Subtitles لأننا في العام 2009 ولا نزال نضع الحليب في ذلك الصندوق الورقي
    Eğer birinin çikolatalı kurabiyeyi bilmesini istiyorsan yanına bir bardak sütü de çizeceksin. Open Subtitles لو أردت أن يخمن أحد رقاقة بسكويت الشيكولاتة، ترسم كوب من الحليب بجانبها
    Annenin sütü iyi değil diye inek sütü mü içiyorsun? Open Subtitles حليب ماما خفيف .. فالنونو لا يشرب سوى الحليب البودرة
    Umuyorum ki, bir gün yollarımız kesişecek ve bir kap konsantre sütü paylaşabileceğiz. Open Subtitles على أمل أن يلتقي ممرانا ،ذات يوم ونستطيع أن نتقاسم علبة حليب مكثف
    - Ben biliyorum. Kıyafetinde kurumuş anne sütü lekesi vardı. Open Subtitles أنا أعرف ، لقد كان على بلوزتها حليب ثدي جاف
    Bu çılgınca! Ahır ineklerle dolunca sütü satın almak zorundayız! Open Subtitles هذا جنون أيجب أن نشتري اللبن و الأسطبل مليء بالأبقار؟
    Ve buzdolabında biraz soğuk sütü olup olmadığını sordum. Open Subtitles و لو كَانَ عِنْدَها شوية لبن بارد في الثلاجةِ،
    Herkes sütü çıkarmak için ineğin memesini sıkman gerektiğini biliyor. Open Subtitles الجميع يعرف بأنه يجب أن تعصر الحلمة لتخرج الحليب منها
    Hatta çiftçiler orada sığırları otlatırdı, çünkü mezar otlarının, sütü daha tatlı yaptığına inanıyorlardı. TED حتى المزارعين كانوا يرعون مواشيهم فيها، معتقدين أن أعشاب المقبرة وُجدت لجعل الحليب أكثر حلاوة.
    Bir şekilde, bu bebek şişe burunlu yunus dumanı temsil etmesi için sütü kullanma fikrini bulmuştu. TED بطريقة ما، خطرت للدلفين طريقة استعمال الحليب لتمثيل الدخان.
    Süt patojenlerle savaşa yardım eden bağışık etmenler sağlar ve anne sütü bebeğin vücuduna uyarıcı hormonlar sağlar. TED يوفر الحليب عوامل مناعية تساهم في محاربة مسبِّبات الأمراض، كما يوفر حليب الأم هرمونات ترسل إشارات إلى جسم الرضيع.
    sütü tek tip haline gelmiş, homojenize ve pastörize edilmiş, paketlenmiş, tozu yapılan, tatlandırılmış ve formüle edilmiş bir şey olarak düşünmeye başladık. TED بدأنا نعتبر الحليب كشيء معياري، ومتجانس، ومبستر، ومعلّب، ومسحوق، ذي نكهة ومُعالج.
    sütü biraz bol olmuş, ama yine de ferahlatıcı olacak. Open Subtitles يوجد بالتأكيد الكثير من الحليب ولكن سيكون ذلك منعشاً
    Bil diye söylüyorum soya sütü(*) için ekstradan 60 cent alıyorum. Open Subtitles زاد سعر حليب الصويا 60 سينت أحببتُ أن أعلمكَ بذلك وحسب
    Her bir maymun, sütü olmadığı halde havlu kumaşıyla kaplı olanı seçmiş. Open Subtitles كل قرد فضَّلَ الأم المغطاة بالمناشف حتى لو لم يكن لديها حليب
    İçinde keçi sütü olan ve hayvanlar üzerinde denenmemiş organik şampuan! Open Subtitles إنه مستحضر من الشامبو العضوي مع أثر من زبد حليب الماعز
    Bebekler yaşıyor ve gelişiyor çünkü annelerinin sütü onların besini, ilacı ve uyarımı. TED يعيش الأطفال ويكبرون لأن حليب أمهاتهم غذاء ودواء وإشارة.
    Küçük bebekler için, vücutları için tüm yapı taşlarını sağlayan beyinlerine biçim veren ve tüm aktivitelerine yakıt olan anne sütü bir tam besindir. TED بالنسبة للأطفال الرضع، فإن حليب الأم هو وجبة غذائية متكاملة توفر لأجسامهم كل مقوِّمات البناء والنمو، التي تشكِّل أدمغتهم وتمنحهم الطاقة اللازمة لجميع أنشطتهم.
    Belki sıcak bir banyo ve bir bardak ılık keçi sütü... Open Subtitles ربما حمامٌ ساخن و كوبٍ من اللبن الدافيء..
    Bazen anne sütü emzirecek kadar çok değildir. Open Subtitles أحيانا ما يكون لبن الأم لا يحتوى العناصر الكافيه
    sütü elin al, bakalım sana gelecek mi? Open Subtitles لماذا لا تمسكين بالحليب لنرى اذا كان سيحضر اليك
    sütü de, çayı da boş ver. Konuş benimle. Open Subtitles فقط يَنْسي الحليبَ ويَنْسي الشاي ويَتكلّمُ معني.
    Onun damıtılmış bufalo sütü senin olacak. Open Subtitles كعكة الفاصوليا بالجراد وحليب الجاموس المتخمر
    Sana bir espresso daha alayım. sütü fazla olsun mu? Open Subtitles سأحصل على قهوة سادة مرة أخرى قهوة بحليب أكثر؟
    Öncelikle sabahları keçi sütü gerekecek. Open Subtitles حسناً، في البدء، سأحتاج لحليب الماعز في الصباح
    Onlara, kampın komutanlarının adlarını veriyor ki onların gönlünü hoş tutsun ve bebekleri çayla besleyebilsin çünkü sütü az geliyor. TED وسمت الطفلين على قادة المعسكر لكسب رضاهم وإعطائها بعض الشاي الأسود لإطعام الطفلين لأن حليبها لم يكن يكفيهم
    sütü yeni tencerelerimden birinde kaynattım. Open Subtitles سَخّنَ الحليبُ في ي قدر كوارتِينِ الجديدِ. هنا تَذْهبُ.
    İşte, daha iyi olmuşsundur. Artık ihtiyacın olan tek şey anne sütü. Open Subtitles ها أنت ذا، يجب أن تشعر بتحسن الآن عليك أن ترضع الحليب من أمك
    Hiç sütü kalmamıştı ve onlar durmadan ağladılar. Open Subtitles هي لم يكن عِنْدَها حليبُ . هي لا تَستطيعُ أَنْ تَتوقّفَ عن البُكاء.
    Roma denen fahişe, sütü çekilene dek... biz şişman ve mutlu olana dek bizi emdirsin. Open Subtitles والعاهرة العظيمة سترضعنا حتى نرضى ونسعد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد