ويكيبيديا

    "saklamaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إخفاء
        
    • إخفائه
        
    • إخفاءه
        
    • تخفي
        
    • يخفي
        
    • إخفائها
        
    • أخفي
        
    • بإخفاء
        
    • لإخفاء
        
    • إخفاءها
        
    • إخفائهم
        
    • تخفيه
        
    • كتمان
        
    • إخفاؤه
        
    • أخفاء
        
    Odasına girdim, orada utangaç bir kız yatıyordu, saçları dökülmüştü, kelliğini saklamaya çalışıyordu. TED دخلت لغرفتها، وكان هناك فتاة خجولة، كانت صلعاء، وكانت تحاول إخفاء هذا الصلع.
    - Sayın Hakimler, itiraz ediyorum. Bir şey saklamaya çalışıyor. Open Subtitles لسيادتكم , لدى إعتراض قوى إنه يحاول إخفاء أمر ما
    Şirketten sır saklamaya çalışıyorsan kendinin de bir gün parçalara ayrılabileceği gerçeğini kabullenmelisin. Open Subtitles إذا حاولت إخفاء أي سر عن المنظمة توقّـع أن عاقبة ذلك تقطيعك إربـاً
    Kızılı yeniden görmek çok güzel. Artık saklamaya da gerek yok. Open Subtitles من الجيد رؤية الأحمر مجدداً لا فائدة من إخفائه بعد الآن
    Evet. Ne saklamaya çalıştıklarını öğrenmeliyiz. Open Subtitles حسنا , أعني , وصلنا إلى معرفة ما كانوا يحاولون إخفاءه.
    Hepsini kontrol ettireceğim o yüzden bir şey saklamaya kalkma. Open Subtitles سألقي نظرة عليهم لذا لا تحاول ان تخفي اي شيء
    Katil cinayeti saklamaktansa kurbanın kimliğini saklamaya daha fazla özen gösterdi. Open Subtitles بذل القاتل جهداً إضافياً لكي يخفي هوية الضحية أكثر من الجهد الذي بذله في عملية القتل بحد ذاتها
    Eğer Crixus benden bir şey saklamaya çalışırsa, hemen bana söyle. Open Subtitles إذا عرفت أنه يحاول إخفاء شئ، أعلميني فوراً حاضر يا مولاتي
    Bu bizimle alakalı ve onunla benden bir şeyler saklamaya devam edemezsin artık. Open Subtitles هذا الأمر عنّا نحن وعنها، ولا يمكنكِ إخفاء أي شيء عني بعد الآن.
    Onu, zihnimizin gizli bölgelerinde saklamaya çalışıyoruz ancak hiçbir yere gitmiyor. TED نحاول إخفاء هذه المشاعر داخل خفايا أنفسنا، ولكن تظل موجودة.
    O kadar suçlu hissettim ki bu başarısızlığı, sohbetlerimden ve özgeçmişimden yıllarca saklamaya karar verdim. TED شعرت بالذنب وقررت إخفاء هذا الفشل من مناقشاتي وسيرتي الذاتية لسنوات.
    Buda genelde bir şeyleri saklamaya çalışan insanlarda görülen bir davranış tarzıdır. Open Subtitles إنه شيء اعتاد عليه الأشخاص الذين يحاولون إخفاء شيء ما
    Sovyet yönetimi krizi halkından saklamaya çalıştı fakat haberler yayılıyordu. Open Subtitles قادة الاتحاد السوفيتي سعوا ،إلى إخفاء الأزمة عن شعوبهم ولكن الأخبار كانت تتناثر
    Bize söylemeniz gerekiyor, bu alanda birinin saklamaya çalıştığı en kötü şey ne olabilir? Open Subtitles ولكنك يجب أن تخبرنا, عن أسوأ شيء يُمكن أن يودّ إخفائه شخصٌ بهذا المكان؟
    Bu da gösterge tablosunun altına saklamaya çalıştığı radar tespit cihazı. Open Subtitles هناك كاشف الرادار الذي حاول إخفاءه تحت الوثبة
    Yolculuğumuz sırasında benden bir şey saklamaya çalışırsanız, cezanız bu olacak. Open Subtitles هذا سيكون عقابك إن حاولت أن تخفي عني أي شيء خلال رحلتنا
    Arturo Bandini, dahi, görmüş geçirmiş adam, sikini saklamaya çalışmadan sahilde yürüyüşe çıkamıyor. Open Subtitles آرتور بانديني أذكى رجل في العالم لا يستطيع أن يمشي على الشاطئ من دون أن يحاول بأن يخفي قضيبه
    Ortada büyük bir sorun olduğu ve benden saklamaya çalıştığınız belli. Open Subtitles تتصرفين كما لو أن أزمة ما قد وقعت وتعملين على إخفائها عني
    Aynı şeyi ben de bir şeyler saklamaya çalıştığım zamanlar yapıyorum. Open Subtitles أفعل نفس الشيء في بعض الأحيان عندما أحاول أن أخفي شيئاً
    Çin Hükümeti halkından sır saklamaya inanmıyor. Open Subtitles الحكومة الصينية لا تؤمن بإخفاء الأسرار عن شعبها
    Zihinsel bir eksikliği yoktu, hareket kabiliyeti sorunu vardı ve durumunu saklamaya hiç çalışmadı. Open Subtitles 'لا يوجد عجز الفكرية ، انها مشكلة المهارات الحركية 'وانه لا يحاول لإخفاء حالته.
    On yıldır aldatma üstüne aldatma. Artık saklamaya bile çalışmıyor. Open Subtitles على مدار السنين، علاقة محرّمة تلو أخرى، ولا يحاول إخفاءها
    - Yani silahları size getirdi nereye saklayacağınızı gösterdi ve isteğiniz dışında silahları saklamaya mı zorladı? Open Subtitles لذا هو أحضرهم لك، وأخبرك أين تخفيهم، وأجبرك على إخفائهم ضد رغبتك؟
    ve eğer ölmeden hemen önce bir çukur kazıyorsan, derim ki saklamaya çalıştığın şey buna değer bir şeydir. Open Subtitles و إن رأيت ضرورة دفن شئ قبل موتك بالضبط فبالتأكيد ما تخفيه هام جداً
    Kabul ettim. Yani, ben yıllardır ve yıllardır bir sır saklıyordum, o yüzden alışkanlık haline gelmişti, bir sır olarak saklamaya devam etmek. TED اعني, لقد كتمت السر لسنين وسنين وسنين إذَا كانت كيد اخرى أمدها, لأستمر في كتمان السر
    Yaşlılar saklamaya çalışır, ve bütün gençler de bilmez. Open Subtitles كبار السن يحاولون إخفاؤه, وليس جميع الصٍبية يعلمون بشأنه
    Biliyorsun, asıl hatası kağıdını koltuktaki yastığın altına saklamaya çalışmasıydı. Open Subtitles خطئها الكبير كان محاولة أخفاء الغلاف تحت وسادة الأريكة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد