O şeyi bana doğrultmandan sıkılmaya başladım. İyi misin? | Open Subtitles | لقد سئمت من الإشارة بذلك إلي, هل انتي على ما يرام؟ |
Cinsel imâlarınızdan sıkılmaya başladım doktor. | Open Subtitles | أتعلم أيها الطبيب لقد سئمت من تحرشاتك الجنسية |
sıkılmaya başladım. Finale atlayalım. | Open Subtitles | بدأت أشعر بالملل لماذا لا نقفز مباشرة إلى النهاية |
sıkılmaya başladım. Finale atlayalım. | Open Subtitles | بدأت أشعر بالملل لماذا لا نقفز مباشرة إلى النهاية |
Ben de güzel, seksi ve duygulu kadınlardan sıkılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد مللت من النّساء الجميلات الممشوقات و مُرهفات الإحساس |
Evet, sendika idare etmekten sıkılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | أجل ، كنت بدأت أسأم إدارة تلك الاتحادات المهنية |
Neredeyse 10 dakika geçti ve ereksiyonumu kaybetmeye başladım çünkü sıkılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | وبعد حوالي 10 دقائق على هذه الحال أصبح الأمر كـ، بدأت أفقد انتصابي لأن الملل بدأ يصيبني |
Nihayet biraz maskaralık. sıkılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | أخيراً ، بعض المرح ، لقد كنت قد بدأت فى الضجر |
Herkesin bana nerede olmam ve ne yapmam gerektiğini söylemesinden sıkılmaya başladım. | Open Subtitles | أتعرف، لقد سئمت من الجميع يخبرونني أين يجب أن يكون و ماعلي فعله |
Herkesin bana nerede olmam ve ne yapmam gerektiğini söylemesinden sıkılmaya başladım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد سئمت من نصائح النّاس لي حيث أين يجب أن أكون ومالذي يجب عليّ فعله |
Ben de bu işi ciddiye almayan senin gibi şerefsizlerden sıkılmaya başladım. - Ne? | Open Subtitles | وأنا سئمت من الأوغاد أمثالك الذين لا يعتبرون هذا الأمر جدياً |
Hep o eski, bildik şeylerden sıkılmaya başladığınızı düşündüm. | Open Subtitles | خلت أنك سئمت الهدايا التقليدية |
Al, ben sıkılmaya başladım. | Open Subtitles | على , أنا أشعر بالملل ألا يمكننا أن نذهب الى مكان أكثر خصوصية? |
Talebiniz gerekli. Polisler sıkılmaya başladı. | Open Subtitles | يريدون مطالبك لأن الشرطة بدأت تشعر بالملل |
Çünkü her zaman yanlarında olduğunu düşünürlerse sıkılmaya başlarlar. | Open Subtitles | ولأنهـــم عنمـــا ينــظنون ذالك يبدأون بالشعــــــــور بالملل |
o dallamanın teki ve ikinizin her gün takılmanızdan sıkılmaya başladım. | Open Subtitles | انه غبي وانا مللت من الاستماع اليكما انتما الاثنان وانتما تداعبان بعضكما كل يوم على اي حال |
Ayrı olmamızdan sıkılmaya başladım. | Open Subtitles | لقد مللت من هذه الطريقة التى نقضى بها وقتنا |
Hayır pek dikkatli etmedim, ve dürüst olmak gerekirse, basit bir buluşmaya giderken bile ondan onay almam gerektiğini düşünmesinden sıkılmaya başladım. | Open Subtitles | لأكن صريحةً، لقد بدأت أسأم قليلاً... منه لظنه أني أحتاج... إلى موافقته للذهاب لموعد غرامي بسيط |
İnan bana bundan sıkılmaya başlıyorum Jim. | Open Subtitles | صدّقني، بدأتُ أسأم هذا أنا أيضاً |
Güzel. sıkılmaya başlamıştım zaten. İnsanlar şu yumurtalarda ne buluyor hiç anlamam. | Open Subtitles | جيّد، لقد كُنت علي وشك الملل لم أفهم أبداً أمر سحر البيضة هذا |
Bir saat Protrombin testi ile uğraş sonra sıkılmaya devam et. | Open Subtitles | تمضي معي ساعة ثم أعود مرة أخرى الى الملل |
Altı hafta sonra ikilinin, penguen komşularından sıkılmaya başladığının belirtileri görülüyor. | Open Subtitles | بعد ستة أسابيع، تظهر أولى علامات الضجر المحتملة على الإثنين من جيرانهم البطاريق |
Herkesin bana ne yapacağımı söylemesinden epey sıkılmaya başladım. | Open Subtitles | لقد سئمتُ من الجميع الذي يملون عليّ أفعالي طوال الوقت |
Merak etmeyin. 20. okunuşta sıkılmaya başlar genelde. | Open Subtitles | لا عليكِ، في العادة يسأم منها في المرّة العشرين تقريباً |
Sıkıldığında popüler bir uğraş olan nakışla eğlenir, ...bundan da sıkılmaya başlayınca, tekrar dünyevi arzulara dönerim. | Open Subtitles | ولا مانع من تطريز قليلا من الملابس آنذاك حتى تشعر بالسأم من هذا أيضا فتبدأ ثانية بالمتع الجسدية |