ويكيبيديا

    "sessizlik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصمت
        
    • الهدوء
        
    • سكوت
        
    • صمتاً
        
    • نظام
        
    • اصمتوا
        
    • بالصمت
        
    • النظام
        
    • صمتا
        
    • صامت
        
    • السكون
        
    • والهدوء
        
    • السكوت
        
    • هادئ
        
    • إصمتوا
        
    Fark edilmemeye çalışıyoruz, bu da bir nebze sessizlik gerektiriyor. Open Subtitles نحاول ألا يتم كشفِنا .. وهذا يتطلب قليلاً من الصمت
    Altın Ordu buraya saklanır saklanmaz, bir sessizlik ve ölüm salgını üzerimize çöktü. Open Subtitles بمجرد أن تم تخزين الجيش الذهبي هنا ألمَّ بنا بلاء من الصمت والموت
    Birçok aydan sonra, bir sabah uzun sessizlik bozulur ve vahiyler tekrar başlar. Open Subtitles وفى صباح احد الايام بعد عدة شهور الصمت الطويل إنتهى والوحى عاد ثانيةً
    Hey sen! Benim sirkimdesin, ve bir şov üzerinde çalışırken sessizlik isterim. Open Subtitles أنت ، داخل سيركي ، عندما أقوم بإعداد الاستعراض فإنني أريد الهدوء
    Kamptan ayrıldığımızdan beri grupta huzursuz bir sessizlik var. Open Subtitles سكوت مضطرب قد خيم على الفريق منذ أن تركنا المعسكر
    Bu adama bazı sorular soracağım. Tam sessizlik istiyorum. Open Subtitles سأطرح على ذلك الرجل بضعة أسئلة أريد صمتاً تاماً
    Bizim evde sessizlik varsa birisi artýk nefes almýyor demektir. Open Subtitles الصمت في منزلنا يعني أنّ أحدهم قد توّقف عن التنفس
    Sonra çanaklardan birini nakavt edip üssün sessizlik konisinde ufak bir delik açarız. Open Subtitles ثم يمكننا ضرب طبق، كزة من ثقب صغير في مخروط قاعدة من الصمت.
    Büyükanne mektubu okurken 3 dakika kadar bir sessizlik oluyor. TED ثلاث دقائق من الصمت بينما تقرأ الرسالة.
    Tek uygun tepki merhamet ve şefkat dolu bir sessizlik olurdu ve işine yarayacak bir yardım olurdu. TED الاستجابة المناسبة الوحيدة ستكون الصمت مع التعاطف وتقديم نوع من المساعدة العملية.
    bunun yerine tüyler ürpertici bir sessizlik bulduk. TED وبدلًا من ذلك عندما دخلت من الباب كان الصمت مخيفًا
    Bu sessizlik Filistin'de pasif direnişin büyüyebilmesi, hatta hayatta kalabilmesi olasılığı için derin sonuçlar taşıyor. TED هذا الصمت يحمل عواقب عميقة لاحتمال ويمكن أن تنمو اللاعنف، أو حتى البقاء على قيد الحياة، في فلسطين.
    Eğer biz sessiz olmayı seçiyorsak sessiz olmayı seçmişizdir. sessizlik yolunu seçerek bir şeylerle iletişim kuruyoruzdur TED نختار الصمت. نحن نتواصل مع شيء ما عبر اختيارنا أن نكون صامتين.
    Sonraki birkaç günde anladım ki, bu sessizlik olağan değildi. TED بعد عدة أيام، بدأت أستوعب أن هذا الصمت لم يكن استثنائيًّا.
    Sonra krematoryum avlusunda toplananların üzerine derin bir sessizlik çöktü. Open Subtitles وبعدها هدوء تام خيم الهدوء على الناس في باحة المحرقة
    Sokaga cikma yasagi uygulaniyor Acaba firtinadan önceki sessizlik bu mu? Open Subtitles لقد فرض حظر تجول.. لكن هل هذا الهدوء الذي يسبق العاصفة؟
    Liz, rozetimi bugün çıkarttım! Bunu çok güzel yaptım. Dört hafta sessizlik. Open Subtitles سوف أخذ أجازة لبقية اليوم لقد أكملت الأمر أربعة أسابيع من الهدوء
    sessizlik lütfen, bayanlar ve baylar, ev sahibiniz Bay Owen konuşuyor. Open Subtitles سكوت سيداتى سادتى هذا مضيفكم السيد " أوين " يتحدث
    Hayır, bu sessizlik falan değil, düpedüz inkardır! Open Subtitles لا, هذا الصمت لم يكن صمتاً بأى حال من الأحوال بل كان رفضاً بليغاً
    - Devam edin! - sessizlik! Mahkemedesiniz! Open Subtitles أستمر في الكلام . هدوء , نظام في المحكمة
    Şimdi sessizlik lütfen. Annem etrafa rahatlıkla baksın. Open Subtitles اصمتوا الآن , حتى تتمكن أمي من الفرجة على المكان بهدوء
    Sana sessizlik boykotu uygulayıp kadına baktığını kabul etmeni .beklemekle çok çocukça davrandım. Open Subtitles تعلم، كنت أقوم بفعل شيء طفولي معاملتك بالصمت بإنتظارك تعترف بتفحّصك لتلك الفتاة
    - Mahkemede sessizlik! - Mahkemeye yarın sabah 9'a kadar ara verilecek. Open Subtitles النظام بالمحكمة الجلسة سترفع حتى التاسعة من صباح الغد
    sessizlik, sizi köepkler! Open Subtitles كبريت وصفراء صمتا ايتها الكلاب
    Ölümleri durdurup bebeği kurtarmak için bir sessizlik sorunu yaratmamı istiyor. Open Subtitles . يُريدني أن اصنع إضطراباً صامت . و الذي سيُقف هذه المذبحة و يحمي الطفل
    İlk hareket, birisi gider. Sonra ikinci. Tamamen sessizlik ve karanlık. Open Subtitles حركه واحدة و ستسيل الدماء و الأذن الأخرى و سيعم الظلام و السكون كلية
    Ben hastaların ne istediğini bilirim. Dinlenme sessizlik ve huzur. Open Subtitles أنا أعرف ما يحتاجه المرضى انهم يحتاجون للراحة والسلام والهدوء
    Eğer utancı bir Petri kabına koyarsanız, üssel olarak büyümesi için üç şey gerekir: gizlilik, sessizlik ve yargılama. TED إذا وضع العار في صحن الإختبار، فإنه يلزمه ثلاثة أشياء لينمو بشكل متسارع: التكتم، السكوت والحكم المسبق.
    Bazen yalnızken, saat geç olduğunda ve sessizlik çöktüğünde ağlamak istiyorum. Open Subtitles أحيانا عندما أكون وحيده والوقت متأخر، والجو هادئ أريد البكاء فقط
    sessizlik, köpekler! Open Subtitles إصمتوا أيها الأوغاد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد