Seni rahatsız eden şey, benim korkmamam, ama senin korkman. | Open Subtitles | ما الذى يزعجك هو أننى لست خائفة بينما أنت خائف |
Seni rahatsız eden bir şey olunca şakaların biraz sertleşiyor. | Open Subtitles | نكاتك تبتعد قليلاً عن الحافة عندما يكون هناك شيء يزعجك |
Seni rahatsız eden ne, anlayamıyorum Beni her zaman sevdiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لا أعرف ما يزعجك ، مارثا لقد أعتقدت دائماً أنك تتوافقين معي |
Seni rahatsız eden o çocuk, son atışını yaptı. | Open Subtitles | الشاب الذي كان يضايقك باستمرار , أصبح خارج اللعبة |
Bu aralar Seni rahatsız eden bir şey mi var baba? | Open Subtitles | أبي ,استمع هل هنالك شئ ما يضايقك مؤخراً؟ |
Bana bak, Poirot. Buraya Seni rahatsız eden şeyi öğrenmeye geldim. | Open Subtitles | "بوارو" ليس لدي فكرة عما يقلقك |
Doğum gününün dışında Seni rahatsız eden bir şey varmış hissine kapıldım. | Open Subtitles | لستُ أدري, فقط خالجني شعورٌ أنه ثمّة ما يزعجكِ. شيءٌ آخر غير عيد مولدكِ. |
Hayır, ama Seni rahatsız eden şey seninle ilgiliyse kendinle uğraş. | Open Subtitles | لا لكن إن كان فيك شيء يزعجك لماذا لا تعمل على تحسين نفسك؟ |
Ve ikincisi Seni rahatsız eden bir şey var. | Open Subtitles | كان يمكن أن يأتي بـ فاوكس إليك؟ وثانيا أشعر أن هناك شيئا يزعجك |
Yardımcı olamam ama,sanırım hala Seni rahatsız eden bir şey var. | Open Subtitles | لا استطيع المساعده ولكني اعتقد ان هناك شيئا اخر ما زال يزعجك |
Ve işin hakkında da konuştuk, ama sadece Seni rahatsız eden şey hakkında yüzeysel olarak. | Open Subtitles | ولقد تحدثنا عن عملك ولكننا فقط في سياق أن ذلك كان يزعجك. |
Önyargısız olursun. Quantico'dan ayrıldığımızdan beri Seni rahatsız eden nedir? | Open Subtitles | الان، ما الذى يزعجك منذ غادرنا كوانتيكو ؟ |
Ne olduğunu bilmesen de Seni rahatsız eden bir şey vardı. | Open Subtitles | كان هنالك ما يزعجك لم تكن تعرف انت نفسك ماذا كان ذلك |
Seni rahatsız eden bir şey varsa bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أنت تعلم أنه يمكنك اخباري ما إذا كان هناك شيء يزعجك |
Telefonda iken Seni rahatsız eden bir şeyler varmış gibi geldi sesin. - Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك من يزعجك على الهاتف، أكل شيء على ما يرام؟ |
Seni rahatsız eden şey her neyse konuşabiliriz. | Open Subtitles | مهما يكن , مهما يضايقك يمكننا التحدث به فقط أعطني السكينة |
Bence Seni rahatsız eden durum onun esrara yeniden başlamış olması. | Open Subtitles | إنه السياق الذي يضايقك أنها عادت للإدمان |
Biliyorsun, Seni rahatsız eden bir şey varsa ben senin için buradayım, tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، تعلمين ، إذا كان هناك ما يضايقك أنا هنا من أجلك ، حسن؟ |
Seni rahatsız eden bir şey mi var, Quasimodo? | Open Subtitles | هل يقلقك شيئا ما كوازيمودو؟ |
Tatlım, Seni rahatsız eden bir şey varsa bil ki her zaman annene anlatabilirsin. | Open Subtitles | حبيبتي , عندما يزعجكِ أي شيء بإمكانك دائماً إخباري |
Seni rahatsız eden şeyleri ilham veren şeyleri eklersin ve sanata dönüştürürsün. | Open Subtitles | تأخذ ما يُضايقك وما يُلهمك، وتحوّله إلى فن |
Seni rahatsız eden benim ibne olmam mı, yoksa sana anlatmamış olmam mı? | Open Subtitles | هل يزعجكَ كوني لوطيًا أم لأنني لم أقل لك ذلك؟ |
- İşte, aşk budur. Görüyor musun? Seni rahatsız eden başka bir şey var mı? | Open Subtitles | إنّه الحبّ، أهنالك ما يُزعجك ؟ |
Dürüst ol ve Seni rahatsız eden şeyi söyle ona. | Open Subtitles | كوني فقط صادقة واخبريه بما يُزعجكِ. |