ويكيبيديا

    "satmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بيع
        
    • تبيع
        
    • بيعه
        
    • بيعها
        
    • البيع
        
    • أبيع
        
    • يبيع
        
    • ببيع
        
    • ابيع
        
    • للبيع
        
    • نبيع
        
    • لبيعه
        
    • تبيعها
        
    • لبيعها
        
    • ليبيع
        
    Adım Mattie Ross. Bu midillileri size geri satmak istiyorum. Open Subtitles انا ابنته ماتي روس واود اعادة بيع تلك المهور اليك
    İtiraf edeceğim ki bazı demir parçaları Kızılderililer'e satmak zorunda kaldım. Open Subtitles ولكن علي أن أعترف.. لقد أجبرت على بيع بعض الحديد للهنود
    Ascanio, bu sabah bazı belgeleri satmak için elçiliğe geldi. Open Subtitles أسكانيو حضر هذا الصباح للسفارة , محاولا بيع بعض الاوراق
    Komik bir şapka giyip üzüm suyu gorilleri satmak için mi? Open Subtitles لاجل ان تقف بقبعة مضحكة و تبيع الغوريلا و عصير العنب
    Diyelim ki bende değil... ya da diyelim ki satmak istemiyorum... Open Subtitles لنفترض اننى لم احصل عليه او لنفترض اننى لا اريد بيعه
    Onu satmak doğru olmaz. Winchester halkı ona bir isim verdi. Open Subtitles لن يكون من المنصف بيعها لذلك قام صانعو وينشستر بإعطائها اسما
    Dorothy'yi satmak için ikna etmeye çalıştım ancak o bunu düşünmedi bile. Open Subtitles لقد حاولت أن أجعلها توافق على البيع لكنها لم تفكر حتى بهذا
    Dün gece yarısı şeytana ruhumu satmak için dörtyol ağzına gittim. Open Subtitles حسناً، أنا هنا في منتصف الطريق منذ البارحة. أبيع روحي للشيطان.
    Bence bu daha çok dergi satmak için uydurulmuş bir efsane. Open Subtitles اعتقد انها مجرد خرافة تساعد على بيع المجلات لحظة خرافة ؟
    Jackie Kennedy'nin Beyaz Saray'da giydiği çok özel bir elbiseyi mi satmak istiyor? Open Subtitles أتريد بيع البردة التي ارتدتها جاكي كيندي في البيت الأبيض؟ اعلم منتهى الغباء
    Onaylı dükkanların sınırları dışında tıbbî marihuana satmak hâlâ yasak. Open Subtitles بيع الماريجوانا الطبية خارج حدود المتجر لا يزال غير قانوني
    Ji Hyun'un arazisini satmak yerine Fogland için gerekli parayı temin etmeliydik. Open Subtitles بدلاً من بيع أرض جي هيون، استشمرت المال بمشروع جزيرة هاميدو بامتياز
    Yumurtalarını satmak konusunda bir sorun olmadığına eminsin değil mi? Open Subtitles وأنت متأكدة من أنك مرتاحة في بيع بييضاتك، أليس كذلك؟
    Vergiler birikmeye başlamıştı, o da evi satmak zorunda kalacaktı. Open Subtitles والضرائب كانت متراكمة وأنها كانت في طريقها إلى بيع المنزل.
    Bize hikayeyi satmak istiyorsun ama gerçekte elinde ne var? Open Subtitles اذا اردت ان تبيع لنا قصة عليك ان تملك دليل
    Yaşlı bayan öldükten sonra burayı satmak istedim ama Frank buna izin vermedi. Open Subtitles كنت اريد بيعه بعد موت السيده العجوز لكني لم استطع اقناع فرانك بهذا
    Sonra kocanız, elması satmak istediğini söyleyince her şeyi mahvetmiş oldu. Open Subtitles و قد قام زوجك بإرعابك عندما قال أنه ينوي بيعها ؟
    Ama tereddütlerim var. satmak iyi bir fikir mi emin değilim. Open Subtitles ولكني أفكر بعدة شكوك لست متأكدة من أن البيع فكرة جيدة
    Dişleri çekmek ve at sidiğini mucizevi bir tonik olarak satmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن انزع الأسنان أو أبيع بول الحصان على أنه منشط
    Öyküsünü satmak için mi? Tarihi yeniden yazmak için mi? Open Subtitles ماذا ، كي يبيع قصته ، ام يعيد صياغتهـا ؟
    Bunu ne kadar çabuk anlarsak ürünlerini satmak için kullandıkları serbest ifade özgürlüğü hakkındaki aptalca savunmalardan o kadar çabuk kurtulacağız. Open Subtitles كلما أقتربنا في فهم هذا كلما أسرعنا من التخلص حول هذه الحجج الغبية حرية التعبير تسمح لنا ببيع هذه المشروبات السامة
    satmak zorunda olduğum her şeyi alıp gittiler. Open Subtitles أخذوا كل شيء كنت مضطرا ان ابيع وسعيت وراء هذا
    Bugün evi satmak istediğini söylerken çok isteksiz olduğunu fark ettim. Open Subtitles حسناً, لمست ترددا على الجزء معيناً في وقت سابق اليوم للبيع
    I wO albümü satmak istiyordum. Gelirini kanser araştırmalarına bağışlamak için. Open Subtitles لقد أردت أن نبيع هذا التسجيل حتى نجمع مالاً لأبحاث السرطان
    Aslında onu gördüğümde ne satmak zorunda olduğumun önemli olmadığını söyleyeceğim. Open Subtitles في الحقيقة, عندما أراها، سأخبرها أنني لا أهتم بما سأضطر لبيعه.
    Her kimse,amacı Fransa veya Rus Elçiliklerine satmak istemesi olabilir. Open Subtitles حَسناً، هناك الفرنسيون السفير الروسي ومن قد تبيعها لغيرهم
    Yani sivillere satmak için bu ilacı ordudan çaldınız mı? Open Subtitles أنت تقول أنك سرقت هذه الأدوية من الجيش لبيعها للمدنيين؟
    Kardeşimin onca derse ekmek satmak için çalışmadığı belli. Open Subtitles صحيح أن أخي لم يدرس كل هذه الدراسة ليبيع الخبز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد