Pekala. Parti bir ambarda, içerde sadece endüstri sektörü var. | Open Subtitles | حسناً ، الحفلة ستكون بداخل مستودع فقط بداخل القطاع الصناعي |
Gördüğünüz gibi, tarım sektörü ya da misafir işçi programıyla ilgili anlattıklarım aslında insan kaçakçılığı değil; | TED | تذكروا، لا شيء من ما أصِفُه حول هذا القطاع الزراعي أو عن برنامج العامل الضيف ما يعتبر تجارة بالبشر. |
Tüm Avrupa tarım sektörü bir yolculuğa başladı ve bence bu herkesin bir şeyler öğrenebileceği bir yolculuk. | TED | بدأ القطاع الزراعي الأوروبي بأكمله في رحلة، وأعتقد أنها رحلة يمكن لأي شخص أن يتعلم منها. |
Kenya'nın yaratıcı endüstrisi kuvvetli, çok uluslu, ileri görüşlü ve kuşkusuz yakın geleceğin esaslı bir üretim sektörü. | TED | الصناعة الإبداعية الكينية نشيطة وعالمية ومتطلعة، وبلا شك، صناعة حقيقية للمستقبل القريب. |
Dinle, Amerika'nın en gelişmiş sektörü ne? | Open Subtitles | إستمع ، ما هو أكبر نمو الصناعة في أمريكا؟ |
Daha yüksek düzeyde, basın bir hizmet sektörü öğesidir, ve sunduğu hizmet farkındalıktır. | TED | وعلى مستوى أعلى، فان الصحافة هي قطاع خدمي، والخدمة التي تقدمها هي الوعي. |
İlaç sektörü, yıllık değeri yarım trilyon dolar olan dünya çapında bir holding. | Open Subtitles | تجني صناعة الدواء في العام نصف تريليون دولار في كل أرجاء العالم بالمُجْمل. |
Kaynak endüstrisiyle yaptığımız girişimlerden farklı olarak finans sektörü girişimlerinde bu hikayeye insan öğesini katarsak sanırım onu muazzam yerlere taşıyabiliriz. | TED | وبعكس محاولاتنا مع صناعه الموارد ومحاولاتنا مع الصناعات المالية بإحضار عناصر إنسانية لهذه القصه أعتقد أننا نستطيع أخذه إلى أماكن مهمة |
Özel sektörü genişlemeye yöneltmek de zordur, çünkü çatışma sonrası durumlarda, uluslararası ticarete açık her tür aktivite, rekabetten uzak olacaktır. | TED | ولكن جعل القطاع الخاص يتوسع كذلك صعب لأنه كل أي نشاط مفتوح على التجارة الدولية سيصبح غير تنافسي في حالات مابعد الحرب |
Birkaç yıl önce özel sektörü bıraktığımda mucizevi bir deneyim yaşadım. | Open Subtitles | منذ عدّة سنوات ، عندما تركت القطاع الخاص كان لديّ نوع من لحظات الالهام |
Hedefiniz tüm sektörü kontrolü altında tutan Prophet. | Open Subtitles | القائد المستهدف، يتحكم في هذا القطاع بأكمله. |
Wall Street'in gücü, lobileri, çok parası olduğu için finans sektörü adım adım siyasal sistemi ele geçirdi. | Open Subtitles | انطلاقا من قوة القطاع المالى فى وول ستريت و من حيازتهم مراكز قوة و كثير من الأموال فقد تمكنوا من غزو النظام السياسى |
1990'ların sonunda, finans sektörü birleşmiş birkaç dev şirkete dönüşmüştü. | Open Subtitles | فى أواخر التسعينيات تم دمج القطاع المالى فى بضع هيئات عملاقة |
20 Ocak 2001 2001 'de George W. Bush göreve geldiğinde Birleşik Devletler'deki finans sektörü hiç olmadığı kadar kârlı, yoğunlaşmış ve güçlüydü. | Open Subtitles | العشرون من يناير 2001 عندما تولى جورج بوش الرئاسة فى 2001 أصبح القطاع المالى أكثر أرباحا |
Bununla beraber, hizmet sektörü de otomatikleştirilmiş kiosklar otomatikleştirilmiş restoranlar ve hatta mağazalar ile gittikçe artan bir rekabet halindedir. | Open Subtitles | وأيضاً الدول الصناعية الأخرى لديها نسب مشابهة. على كل, هذا القطاع الأن أصبح -في تحدٍ مستمر مع ظهور الأكشاك الآلية |
Bir uzmana ihtiyacım yok. sektörü destekleyecek birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لستُ بحاجة لخبير، إني بحاجة لثمّة من سيدعم الصناعة |
Pazarda hangi sanayi sektörü daha iyi olacak? | Open Subtitles | ما قطاعات الصناعة التي تظنها أنجح من غيرها في السوق هذا العام؟ |
1980'lerde finans sektörü patladı. | Open Subtitles | فى ثمانينيات القرن الماضى تضخمت الصناعة المالية |
Canlı kalan robotlar Sertar sektörü hakkında bir şeyler duyduklarını söylediler. | Open Subtitles | الالي الذي تم انقاذه قال لقد سمع شئ عن قطاع سيرتار |
Modern sağlık sektörü, tamamen çöktü. | TED | قطاع الرعاية الصحية الحديثة، انهار تماما. |
Aktör ve menajeri aynı ses tonuyla konuşursa tüm film sektörü şok olur. | Open Subtitles | اذا كان الممثل و مدير أعماله يملكون نفس الصوت. صناعة الأفلام ستصاب بصدمة |
Krizden sonra finans sektörü Finansal Hizmetler Masası da dahil olmak üzere reformlarla daha fazla savaştılar. | Open Subtitles | بعد الأزمة قامت الصناعات الاقتصادية بما فيها المائدة المستديرة للخدمات الاقتصادية ببذل الجهود القوية لمقاومة الإصلاح |
Pekala, şirketiniz öncelik olarak iletişim sektörü içinde yer alıyor. | Open Subtitles | حسناً، شركتك تهتم في المقام الأول بقطاع الإتصالات، |
Şunu söylemeliyim ki otelcilik, turizm ve yemek sektörü gibi bazı sektörler gerçekten duruma adapte olmak zorunda. | TED | يجب أن أذكر أن بعض القطاعات في حاجة إلى تعديلات، كالفنادق، والسياحة، والمطاعم. |