Vali'nin basın sekreteri fotoğraf çekiminin hapishane sistemine olumlu bir bakış getireceğini düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقِد سكرتيرة الحاكِم الصحافية أنَ جلسَة تصوير ستُعطي لمحة إيجابية عن نظام السجون |
Bu arada, ben Ann Clyde, Bay Owen'ın sekreteri. | Open Subtitles | بالمناسبه .. أنا آن كلايد سكرتيرة مستر أوين |
Ailemiz Ban'a üye bebeğim Hyun Chul Birleşmiş Milletler Genel sekreteri Ban Ki Moon'undan sonra en başarılı ikinci kişi. | Open Subtitles | عائلة بــان من حقها ان تفتخر الاتعرفين سكرتير الامم المتحدة بان كي مون ويليه مكانةً هو ابني بان هيون تشول |
Yönetim kurulu Başkanı Başkanın sekreteri ve sekreterin sekreterini. | Open Subtitles | ثلاثة أعضاء لجنة، ممثل الرئيس، سكرتير الرئيس |
Beyler, hükümet sekreteri, Maryland Valisi ve kongrenin yarısı salonda. | Open Subtitles | أيها السادة ، لدى بالداخل مساعد وزير الخارجية وحاكم ميريلاند |
Ordu sekreteri, oğlunuz adına çok üzgün olduğunu bildirmek ister | Open Subtitles | يرسل لك السكرتير الاعلى للجيش و اصل تعازيه و حزنه |
Bu da Dave Early, Ulusal Birliğin sayman sekreteri. | Open Subtitles | وهذا ديف أيرلى سكرتير أمين الصندوق المحلى. |
sekreteri tavlamaya çalışmayı kes ve kahrolası odayı kontrol et! | Open Subtitles | كف عن مداعبة السكرتيرة و تفقد المكتب اللعين |
Albayın, kadın çalışanlardan sorumlu sekreteri. | Open Subtitles | انها سكرتيرة الكولونيل والمسؤلة عن الطاقم النسائي |
Üzgünüm Bay Pumpkin ama Bay Langford'un sekreteri adınızı randevu defterinde bulamamış. | Open Subtitles | أنا آسفة ,سكرتيرة السيد لانجفورد لا تعلم شيئاً عن ميعادك |
Ben May, Başkan Chow'un sekreteri. Olan için üzgünüm. | Open Subtitles | انا ماى سكرتيرة مستر شو واسفة عما حدث الان |
Evet, Miss Harding 15 yıldır babanızın kişisel sekreteri. | Open Subtitles | أجل.. الآنسة هاردين كانت سكرتيرة والدك لمدة 15عاماً حافلة |
Ben konsolosluk mütercimiyim. Konsolos sekreteri arabada. | Open Subtitles | أنا مترجم القنصلية السيد سكرتير القنصل في السيارة |
Partinin sekreteri değil partinin yerel federasyonunun sekreteri. | Open Subtitles | ليس سكرتير الحزب لكن سكرتير حزب الإتحاد الإقليمي |
Picasso'nun sekreteri Sebartes savaştan sonra turistlerin Avrupa'da 3 şeyi görmek için geldiklerini söylüyordu: | Open Subtitles | سكرتير بيكاسو ، سبارتس إدعى أنه بعد الحرب السياح قدموا لِأروبا |
Bir başbakan, bir eyalet sekreteri, savunma bakanı Bir mali işler müdürü veya müfettiş. | TED | هنالك وزير أول، وزير دولة، وزارة الدفاع و مدير مالي، و مراقب. |
Her neyse, burada Savunma Bakanı Rumsfeld'in sekreteri var. | TED | على العموم، ها هو وزير الدفاع السابق رامسفيلد. |
Bir saat içinde, Kral'ın özel sekreteri tarafından röportaj yapacağım, | Open Subtitles | خلال ساعة واحدة، سوف يتم إستجوابي بواسطة السكرتير الخاص بالملك |
Çoğunluk bizden olmasına rağmen, diğerlerinin ne yapacağı belli olmaz diye her vagona bir Sovyet sekreteri atadık. | Open Subtitles | ونتيجة الإنتخابات العامة، ستكون طي الكتمان، سنعيين أمين سوفيتي لكل مقطوره |
sekreteri tavlamaya çalışmayı kes ve kahrolası odayı kontrol et! | Open Subtitles | كف عن مداعبة السكرتيرة و تفقد المكتب اللعين |
sekreteri aradı ve benimle görüşmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | اتصلت سكرتيرته وقالت إنه يريد أن آتي حالاً |
Ama özel sekreteri ölünce, yasakları azalttılar. | Open Subtitles | و لكن سكرتيره الخاص مات لذا فقد تراخوا في تزمتهم |
sekreteri Bayan Berling onu, yemek dönüşünde, saat 2:00 civarında bulmuş. | Open Subtitles | و تم العثور على الجثه بمعرفة سكرتيرتها الآنسه بارلينج عند عودتها بعد تناول الغداء حوالى الساعه الثانيه يا سيدى |
sekreteri, şehir dışında bir davette olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سكرتيرها الإجتماعي قال أنه تم طلبها فى البلدة. |
Yönetici Hong Tae Seong'un sekreteri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ( قال أنه من سكرتارية المدير ( هونغ تاي سونغ |
Yoksa Bayan Armstrong'un intikamını almak için mi sekreteri olmuştu? | Open Subtitles | أو أنه أصبح سكرتيرا ل راتشيت كجزء من خطه مدروسه للإنتقام لموت مسز أرمسترونج |
sekreteri de bana bu hafta sonu etrafı gezdirecek. | Open Subtitles | وسكرتيرته سوف تريني المدينة في عطلة نهاية هذا الأسبوع. |
Hak ediyoruz İsveçli muhteşem bir resepsiyonist artı sekreteri. | Open Subtitles | بل نستحق أن نحظى بسكرتيرة وموظفة إستقبال سويدية فاتنة |
Bayanlar ve baylar 460.000 oy saydıktan sonra sayılacak yaklaşık 1000 oy kalmışken eyalet sekreteri bitimi iki saat geçe bizi durdurmaya karar verdi. | Open Subtitles | بعد فرز 460،000 بطاقة اقتراع مع مايقارب 1،000 بطاقة لم تحسب بعد قررت وزيرة الخارجية اغلاقنا بعد ساعتين |