Süper.Hayret verici. Aslına bakarsan bu saçma bir fikirdi. | Open Subtitles | هذا عظيم, ورائع, أوتعلمين كانت هذه فكرة غبيّة. |
böyle saçma bir dedikodu için riske atma. | Open Subtitles | لا تخاطر بحياتك من أجل إشاعة غبيّة |
İkimizin üstüne saçma bir sorumluluk yükleyerek mi? | Open Subtitles | بأن تلقي عليه مسؤولية مثيرة للسخرية عليه و علي؟ |
Ruslarla cebelleşirken istediğim son şey, saçma bir Federal seçim kuralları hikayesi. | Open Subtitles | آخر ما نريده هو قصة سخيفة تتعلق بلجنة الإنتخابات الفيدرالية بينما أحاول أن أتعامل مع الروس |
Sözüm ona annelerinin kereste fabrikasında ölmesi tamamen benim suçummuş ki fazlasıyla saçma bir düşünce. | Open Subtitles | يفترضون أن وفاة أمهم كانت ذنبي و هذا أمر سخيف |
- Öfke kontrolü saçma bir şeymiş. | Open Subtitles | تلك إدارةِ الغضبِ حمولة من الفضلاتِ. كيني، كيني. |
Başımıza saçma bir olay geldiği için tersine çevirmek için saçma bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | بما أن شيئا سخيفا كهذا حدث لنا لنقوم بفعل امرا سخيفا لنعكسه |
saçma bir oyun yüzünden birini öldürmek mi? | Open Subtitles | . أن تقتل أحدهم بسبب لعبة غبيّة ؟ |
Sadece eski ve saçma bir kapı. | Open Subtitles | إنّها بوّابة غبيّة و قديمة |
Çok saçma bir oyun, Hanna. | Open Subtitles | -هذه اللعبة غبيّة جداً (هانا ). |
Kuzey Kutbu'nda apartman dairesi çok saçma bir fikir. | Open Subtitles | الشقق في القطب الشمالي فكرة مثيرة للسخرية |
Sayın Hakim tüm saygımla söylüyorum ama davanın reddi çok saçma bir karar olur. | Open Subtitles | كما قتل بيري له. الشرف الخاص بك، مع كل الاحترام الواجب، ان منح إقالة تكون مثيرة للسخرية. |
Bu saçma bir hikaye John, bunu sende biliyorsun. | Open Subtitles | هذه قصة سخيفة يا جون أنت تعرف هذا |
Şimdi Umut'u geri verirseniz hindimizi güzellikle yeriz ve bu da yıllar sonra güldüğümüz saçma bir anımız olarak kalır. | Open Subtitles | أن نحظى بعشاء ديك رومي معاً و سيكون كل هذا مجرد قصة سخيفة سنضحك عليها بعد سنوات من الآن هذا متأخر جداً... |
Çok saçma. Bir saat önce bir şişe su içmiştim. | Open Subtitles | هذا أمر سخيف لقد شربت قنّينة ماء منذ ساعة |
saçma bir şey yüzünden ayrılamazsınız. | Open Subtitles | لا يجب أن تنفصلا يا رفاق بسبب أمر سخيف جداً |
Ne saçma bir şey. | Open Subtitles | الذي حمولة من الفضلاتِ. |
Şöyle diyebiliriz ki, Andrew haddini aştı ve saçma bir şey söyledi. | Open Subtitles | حَسناً،أعتقد لا خطر في أن نقول بأن أندرو تَجاوزَ وفقط قالَ شيئا سخيفا نعم. |
Matematikteki arkadaşlarıma ilk söylediğimde "Saçmalama. Sadece [saçma] bir şey." | TED | عندما أفصحت بذلك لأول مرة لأصدقائي في الرياضيات قالوا : "لا تكن سخيفا. انه لا يعدوا أن يكون شيئا سخيفا". |