Birader, içeri girdiğimizde saklanmak için götleri tutuşup kaçacak yer ara... | Open Subtitles | سوف يركض البيض الأوغاد من أجل الإختباء عندما يقوم الإخوه بـ |
Belki de bunca yıl saklanmak bu meselelerle doğrudan yüzleşmekten daha kolaydı. | Open Subtitles | ربما كان الإختباء كل تلك السنوات أسهل من مواجهه كل تلك الأمور |
Sonra eve gelip saklanmak istediğinde yaşlı adam istemedi. | Open Subtitles | ثم عندما عاد إلى البيت وأراد الاختباء رفض الرجل العجوز ذلك |
Bir kadının arkasına saklanmak hiç hoş değil, bana sorarsanız. | Open Subtitles | هذا يحكني بطريقة خاطئة الاختباء وراء امرأة، إذا سألتني |
Polislerin geldiğini duyunca, saklanmak zorunda kaldın. | Open Subtitles | لقد كان عليك ان تختبئ عندما سمعت صفارات الشرطه |
Senin içinde bir çok Aşk Tanrısı var ama, itiraf etmeliyim ki, Aşk Tanrısı saklanmak için garip bir yer seçmiş. | Open Subtitles | لديك الكثير من كيوبيد بداخلك لكن، لا بد لي أن أعترف اختار كيوبيد مكان غريب للاختباء |
Yatağın altına saklanmak için çok yaşlıyım. Bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أكبر من أن أختبئ تحت سرير أنا لا أعرف شيئا |
Çok geçmeden, Etik bir seçim yapmak zorunda kalır: gizemli bir kristalin içine saklanmak veya dış kapıyı kırmaya çalışmak ve koşarak kaçmak. | TED | قريبًا، إيثيك واجهت اختيار الإختباء داخل كريستالة غامضة، أو المحاولة لكسر الباب الخارجي والقيام بالهروب. |
Keşke daha çok erkeğin yatak muhabbeti yapmak TV'da spor kanalının arkasına saklanmak yerine duygularından söz edecek cesareti olsaydı. | Open Subtitles | إذا كان الرجال فقط هم من عندهم الحساسية ليتحدثوا عن ما الذى يشعرونة بدلا من الإختباء خلف قنوات الرياضة |
Tanıştığımızdan beri... söylemek istiyordum, aniden hayatımın bu parçası ortaya çıktı, seninleyken saklanmak veya dövüşmek zorunda değildim, ya da bunun gibi şeyler, istediğim şey... yaşamaya çalışmak ve kızımla herşeye karşı mücadele etmekti. | Open Subtitles | عندما بدئنا انا وانتِ بالتسكع كانت , كما ان كل المفاجأت تلك جزء من حياتي عندما لم يتوجب علي الإختباء او القتال |
Yüz yıldır saklanmak size çok zor gelmiş olmalı. | Open Subtitles | أكثر من قرن من الإختباء يجب ان يكون لها تأثير عليك |
saklanmak istemiyorum. Saklanırsam ailem beni asla bulamaz. | Open Subtitles | لا أريد الاختباء اذا اختبئت , هم لن يجدوني ابداً |
Mezarlıkta saklanmak ne dâhiyane bir fikir. | Open Subtitles | الاختباء في المقبرة يا لها من فكرة رائعة |
Sessizlik içinde yüz yıl boyunca saklanmak birini delirtmeye yeter. | Open Subtitles | الاختباء لمئات السنين في صمت كفيلٌبإصابةأي شخصٍبالجنون.. |
Ve şimdi benimle burada saklanmak, ve sadece çocuğun teyzeler bulmak için nasıl bilmiyorum umuyoruz. | Open Subtitles | و الآن تريد أن تختبئ في الأسفل هنا معي و تتمنى فقط أن خالات الصبي لا تعلمن كيف يجدنك |
Amerikalı aptal değil. saklanmak için en iyi yerin orası olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الامريكي ليس احمقا انه يعرف انه المكان الأفضل للاختباء |
Gitmek istiyorum, saklanmak değil. | Open Subtitles | أنظر، أنا لا أريد أن أختبئ أريد أن أخرج من هنا، حسناً؟ |
saklanmak bir yana, destekleniyor ve kutlanıyorduk. | TED | بعيدا عن كوننا كنا نختبئ بعيدا عن الأنظار، كنا نحصل على التشجيع والاحتفال بنا. |
Annem ve arkadaşlarından saklanmak için daha iyi yerler olmalı. | Open Subtitles | أبي، لابد من وجود مكان أفضل للإختباء من أمي وأصدقائها |
Burası küçük bir kasaba. saklanmak zorundayım. İnsanlar soru sorabilir. | Open Subtitles | أنها بلدة صغيرة جداً، يجب عليّ الأختباء الناس سَيَسْألونَ الأسئلةَ. |
saklanmak ya da evde kalmak her şeyi yoluna sokacak mı sanıyorsun? | Open Subtitles | إذن أنتى تفكرى فى الإختفاء ، و هل البقاء فى المنزل سيكون أفضل ؟ |
Ya birinden saklanmak için sahte isim kullanıyorsa, hapse yolladığı birinden. | Open Subtitles | ماذا لو كان يستخدم اسماً مزيفاً لأنه يختبئ من شخص ما ؟ |
Artık saklanmak yok. Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | مخفي على البشر ، لن اختفي بعد الان سوف اعيش الحياة التي اخترتها |
Yalnızca milletin saklanmak için bir araya geldikleri bir yer. | Open Subtitles | إنه فقط هذا المعسكر حيث تجمع كل هؤلاء الناس للإختفاء |
Ortadan kaybolmak, suçlu gibi saklanmak çok kalleşçe. | Open Subtitles | ولكن أن تختفين، تختبئين كمجرمة، فهذا فعل مشين |
Ama birini seviyorsan karanlık köşelerde saklanmak zorundasın. | Open Subtitles | لو أحببت شخصآ ما يجب أن تختبىء فى الزوايا المظلمة |
Sabredip saklanmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتحلى بالصبر وتستمر بالإختباء |