Evet, Alexandre'ın saltanatı muhteşem ama kendisini geliştirmedi. | Open Subtitles | اجل, الكساندر لديه عهد عظيم, لكنه لم يتطور. |
Hükümdarımız Kral James'in saltanatı sırası 11 Kasım 1620. | Open Subtitles | و11 نوفمبر، في السنة من عهد لنا السيد الرب، الملك جيمس، 1620. |
Birkaç yıl içinde saltanatı parçalanır... biz de gider, parçaları toplarız. | Open Subtitles | فى سنوات قليلة , عندما يتفكك عهده سنذهب لنُنهى الأمر ونسيطر على الوضع |
saltanatı süresince 40,000'den fazla insan işkence ve idam edildi. | Open Subtitles | أكثر من 40 ألف شخص كانوا قد عذّبوا وقتلوا أثناء عهده الذي إستمر 6 سنوات |
1820 Ekim'inde saltanatı trajik bir şekilde son buldu. | TED | في أكتوبر 1820، سار حكمه إلى نهايته المأساوية. |
Tanrı'nın saltanatı bu mu? Anlattığım yer mi? Hayır, burası yeryüzü. | Open Subtitles | أهذا ملكوت الرب التى تحدثت عنه؟ |
Dalek saltanatı yücedir. Dalekleri selamlayın! | Open Subtitles | الداليكس) أصحاب السلطة العليا) (فليحيي الجميع (الداليكس |
Yeni bir dönem başlıyor, rehberi kölelik değil özgürlük olan bir dönem, ve insan ilişkilerine gelince tek kişinin saltanatı değil kardeşliğin olduğu bir dönem." | Open Subtitles | إنها بداية عهد جديد عهد تكون الحرية فيه هي الروح المرشدة وليس العبودية عهد سيكون الإخاء هو السائد على العلاقات الإنسانية |
saltanatı başarılı olsun! | Open Subtitles | و ليجعل فترة حكمه عهد الازدهار |
- Bence yeterli. - Armin Tamzarian'ın terör saltanatı sona erdi. Şimdi yeni müdürümüz Skinner'ı alkışlayalım. | Open Subtitles | هذا يكفي، عهد (آرمين) الإرهابي انتهى الآن دعونا نقدم لكم مديرنا الجديد (سكينر) |
Sadece Uther'in ölümü seni özgür yapar, Merlin. Uther'in saltanatı son bulmak üzere. | Open Subtitles | فقط إن مات ( يوثير ) ستكون حراً ( مارلين ) ْ عهد ( يوثير ) شارف على نهايته |
saltanatı kısa sürdü. | Open Subtitles | عهد ملكيّ قصير. |
Birkaç yıl içinde saltanatı parçalanır... biz de gider, parçaları toplarız. | Open Subtitles | فى سنوات قليلة , عندما يتفكك عهده |
Perde kapandığında onun saltanatı da sona erecek. | Open Subtitles | حينما يرفع الستار سينتهي عهده |
Bırak Hayley, Jackson'ın olsun. saltanatı uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | دع (جاكسون) يظفر بـ (هيلي)، فلسوف يكون عهده قصيرًا. |
Bu gece, dehşet saltanatı sona eriyor. | Open Subtitles | الليلة سوف ينتهي عهده المخيف! |
Ve bu da muhtemelen Commudus'un saltanatı sırasında aldığı en tehlikeli karardı. | Open Subtitles | من دائرة ثقته و كان هذا على الارجح هو أخطر خيار اتخذه كومودوس أثناء فترة حكمه |
Ama gücünün saltanatı uzun sürmedi. | Open Subtitles | لكن فترة حكمه بالقوة لم تدم طويلاً |
Artık Tanrı'nın saltanatı hepimize açık. | Open Subtitles | والأن ملكوت الرب مفتوح لكل واحد منا |
Tanrı'nın saltanatı başladı diyor. Demek istediği şu: | Open Subtitles | يقول أن ملكوت الله هنا الأن |