Başka seçeneğimiz yok, bu yüzden neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | TED | ليس لدينا خيار آخر، لذا أنا مهتم جدًا لرؤية ما سيحدث. |
O zaman Shredder'ın dilediği gibi buluşmaktan başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | إذاً ليس لدينا خيار إلا أن نلتقي و نحقق رغبة شريدر |
Çünkü şu anda senin de benim de başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لأنه ليس لديك خيار آخر ولا أنا ايضاً في الوقت الحالي |
Bu deneysel bir şey, ayrıca tek seçeneğimiz. Gözlerimi kapatıyorum. | Open Subtitles | انها تجريبيه أيضا , هي خيارنا الوحيد سوف أغلق عيني |
Eğlence için birçok harika seçeneğimiz var ve yine de sadece bu seçenekleri tek başımıza tüketmek her zamankinden daha kolay. | TED | لدينا خيارات كثيرة مدهشة للتسلية، ومع ذلك فهو أسهل من أي وقت مضى بالنسبة لنا أن ينتهي بنا الحال مستمتعين لوحدنا. |
Bende seni kaybetmek istemem ama ne seçeneğimiz kaldı ki? | Open Subtitles | وأنا لا أريد خسارتكِ أيضًا. لكن ما الخيار الذي نملكه؟ |
Aksi takdirde, bir katil olduğuna inanmaktan başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | ما عدا ذلك ليس لديه خيار سوى الإيمان بأنه قاتل |
Başka seçeneğimiz yok. Yeni bir üç boyutlu tarama sistemi yerleştireceğiz. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر نحن نقوم بتغيير نظام المراقبة المجسمة الآن |
- Eğer hayatta kalırsak yanlarına döneriz. - Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لو كتبت لنا النجاه سنعود لهم و لا خيار اخر بأيدينا |
Seni buradaki güvenlik kurallarına alıştırmaktan başka seçeneğimiz yok, değil mi? | Open Subtitles | لا خيار أمامنا سوى مساعدتك لتعتاد على إجراءات الأمن هنا، صحيح؟ |
Başka seçeneğimiz yoktu. Bir keresinde tekrar nefes almaya başlamıştı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر، ما إن بدأ يتنفس ثانية. |
Seninle aynı fikirde olmadığımı söyleyemem, ama başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخالفك الرأي لكن ليس لدينا أي خيار |
Çok şey istediğimi biliyorum ama... başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | أنا مدركة أنني أطلب الكثير ,ولكن لايوجد لدينا خيار آخر |
Ve bunu yapabilmemizin tek yolu, tek seçeneğimiz, masada olmak ve orada kalmak. | TED | والطريقة الوحيدة لفعل ذلك و خيارنا الوحيد أن نكون ونبقى مشاركين. |
Tek seçeneğimiz, diğer klanların böyle durumlarda yaptıklarını tatbik etmek: | Open Subtitles | خيارنا الوحيد هو أتباع : ما فعلته العشائر الآخرى |
En başında söylediğim gibi, eğer seçeneğimiz varsa, onları istiyorum. | Open Subtitles | و كما قلت سابقا لو هنالك أى خيارات فلتأتونى بها. |
Göğsün alınsa bile, yenilemek için pek çok seçeneğimiz var. | Open Subtitles | , لو أنكِ ستخضعين لاستئصال الثدي هناك خيارات زرع متعددة |
Kalp kırıklığı konusunda bir seçeneğimiz yok, yalnızca önem verdiğimiz insanlar, şeyler ve projeler üzerinden kalbimizin kırılması seçeneğimiz var, bu da tek seçenek. | TED | لا نملكُ خيارًا حول تحطم القلوب، نملكُ فقط الخيار لتحطم قلوبنا من خلال الأشخاص والأشياء والمشاريع التي نهتم بها بعمق. |
Bakın, bunlara olanak verme gibi bir seçeneğimiz yok. Lafı bile geçmeyecek. | Open Subtitles | إسمعوا ضياع هذه الصفقة منا ليس خياراً إنه أمر غير مطروح أصلاً |
Dünya bize büyük cevaplar isteyen büyük sorular sorduğu zaman, iki seçeneğimiz var. | TED | عندما يسألنا العالم أسئلة كثيرة تتطلب إجابات كبيرة، يكون أمامنا خياران |
Her yere başvuruyoruz. İlk seçeneğimiz şehrin en büyük hayvanat bahçesi olacak. | Open Subtitles | نحن نختار من بين الكثير اول اختيار لنا سيكون حديقة في ولاية |
İstediklerini vermekten başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | وأنا لا أعتقد ان لدينا أيّ إختيار آخر غير أطائهم ما طلبوا |
Başka seçeneğimiz yok. Gladstone bir ordu yollamalı. | Open Subtitles | ليس هناك بديل يجب ان يرسل جلادستون الجيش |
Ama fazla seçeneğimiz yok, değil mi? | Open Subtitles | لكنّنا لا نملك خيارا الآن، أليس كذلك؟ إلى ماذا نحتاج؟ |
Eğer bu doğruysa, ve görev başarısız ise, seçeneğimiz kalmadı. | Open Subtitles | إذا كان ذلك صحيحا والمهمة فشلت فقدنا خياراتنا |
Ama vazgeçmek gibi bir şansımız olmadığı için toplamda iki seçeneğimiz var. | Open Subtitles | لكن بالنظر إلى حالتنا فذلك ليس بخيارٍ هذا يتركنا مع خيارين شاملين |
Tamir edemezsen başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | حسنٌ.. إن لمْ تقم بإصلاحها فلنْ يكون لدينا خيارٌ |
Bu yüzden tek seçeneğimiz olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan etmek. | Open Subtitles | الأن هذا أمر طارىء ويمكننا الإستعانة بهذه الجملة لأن هذا هو الحل الوحيد أمامنا |