ويكيبيديا

    "sanatçılar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفنانون
        
    • الفنانين
        
    • فنانين
        
    • الفنان
        
    • للفنانين
        
    • فنانون
        
    • فنان
        
    • الفنانيين
        
    • الالحان
        
    • والفنانين
        
    • الفنانات
        
    • الفنّانون
        
    Bak, eğer o açıklamayı yaparsan sanatçılar kaybedeceğim, Empire zarar görecek. Open Subtitles انظر, إذا قمت بذلك الإعلان فسأخسر الفنانون, وهذا يضر بمؤسسة الإمبراطورية
    sanatçılar kaşiftir. Kim şehri yeni bir şekilde bize gösterebilir ki? TED الفنانون مستكشفونمن الأقدر على رؤية المدينة من زاوية أخرى؟
    Ve şairler, diğer sanatçılar gibi, bu sezgiye dayalı anlayışlarla oynarlar. TED والشعراء مثل الفنانين يتلاعبون بالادارك الحسي
    Tüm dünyanın normalde revaçta gördüğü sanatçılar şimdi farkediyorlar ki partiye geç kaldılar. TED إن الفنانين ممن كان يعتبرهم العالم روادًا أصبحوا يدركون الآن أنهم متخلفون عن الركب.
    Kültürel devrime öncülük etti ki orada Caruso ve Bessie Smith gibi sanatçılar eşit koşullardaydı. TED لقد قادت ثورة ثقافبة كان فيها فنانين من امثال كاروسو وبيسي سميث على قدم المساواة.
    Gözümün önündeki bu inanılmaz sanatçılar, gösterilerini sürdürdükçe beni sonsuzluğa taşıdılar. TED وكان هناك الفنانون المذهلون فشعرت وكأنه الأبد بينما يؤدون
    Bu sebepten, görülme oranı, şairler, sanatçılar ve romancılar arasında sekiz kat daha fazla. TED ولذلك، هناك ثمانية أضعاف الحالات للسينيستيزيا من ضمن الشعراء، الفنانون والأدباء.
    "e filozoflar, psikologlar, akademisyenler bilim insanları, sanatçılar, teologlar ve politikacıların hepsi kimlik konusunu ele aldılar. TED تناول الفلاسفة وعلماء النفس والأكاديميون و العلماء و الفنانون و علماء الدين و الساسة؛ تناولوا جميعًا موضوع الهوية.
    sanatçılar anatomiyi tıp dünyasının sınırlarından kurtarıp toplum içine itiyor. TED الفنانون يُخرجون علم التشريح من حدود العالم الطبي ويدفعون به إلى الفضاء العام.
    sanatçılar, parçalanmış kadavralara böyle komik şekillerde hayat vermişler. TED قدَم الفنانون جثث التشريح كما لو كانت حيَة، معروضة في أوضاع تعرَي تشريحية هزلية.
    Bu da Nikhil, tüm dünyada sanatçılar kullanabilsin diye limanlara AIR-INK ulaştırırken. TED وها هو ذا ينقلُ إير إنك إلى الموانئ ليتمكن الفنانون حول العالم من استخدامه.
    Bu sanatçılar şarkılarında kadınlar için nasıl konuştuklarını değiştirmeyecekler, ta ki biz sonucunu etkileyerek o değişimi talep edene dek. TED هؤلاء الفنانين لن يتغيروا بطريقة تحدثهم عن النساء في أغانيهم إلا إذا قمنا بمطالبتهم بتغير الكلمات
    10.000 ila 40.000 yıl öncesinde Avrupa'daki bu ilkel sanatçılar tarafından yaratıldılar. TED تم إنشاؤها من قبل الفنانين القدامى في أوروبا، بين 10،000 و 40،000 سنة مضت.
    Ancak yönetmen Tetsuji Takechi gibi sanatçılar tarafından yapılan yenilikler kısa bir süre sonra Kabuki'nin yeniden güçlenmesine sebep oldu. TED لكن الابتكار من قبل الفنانين متل المخرج تيتسوجي تاكيشي أدى إلى تجددها بعد فترة وجيزة.
    Bunu fark ettikten sonra olan şey şuydu, tüm dünyadan bilim adamları ve sanatçılar laboratuvarıma gelmeye başladı. TED وما حدث هو أن الفنانين والعلماء من جميع أنحاء العالم قد بدأوا في الحضور إلى مختبري.
    Malezya'da yakın zamanda, bir sanat sergisi yapılacak ve önde gelen sanatçılar tüm sanatların temelinde yine sefkatin yattığını insanlara, genç insanlara gösterecek. TED في ماليزيا سيقام معرض فني الذي سيقوم فيه كبار الفنانين بأخذ الناس، الشباب، ويشرحوا لهم أن الرحمة أيضاً موجودة في جذور كل الفنون.
    Dünyaca ünlü sanatçılar gözlerinizin önünde ölüme meydan okuyan gösteriler yapıyor. Open Subtitles تصميم الفنانين المشهور عالميا الرائع ديفين ديدز حيث المهارة و الاتقان امام عينيك
    Yaratıcı sınırlamalar birçok meslekte geçerlidir, mimarlar ve sanatçılar, yazarlar, mühendisler ve bilim insanları. TED القيود الإبداعية متواجدة في العديد من المجالات. من معماريين، فنانين كتاب، مهندسين، وعلماء.
    sanatçılar bizi şehrin henüz keşfetmediğimiz en uzak bölgelerine götürebilirler ya da bizi her gün önünden geçtiğimiz ama hiç girmediğimiz o binaya götürebilirler. TED قد يأخذنا الفنان إلى مكان في أطراف المدينة لم نستكشفه، أو يأخذنا إلى بنايات نمر بها يوميا ولم ندخلها قط
    Çay kitaplara ve şiirlere konu oldu, imparatorların favori içeceği ve sanatçılar için bir ortam oldu. TED كان الشاي موضوعًا رئيسيًا للكتب والشعر، والشراب المُفضل للأباطرة، وملهمًا للفنانين.
    1868'den sonra Kabuki birçok değişim ve deneyselcilikle modern yeni çağa uyum sağlarken Vincent van Gogh gibi ve besteci Claude Debussy diğer sanatçılar çalışmalarının bünyesine Kabuki etkilerini katmaya başladılar. TED بعد عام 1868، بدأ فنانون آخرون كـ فينست فان غوخ والملحن كلاودي ديبوسي بتضمين تأثيرات الكابوكي في أعمالهم، في حين خضعت الكابوكي نفسها للكثير من التغيير والتجريب للتكيف مع العصر الحديث.
    Bütün büyük sanatçılar gibi ben de hayatımın en büyük başyapıtını yaratmak istiyorum. Open Subtitles مثل كُلّ فنان عظيم، أُريدُ ان اخَلْق قطعة نادرة غير قابلة للجدال مرة واحدة في عمرِي.
    Çünkü sanatçılar oy alabilmek için, yol gösterirler ve sert oynarlar. Open Subtitles لأن الفنانيين ولصوص الحواسيب يعرفون ما يفعلونه.
    Genç sanatçılar Yarışmasına bir aydan az kaldı. Open Subtitles مسابقة الالحان للشبان بعد اقل من شهر
    Insanlık tarihinin çoğunda, müzisyenler, sanatçılar, topluluğun bir parçası oldular, TED لمعظم التاريخ البشري، كان الموسيقيين والفنانين جزءا من المجتمع،
    Hazine Binası'nın merdivenlerinde sanatçılar kadınların tarihi başarılarını canlı bir orkestra ile sergilediler. TED على درج بناء وزارة المالية، قامت الفنانات بإعادة تمثيل إنجازات النساء التاريخية على ألحان فرقة أوركسترا،
    Öğrendik ki, dünyada -- böyle dikkat dağıtan şaşırtıcı bu dünyada -- insanların gelip var olacağı ve sanatçılar ile organizatörlerin kaçabilecekleri bir yer yaratmayı başarmıştık. TED وأدركنا شيئاً: أنّه في عالمٍ محيّرٍ كهذا، مكتظٍ ومحفوفٍ بالإلهاءات، أمكننا إنشاءُ مكانٍ لنشاركه، وليأتي النّاسُ إليه وليستطيعَ الفنّانون والمنظّمون أن يجدوا فيه ملاذاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد