Sıcaklık iki üç santigrat derece düşecek. | TED | ستنخفض درجات الحرارة درجتان او ثلاثة درجات مئوية |
Diğer yandan, Mumbai sıcak ve nemlidir. 30 santigrat derece ya da 90 fahrenheit civarı. | TED | مومباي، على النقيض، هي مكان حار ورطب حرارته بضع وثلاثون درجة مئوية أو بضع وتسعون درجة فهرنهايت. |
İşte ben, -60 santigrat derecede çıplak olarak yıkanmaktan geliyorum. | TED | هذا أنا أدخل بعد الاغتسال عارياً في حرارة -60 مئوية. |
Sanıyoruz ki bazı yerlerde sıcaklık 1.000 santigrat dereceye kadar ulaştı. | Open Subtitles | نعتقد أنه فى بعض الأماكن وصلت درجة الحراره إلى 1000 درجه مئويه |
Hızlandırılmış fotoğrafçılık, sadece bir hafta içinde iki santigrat derece değişimin deniz yosunlarını nasıl defettiğini gösterdi. | Open Subtitles | وقت التصوير الفوتوغرافي يمكن أن يعرض لنا كيف وفقط إسبوع واحد الذي غيّر الدرجة المئوية يقود الطحلب خارجاً |
Eşik biraz 32 derece Fahrenheit'la 33 derece Fahrenhiet ya da 0 ve 1 santigrat arasındaki farka benziyor. | TED | يشبه هذا الحد قليلاً الفرق بين 32 درجة فهرنهايت و33 درجة فهرنهايت، أو الصفر ودرجة واحدة مئوية. |
olmalıdır. Çünkü Mars'ın ortalama sıcaklığı eksi 60 santigrat derecedir. | TED | لأن متوسط درجة الحرارة على المريخ غير مبشرة للغاية حيث تصل سالب 60 درجة مئوية. |
İkincisi, 21 yıllık müzakereler sonunda, yasal olarak bağlayıcı Paris Anlaşması'nı benimsedik, dünyadaki tüm milletler, küresel ısınmayı iki derece altta tutacak, hedef ise 1,5 santigrat derece olacak. | TED | ثانيها، بعد 21 عاماً من المباحثات، اعتمدنا اتفاقية باريس المُلزمة قانونياً، لجميع الدول في العالم للحفاظ على الاحتباس الحراري تحت معدل درجتين مئويتين، والتركيز على هدف 1.5 درجة مئوية. |
BL: Oradaki beyaz madde bir tür bakteri 180 santigrat derecede yaşamını sürdürüyor. | TED | بيل لينج: المادة البيضاء هي نوع من البيكتريا والتي تزدهر على 180 درجة مئوية. |
Ayakları yaklaşık 200 santigrat derecede dışarıdaki başları ise üç santigrat dereceye maruz kalıyor. bu adeta, elinizin kaynar suda ayağınızın buz gibi suda olmasına benziyor. | TED | أقدامها حوالي 200 درجة حرارة مئوية ورأسها أعلى من ثلاث درجات مئوية، هذا أشبه بوضع يدك في ماء مغلي وقدميك في ماء متجمد. |
Ama bu yalnızca, eğer biz küresel ısınmayı endüstri öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde tutabilirsek gerçekleşebilecekti. | TED | و لكن ذلك فقط، إذا كنا قادرين علي الحد من ظاهرة الاحتباس الحراري حوالي 1.5 مئوية كما في مستويات عصر ما قبل الصناعة. |
1,5 santigrat derece. "İmkanı yok" diye düşündüm. | TED | اعتقدت أنه لا يمكن أن نقللها إلي 1.5 درجة مئوية. |
Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile küresel ısınmayı 2 santigrat derece ile sınırlandırmayı hedefliyordu, | TED | حتى الأهداف الطموحة لاتفاقات باريس كانت تهدف إلي الحد من الاحتباس الحراري إلي 2 درجة مئوية. |
1,5 santigrat derece de en iyi senaryo dedikleri. | TED | خفضها إلي 1.5 درجة مئوية ذلك أفضل شيء يمكن حدوثه. |
2 santigrat derecelik küresel ısınmada ise buzulların yarısı yok olabilir. | TED | وعند 2 درجة مئوية من الاحتباس الحراري، نصف الجليد سيختفي. |
Dünya, sanayi öncesi zamandan bu yana bir santigrat derece kadar ısındı. | TED | وقد ارتفعت حرارة الأرض بمقدار درجة مئوية مما كانت عليه في عصور ما قبل الصناعة، |
Bu parafine benzer maddenin insan bedenine benzer şekilde 37 derece santigrat gibi bir erime noktası var. | TED | إنها مادة شبيهة بالشمع مع درجة إنصهار شبيهة بدرجة حرارة الجسم، 37 درجة مئوية. |
O tanker 312 santigrat derecede patlayacak, tam şehrin ortasında, | Open Subtitles | ولذلك ربما يأتون مبكرا سيضج دوى تلك الشاحنه على 312 درجه مئويه فى مركز المدينه مباشره |
Dahası, bu ısı yaklaşık aynı seviyede ya da biraz daha fazla, 37 santigrat derece civarındadır. | Open Subtitles | وأكثر من ذلك فى نفس المستوى أو بالأحرى ... أعلى قليلاً حوالى 37 درجه مئويه |
Yaklaşık 15-16 santigrat derece. | Open Subtitles | ودرجة حرارته حولى 15 إو 16 درجه مئويه |
Güven'in kara bütçe paravanı "santigrat Projesi." | Open Subtitles | "ما تقوم به منظّمة "الثقة هو مشروع : الدرجة المئوية |
Fahrenhayt ve santigrat aynı şeyi ölçmek için iki birim. | Open Subtitles | فيرينهايت و المئويَة طريقتان لقياس نفس الشيء |