ويكيبيديا

    "senin için bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من أجلك
        
    • لك شيئاً
        
    • من أجلكِ
        
    • شئ لك
        
    • شيئا بالنسبة لك
        
    • شيء لك
        
    • من اجلك
        
    • واحد لكِ بالفعل
        
    • هذا يعني لك
        
    • لك شيئًا
        
    • عمل لكِ
        
    • أي شيء بالنسبة لك
        
    • إلى متى سأظلُّ
        
    • حسن معك انى
        
    • شيئا لك
        
    Gerçek şu ki Senin için bir adam bile öldürebileceğim konusunda bana inanmadın. Open Subtitles حقيقة عدم تصديقك لي، لن تؤثر في موت الرجل الذي قتلته من أجلك
    Gerçek şu ki Senin için bir adam bile öldürebileceğim konusunda bana inanmadın. Open Subtitles حقيقة عدم تصديقك لي، لن تؤثر في موت الرجل الذي قتلته من أجلك
    Elime geçtiği anda, elbette Senin için bir araba gelecek. Open Subtitles وبمجرد أن يكون بين يديّ بالطبع، ستصل السيارة من أجلك.
    Kendi hayatının Senin için bir değeri yoksa, belki onunkinin vardır. Open Subtitles إذا كانت حياتك لا تعني لك شيئاً ربما تعني حياته لك.
    Benim için bir şey yaparsan ben de Senin için bir şey yapabilirim. Open Subtitles و إذا فعلت شيء من أجلي، أعتقد أن بإمكاني فعل شيء من أجلكِ
    İstersen Senin için bir kaç delik daha açabilirim. Open Subtitles أتعلم , إذا كنت تريد , يمكنني أن أحفر عدة ثقوب في هذا الشيء من أجلك
    Daha sonra daha uzun bir görüşmemiz olabilir. Pazartesi sabahı Senin için bir saat ayıracağım. Open Subtitles ستكون بيننا جلسة طويلة فيما بعد , سأخصص ساعة من صباح يوم الاثنين من أجلك
    Tanrının dünyaya Senin için bir melek gönderdiğini hissetmek gibidir, ki, bu melek seni cehennemin derinliklerinden kurtaracaktır. Open Subtitles تشعر أن الله وضع ملاك على الأرض فقط من أجلك من بإمكانه أن ينقذك مِنْ أعماقِ الجحيمِ
    Dayan, dostum. Senin için bir tedavi bulacağız. Open Subtitles ابقى صامدا، ياصديقي، سنجد علاجا من أجلك.
    Senin için bir gecede 50 araba çaldım. Open Subtitles لقد سرقت 50 سيارة من أجلك في ليلة واحده،حسناً؟
    Sana açılabilirim. Hergün, Senin için bir mum yakacağım.. Open Subtitles أود الإعتراف لديك كل يوم سأشعل شمعة من أجلك
    Sana açılabilirim. Hergün, Senin için bir mum yakacağım.. Open Subtitles أود الإعتراف لديك كل يوم سأشعل شمعة من أجلك
    Senin için bir şey yapmamızı istiyorsun ama ne olduğunu söylemeyeceksin. Open Subtitles تريدني أن أفعل شيء من أجلك و لكنك لن تخبرني ما هو؟
    Senin için bir şey yapmamı istiyorsan lütfen de. Open Subtitles اذا أردتنى أن أفعل شئ من أجلك يجب أن تقول أرجوكى
    Senin için bir sürü fedakarlık yaptım. Damian'ı senin için feda ettim. Open Subtitles لقد ضحيت كثيراً من أجلك ضحيت بـ داميان من أجلك
    Ben bu akşam Senin için bir şey yaptım. Open Subtitles لقد فعلت شئ من أجلك الليلة الأن أريدك أن تفعلِ شئ من أجلي
    Kendi hayatinin Senin için bir degeri yoksa, belki onunkinin vardir. Open Subtitles إذا كانت حياتك لا تعني لك شيئاً ربما تعني حياته لك.
    Bu ayini tamamladıktan sonra, benim artık senin yanında kalamayacak olmama rağmen, Senin için bir şey yapabildiğim için mutluyum. Open Subtitles عندما أفعلُ هذا يعني , أني لنّ أستطيعَ أنّ أكونَ بـ جانبكِ .. و سـ أكونُ سعيدهـ لـ التضحيّة من أجلكِ
    Bağlılığım Senin için bir şey ifade ediyorsa tek bir şey yapacaksın. Open Subtitles إذا كان إخلاصي لك يعني أي شئ لك فستفعل هذا الشئ الوحيد
    Ve sonradan Senin için bir anlam ifade etmediğini anlıyorum. Open Subtitles ثم بعدها أدرك أن هذا لا يعني شيئا بالنسبة لك
    Sanırım bu genç kadında Senin için bir şey var. Open Subtitles أعتقد أن هذه السيدة الشابة قد يكون لديها شيء لك.
    Benameliyat olacaktı , ve Senin için bir şey yapalım istiyorum. Open Subtitles انا سأدخل الجراحه و انت ستجعلنى اقوم بشئ واحد من اجلك
    Senin için bir şeyim var. Open Subtitles -إنّ لديّ شيء واحد لكِ بالفعل .
    Bizim öImemizin Senin için bir önemi var mı? Open Subtitles إذا قتلنا , هل هذا يعني لك شيئاً؟
    Bu yüzden 1994'teki seyahatimden Senin için bir şey getirdim. Open Subtitles لذا من رحلة بريّة في 1994، أحضرت لك شيئًا بسيطًا.
    Aktrist olmak ister misin? Senin için bir şeyler ayarlayabilirim. Open Subtitles يمكنني توفير عمل لكِ في وقت قصير
    Burada Senin için bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك أي شيء بالنسبة لك هنا.
    Senin için bir ömür beklerim. Open Subtitles "إلى متى سأظلُّ منتظرًا؟"
    Jack, töreni yönetmemde Senin için bir sakınca olmadığını söyledi. Open Subtitles "جاك" اخبرنى انه حسن معك انى اقوم باجراء المراسم.
    Senin için bir şeyler ayarladım ama telefonda söylemek istemiyorum. Open Subtitles لقد وجدت شيئا لك لكن لا اريد اخبرك عبر الهاتف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد