ويكيبيديا

    "saatli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • موقوتة
        
    • موقوته
        
    • الموقوتة
        
    • مؤقتة
        
    • موقوتةً
        
    • الموقوته
        
    Düşük, ölü doğum, çok hasta bir bebek ya da nadirde olsa kendi ölürken annesini de öldüren bir saatli bomba. Open Subtitles يمكن أن يصبح إجهاض أو ولادة جنين ميت، طفل مريض جداً أو.. في حالات نادرة، قنبلة موقوتة تقتل الأم بينما يحتضر
    Aksi takdirde, el bombası ya da saatli bomba bırakacaktık. Open Subtitles و إلا ، لكنا دفنا قنابل يدوية أو قنبلة موقوتة.
    Bu sıradan bir saç spreyi şişesi gibi duruyor ama saatli bombaya dönüşebilir. Open Subtitles إنها تبدو زجاجة رذاذ للشعر عادية لكن إذا تم تدويرها ستصبح قنبلة موقوتة
    Sarah Corvus saatli bir bomba, ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles سارة كورفز انها قنبلة موقوته كلانا يعلم ذلك
    Hadi ama Julie, bu köpek dört ayaklı bir saatli bomba! Open Subtitles بربك, جولي, لديكي قنبلة موقوتة بأربع ارجل
    Ama içindeki melek bir... Bir saatli bomba gibi. Open Subtitles ولكن الطيبة التي بداخلك بمثابة قنبلة موقوتة.
    Annenizin karnındaki yeni bebek, bu aileyi tehdit eden saatli bir bomba gibiydi. Open Subtitles الطفل الرضيع الجديد في رحم أمك ..كأنه قنبلة موقوتة تهدد بضرب العائلة بثمان طرق يوم الأحد
    Zamanın saatli bir bomba gibi olduğunu anladım bugün. Open Subtitles ترى النتيجة والساعة فحسب وكأنهما قنبلة موقوتة
    Yıllarca oğlumuzun bir saatli bomba olduğunu farkettim ve kılımı kıpırdatmadım. Open Subtitles طوال هذه السنين أشاهدك تحولين إبننا إلى قنبلة موقوتة ولم أفعل شيئاً
    Bizi beraber bir ask sahnesine koy ve sana cinsel saatli bomba. Tamam, tamam. Open Subtitles اذا وضعتنا نحن الاثنين فى مشهد حب ستحول الامر الى قنبلة جنسية موقوتة
    Ve eğer bu gerçekleşirse bu adam patlamaya hazır bir saatli bombaya dönüşür. Open Subtitles وان حصل ذلك, هذا الرجل اشبه بقنبلة موقوتة بانتظار ان تنفجر
    Bence bu herif kardeşinin saatli bir bomba olduğunun farkında. Open Subtitles أعتقد أن هذا الرجل يعرف بالضبط بأن أخوه عبارة عن قنبلة موقوتة
    Şehri havaya uçuracak olan saatli bomba sensin. Open Subtitles اسمع , أنت عبارة عن قنبلة موقوتة على وشك الانفجار فيّ
    Hayatımda gördüğüm en büyük baloncuk. Bu kadın yürüyen bir saatli bomba. Open Subtitles أكبر تمدد شرياني رأيته في حياتي إنها قنبلة موقوتة
    O düsünce bir kez kafama girmesin sanki biri saatli bomba kurmus gibi olur. Open Subtitles لا مفر منا, باللحظة التي خطرت لي بها الفكرة كانت و كأن أحدهم أثار قنبلة موقوتة
    Hayir, bir saatli bomba. Aslinda hem ölüm tuzagi, hem de bir saatli bomba. Open Subtitles لا، إنه قنبلة موقوتة، حسناً إنه مصيدة موت وقنبلة موقوتة معاً
    Finans sisteminde bir saatli bomba daha vardı. Open Subtitles لقد كان هناك قنبلة موقوتة أخرى فى النظام الأقتصادى
    Belki birisi ilaçlarını değiştirdi. saatli bomba gibi olurdu. Open Subtitles ربّما بدل أحد ما دوائه، سيكون قنبلةً موقوته
    Güzel . Yolumdan dur . Triple A bir saatli bomba olduğunu. Open Subtitles حسنا, لكن ابقى بعيدا عن جراحتى الاورطى يعتبر قنبله موقوته
    İşleyen bir saatli bomba olan küresel nüfustan bahsetmiyorum. TED لا أتحدث ببساطة عن القنبلة الموقوتة ألا وهي سكان المعمورة.
    O adam da orada saatli bomba gibi yatıp uğruna çalıştığım onca şeyi mahvetmek için uyanmayı bekliyor. Open Subtitles وذلك الرجل مستلق هناك كأنه قنبلة مؤقتة في انتظار أن يستيقظ ويدمر كل شيء عملت من أجله
    Yani bir saatli bombanın gemimde tıkırdamasına izin verdin. Open Subtitles إذا فقد تركتي قمبلة موقوتةً يستفحل أمرها في غواصتي
    Söyle bana, ilk ne zaman saatli bombanın muhabbet kuşuna yerleştirildiğinden kuşkulandın. Open Subtitles اخبرنى, متى توقعت انهم زرعوا القنبلة الموقوته فى قصتى هذه ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد