İşte çocuklarımıza yedirdiğimiz saçmalıklar: Büyük boy Meksika Dürümleri, kızarmış sosisli sandviçler, kapalı pizzalar ve ızgarada pişirilmiş peynirli sandviçler. | TED | هذه هي الأشياء التي نطعمها لأبناءنا, رقائق البوريتو نقانق الذرة فطائر البيتزا , شطائر الجبنة المشوية |
Hıyarlı sandviçler de harika bir de, tereyağı yerine margarin kullanmasalar. | Open Subtitles | شطائر الخيار جيدة أيضاً إلا فى حالة وضعهم السمن بدلاً من الزبدة |
O sandviçler bu sabah tazeydi, ve böyle birşey yapmayacağım. | Open Subtitles | تلك الشطائر طازجة ولن أفعل شيئاً من هذا القبيل |
sandviçler battaniyenin içinde. Sigaralar da. | Open Subtitles | بالتأكيد ساخنة ، الشطائر بداخل البطانية وكذلك علبة السيجار |
Ben Joey'den bir şey isteseydim onunla sandviçler hakkında konuşmaya başlardım. | Open Subtitles | مثل ان اريد شيئا من جوي فأبدأ حوار حول السندويتشات |
Çeşitli sandviçler, Yumurtalı domuz böğrü, Yumurtalı Jambon ve ciğer var. | Open Subtitles | ، يوجد سندويتشات متنوعة بيض ولحم وبيض ولحم، كبد |
İçeri girin çocuklar. Mutfakta sandviçler var. | Open Subtitles | اذهبوا للمنزل ايها الأولاد هناك ساندوتشات فى المطبخ |
Ama sandviçler sekizli olarak satılmaz. Sadece on ikilik paketler var. | Open Subtitles | لكن لا أحد يبيع 8 ساندويتشات السجق يبيعون فقط 12 سندويتش السجق |
İnekleri sağmaya başlayın. Ve tereyağlı sandviçler yapın. Oraya daha fazla tuğla! | Open Subtitles | ابدأوا بعصر البقر وملء السندويشات. أنت أيضا، ماما. |
Ve mayomuza dolan yengeçlerle, nefis sandviçler yapar ve yerdik. | Open Subtitles | ونتناول شطائر كائنات المحار تلك المنقوعة في المايونيز |
Gönüllü olarak arayanlar için sandviçler yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نصنع شطائر لأجل المتطوعين بفرق البحث |
Çünkü fıstık ezmeli ve jambonlu sandviçler yaptım. | Open Subtitles | لأنّي حضّرتُ بعض شطائر زبدة الفستق و اللحم. |
Daha şimdiden yemeğe havalı sandviçler getiriyorsun. Bayan Bir Aşçım Var Brooks. | Open Subtitles | أصبحتِ تُحضرين شطائر جميلةً للمدرسة يا سيدة: |
Gözlerini bağlayıp kısa rezil hayatlarının sonuna dek onlara sikik sandviçler yedireceğim. | Open Subtitles | سأغمي أعينهم وأجعلهم شطائر قذرة لبقية حيواتهم القصيرة المؤسفة. |
- Şu İsviçre peynirli sandviçler ne kadar? | Open Subtitles | كم ثمن شطائر الجبن السويسري ؟ -أريد قهوة |
- Çantamda sandviçler var. - Akşam yemeğinde evde ol. | Open Subtitles | ــ أخذت بعض الشطائر في حقيبتي ــ كن في البيت من أجل العشاء |
Ama arkadaşlarım çok güzel sandviçler yaptığımı söylerler. | Open Subtitles | يخبرني أصدقائي بأنني أجيد اعداد الشطائر. |
Yapmış olduğu sandviçler birbirlerine benziyor muydu? | Open Subtitles | وهذه الشطائر التى صنعتها هل كانت متشابهه؟ |
- Kontrol etmem gerek. sandviçler bozulduysa insanlar zehirlenebilir. | Open Subtitles | يجب أن أتحرّى، إن كانت تلك الشطائر فاسدة، فقد يمرض الناس |
sandviçler buraya gelebilir. | Open Subtitles | بالإمكان توصيل السندويتشات إلى هنا |
Ve sandviçler olduğundan emin ol tamam mı? | Open Subtitles | ونتأكد أن هناك سندويتشات كافية ، اتفقنا ؟ |
Mount Royal'de organik sandviçler yapan bir kafe var. | Open Subtitles | "يوجد مقهى في "رويال مونت لديه ساندوتشات لذيذه.. |
Bütün gece uyumadı ve sandviçler yaptı. | Open Subtitles | كان يظل طوال الليل يصنع ساندويتشات |
Cevizli kek bir şeye benzemiyor ama sandviçler iyi gibi. | Open Subtitles | هناك كعكة يائسة المظهر لكن السندويشات تبدو واعدة |
En son katıldığım davalar sandviçler ve yer elmaları içindi. | Open Subtitles | الحالات الوحيدة التي توليتها مؤخراً كانت عن الساندويشات و البطاطا |
Krep ve sandviçler ve yemek ile ilgili maceran bu kadar mıydı? | Open Subtitles | هل هذا كل مافعلته .المشي و أكل الزلابيا و السندوتش |
- sandviçler hazırladım. - Extra mayonez benim için lütfen. | Open Subtitles | لقد أعددت لنا بعض الساندويتشات المايونيز الشديد من فضلك |
Küçük sosisli sandviçler falan? Yok, hiç bana göre değil. | Open Subtitles | بربكِ ، و أولئك المقانق المقلية أنا لست هذه |