ويكيبيديا

    "sınırındaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحدود
        
    • على حدود
        
    Dailer artık tropik Vietnam ve Laos sınırındaki bölgelerde yaşıyorlar. Open Subtitles شعب الماء يعيشون الان فى الحدود بين لاوس وفيتنام الاستوائيه
    Los Angeles'ın genişlemesi şimdi San Diego'yu geçip Meksika sınırındaki Tijuana'ya ulaşıyor. TED امتداد لوس انجليس يمر الآن في سان دييغو عبر الحدود المكسيكية إلى تيخوانا.
    Teresia, Kenya ve Uganda sınırındaki Malaba kasabasında, bir ağacın altında kıyafet satardı. TED تبيع تيرسيا الملابس تحت شجرة في بلدة تدعي مالابا، على الحدود بين أوغندا وكينيا.
    1993'te Kuzey Kore'nin kuzey kesiminde Çin sınırındaki Hyesan adlı bir kasabada doğdum. TED ولدتُ في العام 1993، في الجزء الشمالي من كوريا الشمالية، في مدينة تسمى هايسان، التي تقع على الحدود مع الصين.
    Doğu sınırındaki Danube topraklarında bir Roma lejyonu ilerliyor. Open Subtitles على الحدود الشرقية، على نهر الدانوب، تتقدم فرقه رومانية.
    Fakat Hollanda sınırındaki hastanemizde ameliyat asistanı... olarak önemli bir görev var. Open Subtitles لكن هناك منصب مُهمّ كمساعدة في الجراحة .. في مستشفانا على الحدود الهولنديّة.
    İlk durağımız Meksika sınırındaki Kartal Geçidi. Open Subtitles ستكون أولى محطات توقفنا في ممر الصقر على الحدود المكسيكية
    Tayland Kamboçya sınırındaki her yerde onun bir fotoğrafı var. Open Subtitles كل منظمات الإغاثة على الحدود التايلاندية الكمبودية لديها صورته، إذا شعرت ببصيص أمل واحد سأذهب اليوم
    Kuzey sınırındaki tepenin ardındakileri göstermedi mi? Open Subtitles هو لم يطلعك على مايوجد خلف ذلك المرتفع عند الحدود الشمالية؟
    Kuzey Kore ve Çin sınırındaki bir bölgeyi işgal ettiler. Open Subtitles لقد تم الإستيلاء على النطاق الواقع بين الحدود الصينيه و كوريا الشماليه
    Cesedini Louisiana, Teksas sınırındaki bir çalılıkta bıraktım. Open Subtitles أنا تركت جثته في احد المستنقعات على الحدود بين لويزيانا وتكساس
    Düşman kuvvetleri Kamboçya sınırındaki... dağa kadar geri çekildiler. Open Subtitles قرب الحدود الكمبودية. كمّ عدد الرجال لديك الجاهزين للمعركة ؟
    Geçenlerde Özbekistan sınırındaki güçlerin kullandığı iletişim şifrelerini almak ister miyim diye sordu. Open Subtitles مؤخرا سألني إذا أنا سأهتمّ به حصول على مجموعة رموز الإتصال مستعملة من قبل قوّات أوزبكستان الأرضيّة على طول الحدود.
    Hem annesi hem babası Pakistan sınırındaki A.B.D.'nin hava saldırısında öldürülmüş. Open Subtitles كلا والديه ماتا في هجمة أميريكية جوية على الحدود الباكستانية
    Değil, Majesteleri. Geçen hafta batı sınırındaki Stonedown'da görüldü. Open Subtitles لا ، سيدي ، الأسبوع الفائت إستولى على املاك الحدود الغربية
    Bazıları karada Amerika sınırındaki Niagara Şelalesinden geçiyor. Open Subtitles البعض يعبر شلالات نياغارا على الحدود بين الولايات المتحدة و كندا.
    Bu konuşmada Mimi'nin Kanada sınırındaki bir mülkle olan ilgisini bilen tek kişi değilim. Open Subtitles من الواضح انني لست الوحيد على الطاولة الذي يعرف ان لديها ارض على الحدود الكندية
    Kuzey sınırındaki hava savunma sistemleri. Open Subtitles للهجوم الأول؟ دفاعهم متمركز عند الحدود الشمالية،
    Sizin önceki raporunuzda Polonya sınırındaki tank tuzakları hakkında endişeniz vardı. Open Subtitles التقرير السابق الخاص المعني الفخاخ دبابات على الحدود البولندية.
    NATO'nun Polonya sınırındaki insansız hava araçlarına ihtiyacım var. Open Subtitles حلف شمال الاطلسي لديه طائرات بدون طيار على الحدود الشرقية بولندا وأنا في حاجة إليها.
    Yine bu insanlar Peru sınırındaki Yerliler, üzerlerinden misyonerlerin finanse ettiği uçuşlar yapılıyor. TED هؤلاء أيضا هنود على حدود البيرو يطير فوقهم الناس في رحلات ينظمها مبشرون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد