sevgilisini hiçbir yerde bulamayınca nasıl üzülüp telaşlandığını düşünün. | Open Subtitles | تخيل حزنها و ذعرها عندما حبيبها الوحيد وجد ليس في أي مكان. |
Bir adam, sevgilisini rahat bırakmazsa onu sigara ile yakmakla tehdit ettiğimi söylemiş. | Open Subtitles | رجل يقول بأنني قمت بتهديده بالحرق بسيجارة مشتعلة إذا لم يدع صديقته وشأنها |
- Ve sonra psikopat eski sevgilisini ve... asit krizini öğrendim. | Open Subtitles | وعندما علمت بأمر صديقها السابق المتخلف عقليا ً وحرقها بحمض الأسيد.. |
Hadi sivilceden önceki ana, Justin'in eski sevgilisini görmesinden de geriye gidelim. | TED | دعونا نعود إلى قبل تكون البثور ، إلى قبل المرحلة التي رأى فيها جستن حبيبته |
Bir kere bir kızın sevgilisini onun önünde beceriyorsan, artık intikam almana gerek kalmaz. | Open Subtitles | عندما تَلْفُّ حبيب بنتِ أمامها، ليس هناك حاجة للحُصُول على الإنتقامِ، هَلْ هناك؟ |
Baksana ne yaptığımızı ağabeyine de söylesek aslında. sevgilisini araştırıyoruz sonuçta. | Open Subtitles | ربّما علينا إبلاغ أخيكِ بما نفعل فنحن نحقّق في شأن خليلته |
sevgilisini başka bir erkekle basan lanet bir çocuk gibi değil. | Open Subtitles | و ليس كفتى تافه وجد فتاته تضاجع شخصً آخر |
Manyağın birinin sokağın karşısında... sevgilisini doğradığını görmüş. | Open Subtitles | شاهدت خليلها يذبح في الشارع بواسطة معتوه |
Eğer, cep telefonunu, video dükkanında markette, kuaförde, kuru temizleyici de ya da bilinmeyen numaralar servisinde çalışan sevgilisini aramak için kullanmış olsaydı, bir şey çıkardı. | Open Subtitles | إذا أخذت ذلك الهاتف للاتصال على حبيبها فهي تعمل في متجر الفيديو محل الخضروات، الحلاق، المغسلة |
Dartmoor'a yaptığı kuş izleme gezileri, sevgilisini cezaevinde ziyaret edip kaçış planları yapmak için uydurulmuş bir gerekçeydi. | Open Subtitles | لقد كانت ما يُسمى رحلاتها لمشاهدة الطيور فى دارتمور كانت فى الحقيقة غطاءا لكى تزور حبيبها قى سجنه |
Görenler seni Avni´ye saldırdığını düşünüp böylece düğün isini bozacaklardı ve Manjulika sevgilisini geri kazanmış olacaktı. | Open Subtitles | الناظرين سيشعروا بأنك أجبرتها وبهذه الطريقة الزواج سيفسخ ومانجاليكا ستحصل علي حبيبها |
Yalnızca sevgilisini taciz eden bir arkadaşa sahip bir adamın arkadaşını saldırı anında durdurması gerektiğini söylemiyoruz. Bu toplumsal değişim yaratmanın safça bir yoludur. | TED | نحن لا نقول أن على الرجل الذي صديقه يسيء معاملة صديقته أن يوقف ذلك الصديق في لحظة الإساءة. |
Gözetiminizdeki bir hasta aniden deliye dönüyor sevgilisini bir sopayla ölümüne dövüyor. | Open Subtitles | مريض تحت رعايتك يركض فجأة و يقوم بضرب صديقته حتى الموت |
sevgilisini yavru köpek gibi ülkenin öbür ucuna kadar takip eden kızlardan. | Open Subtitles | تلك الفتاة التي تلحق صديقها الحميم للجهة الأخرى من البلاد مثل الجرو. |
Edgeway'de bir apartman dairesinde sevgilisini öldüren bir kadın vardı. | Open Subtitles | قبل ان انسى كانت هناك أمراة على الطريق قتلت صديقها |
Onun sevgilisini öldürdüğünüzü duyunca nasıl biri olacaktır sizce? | Open Subtitles | ماذا تعتقد يكون شكله؟ او تصرفه عندما يعرف انك تعديت على حبيبته |
Rachel, birinin sevgilisini çalmaya çalışman yeterince kötü. | Open Subtitles | رايتشل, محاولة سرقة حبيب فتاة سيء للغاية |
Bir aydır sevgilisini göremeyen restoran değil! | Open Subtitles | ليس المطعم هو الذي لم يرَ خليلته منذ شهر |
o halde köprüye, sevgilisini görmeye gitmiştir. | Open Subtitles | إذاً، لابدّ أنه توجّه إلى الجسر ليقابل فتاته |
Dışarı çıkar, eski sevgilisini görmeye gider onunla sevişir ve sonra buraya gelir. | Open Subtitles | تَخْرجُ، تذْهبُ لرؤية خليلها السابق، وممارسة الجنس معه، ثم تأتي هنا. |
Hayır, anlıyorum. Birine güveniyorsun, güvendiğin adam kafayı sıyırıp müşterinin sevgilisini öldürüyor. | Open Subtitles | كلاّ ،أتفهم ذلك.أنتَ مِلتَ إلى الرجل و الرجل قتل حبيبة عميلكَ. |
Karımın sevgilisini öldürdüğümü gördün diye bana şantaj mı yapabileceğini sanıyorsun? | Open Subtitles | تخال أنّ بوسعك إبتزازي... لأنّك رأيتني أقتل عشيق زوجتي؟ |
Okuldaki kötü kız, Alexis'in sevgilisini tuzağa düşürerek öpmüş ve görsel kanıtları da sitesine yollamış. | Open Subtitles | فتاة وضيعة في المدرسة وضعت كميناً لتقبيل خليل (ألكسيس) وبعد ذلك نشرت صور الإثبات في موقعها على الإنترنت |
Muhtemelen bir başkasının sevgilisini öldürmeye gitmiştir. | Open Subtitles | إنّه على الأرجح بالخارج يقتل خليلة شخص ما. |
Babam hazır olduğunda kendi sevgilisini kendi seçer. | Open Subtitles | عندما يكون والدي جاهزا سيختار عشيقته بنفسه |
Myriam, 21, ressam sevgilisini güney Paris'teki stüdyosunda bıçakladı. | Open Subtitles | ميريام ، 21 عام ، طعنت عشيقها الفنان في إستوديوه في جنوب باريس |
Bu hoş bayanın eski sevgilisini dev bir solucana mı dönüştürdün? | Open Subtitles | هل حولتي الحبيب السابق لهذه السيدة اللطيفة إلي دودة عملاقة ؟ |