sıranın önünden geçerken tabancasıyla her iki kişiden birini vurmuş. | Open Subtitles | و أخذ يمشي على طول الصف يقتل من يقابله بسلاحه |
Bir bira almam için sıranın arkasına mı geçmem gerekiyor? | Open Subtitles | إذاً,هل على أن أذهب لمؤخرة الصف لكي أحصل على جعة؟ |
Bahse girerim o sıranın sonuna geri dönmek istiyorsundur şimdi. | Open Subtitles | أراهن انك تتمنى لو كنت قد رجعت إلى آخر الصف |
Demek oluyor ki, genç hanım sıranın önüne geçmek üzeresin. | Open Subtitles | هذا يعني , ايتها الصغيرة انك ستذهبي الى مقدمة الطابور |
Ben sadece sıranın başına geçtim o kadar. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أنني إنتقلت لأقف في بداية الطابور |
Birçok tema parkında, sıranın başına geçmek için ekstra ödeme yapabilirsiniz. | TED | في العديد من المنتزهات، يمكنك دفع مبلغ اضافي لتذهب الى مقدمة الصف. |
Üçüncü sınıfta ellerimiz sıranın üzerinde birleştirilmiş bir şekilde oturtuluyorduk, ellerimizi sadece sayfaları çevirmek için bırakırdık, sonrasında o pozisyona geri dönerdik. | TED | في الصف الثالث، كان علينا أن نجلس بأيدٍ مشبوكةٍ على مقاعدنا، نحرّرها فقط عندما نريد تقليب الصفحات، ثم نعيدها إلى وضعيّتها السابقة. |
Sonra terfi aldım ve şimdi de 11. sıranın ortasından bu oyunu izleyeceğiz. | Open Subtitles | الآن، تأتي ترقيتي ونحن الصف الـ11، الوسط |
sıranın başka bir yerine geçebiliriz. Bir şey yok. | Open Subtitles | يمكننا الحصول على مكان آخر فى الصف لا تقلق |
Ön sıranın ortası ve yiyemediğim bütün kızlar senin. | Open Subtitles | فى الصف الامامى , الكرسى فى المنتصف , مع كل الفتيات لا يمكننى ان اكل حق صديقى |
sıranın içinde dolaşarak kafasına göre, rastgele adam vurmuş. | Open Subtitles | و أخذ يمشي على طول الصف يقتل من يقابله بسلاحه |
Güney Dakota, Sioux City'den George. sıranın arkasına. | Open Subtitles | حقاً, وأنا جورج من داكوتا الجنوبية إلى آخر الصف كولونيل |
En önemli nokta sıranın düzgünce ilerlemesini sağlamak. | Open Subtitles | حسناً, الشيء المهم هو أن تدعا الصف يتحرك |
Ön sıranın sonundaki çizgili kıravatlı adam. | Open Subtitles | الرجل ذات رابطة العنق المخططة أخر الصف ما قبل الأخير |
Buraya gel ve sıranın arkasındaki herkes için ekmeği böl. | Open Subtitles | انت تعالي فوق هنا و وزعي الخبز للجميع خلف الطابور هناك |
Kavga başladığında neden sıranın sonunda olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | لماذا كنت في مقدمة الطابور عندما بدات المعركة؟ |
Doğrusu, işin başından beri benimle olanlar sıranın önündeler. | Open Subtitles | حسناً ، بصراحة ، أولئك كانوا معي منذ البداية وهم في مقدمة الطابور |
Görebildiğin gibi sıranın boyutları asansörün boyutları içinde sınırlı sayıda hareket yapabileceği anlamına geliyor. | Open Subtitles | كما ترى طول الطابور يظهرأن هناك طرق محدودة ليتحرك داخل أبعاد المصعد |
Az önce seninle birlikte sıranın önünde görevlendirildim. | Open Subtitles | لقد تم تعييني للتو في مقدمة الطابور معكي |
Bıyıklı adam, kapının solunda, sıranın önünde. | Open Subtitles | الرجل الملتحي، على يسار الباب، في مقدمة الطابور. |
O hava alanından kaçışın üstünden 15 yıl geçmiş olsa da iki ayrı sıranın varlığı hiç aklımdan çıkmamıştı. | TED | مرت 15 سنة على فراري من تلك المعركة، لكن صورة ذلكما الصفين لم تغادر عقلي. |