| Baro sınavında en yüksek notu alamadın. | Open Subtitles | لم تحصل على أعلى الدرجات فى اختبار نقابة المحامين |
| Zavallı kadın öldüğünde, S.A.T. sınavında gözetmendim. | Open Subtitles | فمن الأفضل أن يكون لديك دليل لكي تثبتها لقد كنت أراقب اختبار القدرات عندما المسكينة ماتت |
| Karşı koyan çocuklar SAT sınavında 250 puan daha fazla almışlar. | TED | الأطفال الذين قاوموا أحرزوا 250 نقطة أعلي في إختبار الـ SAT. |
| Dede matematik sınavında birinci oldum. | Open Subtitles | بيبير، لقد حصلت على المركز الأول في إختبار الجبر. |
| Bir çalışmada, bir mantık sınavında kötü sonuç çıkaran öğrencilerin kendilerine bir mantık kursu verilmesinden sonra ilk performanslarının ne kadar kötü olduğunu kabul ettikleri görülmüştür. | TED | في دراسة، التلاميذ الذين في البداية أخفقوا في امتحان في المنطق وبعدها أخذوا دورة صغيرة في المنطق كانوا علي استعداد تام بأن يصفوا أداءهم الأصلي بالفظيع. |
| Matematik'ten SAT sınavında 770 puan aldım. | Open Subtitles | وفي الرياضيات, حصلت علي 770 في أختبار الكفاءة التعليمية, |
| Daha ilk yılımda, metafizik sınavında kopya çektiğim için New York Universitesi'nden atıldım. | Open Subtitles | طردت من جامعة نيويورك من أول سنة لأنني غششت في الامتحان النهائي لمادة ميتافيزيقيا |
| Yeterlilik sınavında 1400 puana uçmuşsun. | Open Subtitles | حصلت على 1400 نقطة في اختبار الأهلية المدرسية أيّها الفتى. |
| Fransızcadan yarı yıl sınavında 90 puanı geç. | Open Subtitles | لذلك احصل على اكثر من 90 درجة في اختبار مادة اللغة الفرنسية |
| Bunu ehliyet sınavında dene, kesinlikle kalırsın. | Open Subtitles | حاولي فعل هذا في اختبار القياده ستفشلين بالتأكيد |
| Eminim ki SAT sınavında iyisindir. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكِ كنت جيدة في اختبار الكفاءة الدراسية |
| Sonra da kalem oynatamadığım Tarih sınavında. | Open Subtitles | ثمَّ عندما كنت لا أعرف بميعاد إختبار التاريخ |
| Kızınız Grace, son tarih sınavında Jena Walpen'in kağıdından kelimesi kelimesine kopya çekmiş. | Open Subtitles | في أخر إختبار للتاريخ قامت إبنتكم جريسي بنسخ ورقة والبن حرفياً |
| Yine de, yerleştirme sınavında yüksek not aldınız. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك، حققتما نتيجة مثالية في إختبار توظيفكما |
| Polislik sınavında "kuduzlar nedir, onlar için ne yaparsın?" sorusuna Ryan "kuduzlar, Yahudi papazlardır. | Open Subtitles | امتحان الشرطة يسأل.. ما هو داء الكلب؟ وماذا تفعل لمواجهته؟ |
| Ve belkide Groton Okulunda Fransız filozofisi sınavında hile yapman... diplomanı almana yeterliydi veya belkide yeterli değildi | Open Subtitles | ولعل قيامك بالغش فى امتحان الفلاسفة الفرنسيون فى مدرسة جارتون َكانَ طريقاً مناسباً للحُصُول على دبلومِتك وربما لم يكن |
| Benimkiler mi? - Yedisi, matematik sömestr sınavında. | Open Subtitles | ـ 7 منهم، في امتحان أعمال السنة للرياضيات |
| Subay eleme sınavında çok yüksek bir puan almış. | Open Subtitles | سجل نتائج عالية جداَ في أختبار تأهيل الضباط. |
| Patard ingilizce sınavında çok iyiydi. | Open Subtitles | لقد نجح "باتان" فى أختبار اللغة الأنكليزية |
| Bu gün öğrettiğim bütün fonksiyonlar final sınavında çıkacak. | Open Subtitles | و كل الوظائف التي قلتها اليوم ستاتي في الامتحان النهائي |
| Bu gün öğrettiğim bütün fonksiyonlar final sınavında çıkacak. | Open Subtitles | و كل الوظائف التي قلتها اليوم ستاتي في الامتحان النهائي |
| Devlet sınavında 15 skor yaptın. | Open Subtitles | فقد نِلتَ 15 درجة بإمتحان الدولة |
| "sınavında başarılar. Umarım bileğin daha iyidir. | Open Subtitles | "حظاً موفقا في اختبارك اتنمى ان يكون كاحلك بخير |
| 3. sınıfta, tarih sınavında kopya çektim. | Open Subtitles | في الصف الدراسي الثالث، غششت في إمتحان التاريخ |
| Onların direksiyon sınavından geçmelerini ya da SAT sınavında daha iyi puan almalarını sağlamak gibi bir şey değil. | Open Subtitles | الأمر ليس كأني أساعدهم في الحصول على رخصة قيادة أو جعلهم أفضل في اختبارات القبول إلى الجامعات أو شيء كهذا |
| Bu seni ilgilendirmez. sınavında iyi şanslar. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك حظاً موفقاً في الإمتحان |
| S.A.T sınavında gözetmendin. Biliyoruz. | Open Subtitles | ـ بأنك كنت مراقب في الاختبار القدرات في ذلك الوقت نحن نعلم |