ويكيبيديا

    "saran" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ساران
        
    • المحيطة
        
    • يحيط
        
    • تحيط
        
    • والباحثون الذين
        
    • فمثل
        
    • الدرع حول
        
    • يلتف
        
    • المكسكيين
        
    Nihayetinde sen ünlü Riya Saran'ın standardını koruman lazım. Open Subtitles يجب أن تحافظي على مستواك ريا ساران العظيمة
    Melvin üstün kaliteli branda kullanırmış, ki bu bildiğimiz biyonik Saran Wrap, doğru mu? Open Subtitles من ميلفن كارفل ميلفن يستخدم نوعية عالية من كلوريد البولي فينيل والذي هو غلاف ساران معدل جزيئيا ..
    Etrafını Saran sıvı baloncuğu patlatana kadar baskı uygular. TED تضغط السوائل المحيطة عليها حتى تنهار تماماً
    Nasıl oluyor, etrafımızı Saran bu virüs florasını ve tıbbi tedavisini nasıl araştırabiliriz? TED كيف نستطيع أن نبحث ونحقق في بيئة الفيروسات المحيطة بنا، ونساعد الطب؟
    Yani bizi Saran dünyanın karmaşıklığı bu. TED لذا يمكننا الآن تخيل مدى التعقيد الذي يحيط بنا
    Ve yaptıkları şey müzenin ziyaretçilerini Saran boşluğun kalitesini artırmak üzere dahili inşa elementi yaratmaktı. TED وما فعلوه انهم أنشأوا مبنى متكامل من اجزاء لتحسن مدى المسافات والمساحات التي تحيط زوار المتحف.
    Saran'dan hediye. Sen bir erkeği Saran'ın zincirlerinden daha sıkı bağlarsın. Open Subtitles قيودك أشد أحكامأ من سلاسل ساران
    Bunlardan utanıyorsun çünkü... bu şekilde ünlü zengin Riya Saran'ın kocasına benzemeyeceğim. Open Subtitles تخجلين لأنني لن أكون في هذه الملابس ! لن أبدو زوج ريا ساران الغنية
    Çünkü Riya Saran sadece kendini düşünür. Open Subtitles ريا ساران دائماً تفكر في نفسها
    Saran'ın sarayı var Soytarının eşeği Open Subtitles فإن تملك قصر ساران
    Mutfaktaki medeni cesaretinin yerini ancak şaşmaz zarafetin ve sıra dışı, bazen unutulmaz, seni Saran üstün zevkin alabilir. Open Subtitles مهارتك في الطبخ رائعة بواسطة لمساتك الناعمة والشهوانية المحيطة بك
    Ama onda, gözün etrafını Saran kaslardaki hareketi maalesef göremiyoruz. Open Subtitles و لكنك لا ترى علامات عمل العضلة المحيطة بالعين
    Görünüşe göre deniz kuşu kolonilerini sınırlayan ana etken, çevrelerini Saran okyanusta yiyecek olup olmamasıdır. Open Subtitles لكن العنصر الرئيسي الذي يحدد مكان مستعمرات الطيور البحرية هو مدى توفر الطعام في المحيطات المحيطة بهم
    Feudal Lord'u olmadan, Yeşillik Ülkesi etrafını Saran ülkelerle savaşa girecek ve yok edilecek. Open Subtitles من دون لورد إقطاعي , ستقع دولة نانو في حرب مع الأمم المحيطة بها وستدمر
    Bu yeteneğin merkezinde etrafımızı Saran termal radyasyonu kontrol edebilmek yatıyor. TED جوهر هذه القدرة، هو أن نكون قادرين على التحكم في الإشعاع الحراري الذي يحيط بنا تمامًا.
    Hepiniz yol gösterenlersiniz, düşünce liderlerisiniz: Bizi her gün Saran korkudan bizi kurtarmak için, size verilen yeteneklerle ne yapacaksınız? TED أنتم صانعو الأحداث، تعرفون، قادة الفكر: ماذا ستفعلون بالملكات التي أعطيتموها لتحريرنا من الخوف الذي يحيط بنا كل يوم؟
    Otoyoldan arabayla gelirken şehri Saturn'ün halkaları gibi Saran Raccordo Anulare'den etkilenmemek mümkün değil. Open Subtitles لنحاول الوصول عن طريق الأوتوستراد. ونأخذالطريق الدائري العظيم حتماً. الذي يحيط روما كأحد مدارات كوكب زحل.
    Tek yapmamız gereken, etraflarını Saran engelleri yok etmekti ve biz de bunu yapmaya karar verdik. Ancak daha sonra biz TED كل ما يتوجب علينا فعله هو إزالة تلك الحواجز التي تحيط بهن و هو ما قررنا فعله.
    O lanetlerle,kötü ruhlarla dolu bir adam dünyamızı Saran bir boyutta kaybolmuş. Open Subtitles إنه رجل يتلبسه الشيطان إنه مفقود فى الأبعاد التي تحيط بعالمنا
    Köyümüzün etrafını Saran ormanda yaşayan acımasız canavarlar. Open Subtitles الوحوش الشرسة التي تعيش في الغابة تحيط بقريتنا
    Etrafını Saran bilim adamları ve araştırmacılar dünyayı esrarengiz ve doğaüstü tehditlerden koruyan bir kurum olan Open Subtitles العلماء والباحثون الذين اجتمعوا حول الفتى أصبحوا مكتب للبحث والدفاع للخوارق وهي منظمة دولية تحمي العالم من التهديدات الغامضة والظواهر الخارقة
    Ağaç gövdesini Saran sarmaşık gibi, kanun da her yeri sarar. Open Subtitles فمثل جذع الشجرة في تجميع الافرع قانوننا سيجعلنا متحدين
    Kendisine işkence edileceğinin farkında. Buna rağmen etrafını Saran aura, bozulmadan duruyor. Open Subtitles "إنّه مدركٌ أنّه على وشك أن يُعذَّب، لكن الدرع حول جسده قويّ جدًا"
    Bu, göz sinirinin etrafını Saran hayali, büyütülmüş tıbbi bir alet. TED وهي جهاز طبي وهمي فائق التكبير، يلتف حول العصب البصري.
    Ama istiladan sonra tüm bu "Alamoyu hatırla" olayı... gece yarası herkesi Saran ateşle küçük bir isyan büyük bir devrime dönüşecek. Open Subtitles ولكن بعد أن تم اجتياحهم، الكل أطلق صيحة (تذكر ألامو)، جملة الثورة الشهيرة ضد المكسكيين الجميع أطلق هذه الصيحة متذمراً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد