Şişman, sarhoş ve aptal, bu şekilde yaşayamazsın evlat. | Open Subtitles | سمين و ثمل و غبي لا يمكنك الصمود في هذه الحياة يا بني |
Şuanda hepimiz üzgün, sarhoş ve... azmış durumdayız. | Open Subtitles | كما تعلمون، نحن جميعا مجرد بالضيق في حالة سكر و... وأقرن. |
Bir sarhoş ve bir deli... | Open Subtitles | ياللجحيم ، شاب سكّير وعجوز مجنون |
Kavgacı Dubbs barda, sarhoş ve çok kızgın. | Open Subtitles | راودي دابز في محل المسامير مخمور و غاضب |
- sarhoş ve gömleğin kafanda bir görüntüden daha iğrenci olamaz. | Open Subtitles | ليس هناك منظر مقزز أكثر منك مخمورة - أنت فارغ - |
Barın dışında memurunuzun vurduğu yaşlı adamın sarhoş ve yüzleşmeye hazır mıydı dediniz? | Open Subtitles | قلت أنه كان فى حالة سكر ؟ كان يدخل يده فى جيبه لذلك ظنوا أنه يريد إخراج مسدس |
sarhoş ve serkeşleri tutuklamaya denir. | Open Subtitles | ذلك يعني القبض على على السكارى ومعطّلوا النظام. |
Günün erken saatlerinde odanıza geldiğimde biraz sarhoş ve heyecanlıydım. | Open Subtitles | عندما جئت إلى عرفتكِ سابقاً, كنت مخموراً و متشوقاً |
sarhoş ve kusuyor taklidi yapıp şaşkın hâldeki erkekleri kullanıyordur. | Open Subtitles | تظاهرت بالسكر والترنح كي تحصل على رجل وتستغله كما تشاء |
Arkadaşım çok sarhoş ve biraz önce de camına taş attı. | Open Subtitles | صديقتي ثملة جداً و ألقت حجر عبر نافذتك للتو |
Zamane çocukları, her biriniz şımarık sarhoş ve ahmaksınız. | Open Subtitles | أنتم أيها الشباب كل واحد منكم مدلل و ثمل و بدين |
Muhtemelen sarhoş ve huysuz olduğum içindir. | Open Subtitles | من المحتمل لأنني كنت ثمل و فظ |
Sürücü sarhoş ve kanla kaplı.. | Open Subtitles | السائق ثمل و مغطى بالدماء |
sarhoş ve serkeş durumu görmüyor musun? | Open Subtitles | الا ترى انها حالة سكر و عدم انضباط؟ |
Kızınız sarhoş ve hırçındı. | Open Subtitles | كانت فى حالة سكر و شرسة |
Ve düşünüyorum... Sen sarhoş ve kambur bir zorbalısın. | Open Subtitles | .. وأنا أظن بأنك سكّير حقير متنمر |
Ve bazıları sarhoş ve kaba zorbalığa geri döndü. | Open Subtitles | وبعضهم يعود سكّير حقير متنمر |
Hadi ama, o zaten sarhoş ve yaşlı. Yani o zaman binebilir mi? | Open Subtitles | فليكن، هو مخمور و كبير في السن أيضاً - ماذا يعني، لماذا يركب عربتي؟ |
Herb başarılı bir jingle yazarı olduğunu söylüyor, ama Judith sarhoş ve yeteneksiz bir yazar olduğunu bayılıp, bir para çukuruna düştüğünü söylüyor. | Open Subtitles | (هرب) يَقُولُ أنت كاتب أغاني ناجحِ. لكن (جوديث) تَقُولُ بأنّك مخمور و مأجور عديم الموهبة... الذى أغمى عليه... |
Anne neden tanımadığımız sarhoş ve hamile birini Maura'nın evine getirdin? | Open Subtitles | أمي لم تجلبين غريبة مخمورة حامل لمنزل " مورا " ؟ |
Renee'nin çok sarhoş ve kafasının karışık olduğuna tanıklık edebilirim. | Open Subtitles | استطيع أن أشهد ان رينيه كانت مخمورة جدا بحيث لم تفرق بين مؤخرتها و مرفقها |
sarhoş ve serkeşleri tutuklamaya denir. | Open Subtitles | ذلك يعني القبض على على السكارى ومعطّلوا النظام. |
Onu boğazlarken sarhoş ve delirmiş olmalısın. | Open Subtitles | لقد كنت مخموراً و مجنوناً حين قمت بخنقه |
sarhoş ve kusuyor taklidi yapıp... şaşkın haldeki erkekleri kullanıyordur. | Open Subtitles | تظاهرت بالسكر والترنح كي تحصل على رجل وتستغله كما تشاء |
Ufak tefek şeyler. Ben kilise fuarındayım. Alison ise sarhoş ve polisler evimde arama yapıyorlar. | Open Subtitles | ليس الكثير، أنا في مهرجان المعبد (آليسن) ثملة جداً والشرطة تفتش منزلي |