Hakimiyeti yakalamak için oluşturulan evrimsel silahlanma yarışında, adaptasyon döngülerine şahit oluyoruz. | TED | وبالتالي نرى دورات من التكيف في سباق من التسلح التطوري لامتلاك السيطرة. |
Böylece toplumda potansiyel olarak düşman gruplar arasında silahlanma yarışına girilmesi dürtüsü ortadan kalkar. | TED | فهو يزيل الرغبة في التسلح بين الجماعات التي تحمل عداءاً محتملاً في مجتمعاتنا |
Sen bize, bu trajik silahlanma yarışında bambaşka bir öykü anlattın. Belki de tüm ekosistemin ortadan kalkacağı gerçeğini aktardın. | TED | لقد أخبرتنا للتو قصة مختلفة عن سباق التسلح التراجيدي الذي يحدث الآن، وربما اختفت للأبد نظم بيئية بأكملها. |
silahlanma ise bana göre değil. Savaş oyuncaklarını bile onaylamıyorum. | Open Subtitles | التسليح ليس من شأني أنا حتى لا أوافق على ألعاب الحرب |
Toksisite yükseldikçe, direniş de milyonlarca yıldan fazla süren evrimsel bir silahlanma yarışında gerçekleşir. | TED | بتزايد السمية، تتزايد المقاومة أيضًا، في سباق تسلح تطوري يحدث منذ ملايين السنين. |
Yorgun olmadığımda, Amerikalılarla kahrolası bir silahlanma yarışında oluyorum. | Open Subtitles | نحن فى سباق تسليح لعين مع امريكا متى لا اكون متعبا؟ |
Yani belediye başkanlığı silahlanma kanununu çıkarmıyor bu adam ailesini kaybediyor ve intikam alıyor. | Open Subtitles | إذًا مجلس المدينة لم يوافق على قانون لحد حيازة السلاح وفقد هذا الرجل أسرته كاملة ويسعى للثأر. |
Sizi silahlanma yarışına sokarak iflas ettirebiliriz diye düşündük. | Open Subtitles | اعتقدنا انه كان ليمكننا ان نفلسكم برفع الرهانات فى سباق التسلح |
Buna silahlanma eşitliği için haklı talebi ve Alman gençliğinin askerlik hakkı dahildir. | Open Subtitles | بما في ذلك الدعم لمطالبها العدله للمساواه في التسلح و وجود الخدمه العسكريه للشباب الألمان |
Almanya için silahlanma eşitliği, askerlik için söyledikleri... | Open Subtitles | ما قالوه عن المساواه في التسلح و الخدمه العسكريه |
Her ikisi de silahlanma yarışını yavaşlatmaya hazır olduklarını ifade etti. | Open Subtitles | وصرح كلاهما أنهما على إستعداد لإبطاء سباق التسلح |
Nükleer silahlanma yarışı bitmeli, iki, terörizmi ve açlığıda. | Open Subtitles | ونحد من سباق التسلح النووي ونوقف الارهاب و الجوع في العالم |
silahlanma yarışı, Sovyetler Birliği'nin ağır takviye bombalarıyla başladı. | Open Subtitles | سباق التسلح بدأ من الإنشاء الضخم للقاذفات الذي بدأه الإتحاد السوفييتي |
Aslında silahlanma takviyesine başlayan, ABD'ydi. | Open Subtitles | في الحقيقة, الولايات المتحدة هي من بدأ بسباق التسلح |
Aralarında milyonlarca yıldır süren silahlanma yarışı günümüzdeki sıra dışı çeşitliliğin oluşmasına neden olmuştur. | Open Subtitles | سباق التسلح بينهم هذا خلال ملايين السنين هو ما أنتجَ التنوع الهائل في أشكال الحياة .الذي نراه اليوم |
Ormandaki silahlanma yarışında daha güçlü silaha sahip birileri beklenenden daha sık görülür. | Open Subtitles | في سباق التسليح في الغابة هنالك عادة كائن آخر يملك سلاحًا أقوى |
Yengeçler, vatozlar ve öbür balıklar ezici dişleriyle, ağır kabuklarıyla ortaya çıktı ve avcı-av arasındaki silahlanma yarışına önderlik etti. | TED | ظهر سرطان البحر، الراي اللساع والأسماك الأخرى ذات الأسنان، القواقع وأدى إلى سباق تسلح بين الحيوانات المفترسة والفريسة. |
Bu sebeple, Alman silahlanma programında, önceliği denizaltı inşasına vermek gerekiyordu. | Open Subtitles | مـن هنـا جـاءت الأهميه الفائقه لوجود .. خطة تضمن بناء المزيد من الغواصات على رأس أولويات خطة تسليح الجيش الألمانى... |
Yani belediye başkanlığı silahlanma kanununu çıkarmıyor bu adam ailesini kaybediyor ve intikam alıyor. | Open Subtitles | إذًا مجلس المدينة لم يوافق على قانون لحد حيازة السلاح وفقد هذا الرجل أسرته كاملة ويسعى للثأر. |
Ama eğer bu silahlanma konusunda, örgütünün ve diğerlerinin mevzu bahis oldukları konusunda ciddiysen işbirliği yapmak zorunda olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لكن اذا كنت محقاً بخصوص نزع السلاح... وبخصوص إقناع منظمتك بالتفاوض... فأنت تعلم أنه يجب الوصول لحل وسط. |
- Manucharian, bu ismi duymuştum. Esme bireysel silahlanma konusunda en yetkin çalışanımızdır. | Open Subtitles | ـ (مانتشرين)، لقد سمعت بهذا الاسم ـ (أزمي) خبيرة في السيطرة على الأسلحة |
Nükleer silahlanma yarışı başladığında üzüntüsü daha da arttı. | Open Subtitles | ازداد ضيقه عندما بدأ سباق التسلّح النووي. |