ويكيبيديا

    "silikon" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السيليكون
        
    • السليكون
        
    • السيلكون
        
    • سيليكون
        
    • سيلكون
        
    • عملية تكبير
        
    • سليكون
        
    • مزروعه
        
    • والسيليكون في
        
    • تكبير صدر
        
    Biz de silikon Vadisindeki ArGe ve inovasyon laboratuvarlarını incelemeye başladık. TED لذا بدأنا بفحص مراكز البحوث والتطوير ومختبرات الابتكار في وادي السيليكون.
    Neden? Çünkü bu teknolojiler silikon Vadisi'nin dilini konuşuyor ve doğal biyolojik duyu organlarıyla aynı ağız olmuyor bu dil. TED لماذا؟ لأن هذه التقنيات ذات طابع متفرد إنها تتحدث بلغة وادي السيليكون وهي ليست نفس لهجة أعضاء الحس الحيوية لدينا
    Elbette biliyoruz ki silikon Vadisi'nde gençliğin başarıyla paralel olduğu bir kültür var. TED الذي، بالطبع، نعرف هناك هذه الروح في وادي السيليكون أن الشباب يساوي النجاح
    Ve silikon Vadisi kültürü de 1970'lerdeki Kaliforniya karşı kültüründen çıkmıştır. TED وجاءت ثقافة وادي السليكون من الثقافة المضادة في كاليفورنيا في السبعينيات.
    Evet. O ikizlerin içinde bir gram bile silikon yok. Open Subtitles نعم ، ولا يوجد غرام واحد من السيلكون في أثدائها
    Bu yüzden, biz bunu silikon "kulübe sanayisi" olarak adlandırıyoruz. TED ولذا ، ما نسميه هذا هي صناعات سيليكون منزلية
    Bildiğiniz üzere hipoalerjenik lastik ve tıbbi kullanıma uygun silikon kullanıyoruz. Open Subtitles تعلمون، نحن نستخدم مطاطًا مضاد للحساسية، نستخدم سيلكون من النوع الطبي.
    Aslında bence bu miyopluğun silikon Vadisi'nin olduğu yere yerleştirilmesinin bir nedeni var. TED وأعتقد بالفعل أن هناك سبباً لقصر النظر هذا في موقع وادي السيليكون نفسه.
    Elbiselerimin dışından titrediğim gözükmesin diye... bana polikarbonat silikon kostüm yaptılar. Open Subtitles لهاذا وضعوني في بدله من السيليكون لهذا لم اهز ملابسي كلها
    Çelik, alüminyum oksit, damıtılmış petrol ve emülsifiye silikon izine rastladım. Open Subtitles اذا ، وجدت آثار الصلب واكسيد الألومنيوم المقطرات البترولية والمستحلبات السيليكون
    üst düzey bir devlet yetkilisini ağırladık, silikon vadisindeki üst düzey yöneticilerle görüşmek için geldi. TED استضفنا مسؤول حكومي رفيع المستوى، وكان قد اتى ليجتمع بكبار التنفيذيين من انحاء وادي السيليكون.
    Gerçek hastayı yataktakinin değil de bilgisayardaki hastanın temsil etmeye başladığını söylediğim için silikon Vadisi'nde başım biraz derde girdi. TED لقد وقعت في بعض مشاكل مع وادي السيليكون لقولي بأن المريض في السرير قد أصبح بمثابة رمز للمريض الحقيقي داخل الحاسوب.
    Bunu, bugünün silikon teknolojisinin gerçekte bir aşırılıklar kültürü olduğunu düşündüğümüz için yapıyoruz. TED ونحن نقوم بهذا لأننا بالواقع نؤمن بأن تقنية السيليكون اليوم معظمها حول الثقافة زائدة
    Karıncaları inceliyorum; çölde, tropik ormanlarda ve mutfağımda. Ayrıca, yaşadığım silikon Vadisi civarındaki tepelerde. TED أنا أدرس النمل في الصحاري، والغابات الاستوائية وفي مطبخي، وفي الهضاب حول وادي السيليكون حيث أعيش.
    Bu küçük slide gösterisini "silikon Vadisi" denilen bir yerde yaptım ve çok da düzgün yaptım. TED قدمت عرض الشرائح الصغير هذا في مكان يدعى وادي السيليكون قدمته على اكمل وجه.
    Ve silikon Vadi'de slide gösteriminde şu gerçekten kısa boylu adamla karşılaştım. TED وفي مرة من المرات التقيت بذلك الشخص القصير جدا خلال عرض شرائح في وادي السيليكون
    silikon gurusu Francis Benoit para için La Honda'yı terketti. Open Subtitles رجل السليكون فرنسيس بينويت إستقال من لاهوندا سعياً وراء المال.
    İşe bakın ki, patlamaların birisi bu silikon çipleri yok etmiş. Open Subtitles من المفارقة، أنه نوع من الأنواع القليلة التي تدمر رقاقات السليكون
    Zaten güzel olan kadınlara silikon henüz burunları bile gelişmemiş kızlara burun ameliyatı. Open Subtitles السيلكون لامرأة كانت جميلة بالفعل أعمال الانف لفتيات كانت أنفهم غير مُكتملة بعد
    Daha önce hiç silikon Vadisi'nin yükselişe geçeceğini öngörmüş olmayı dilediğiniz oldu mu? TED هل سبق أن رأيتم وادي السيلكون محلقًا وتمنيتم معرفة ما كان على وشك الحدوث؟
    Şimdi buna bakıp, bir dakika günümüzün çiplerine bakarsak silikon çiplerin içine bakamayız çünkü çok küçükler TED الآن إن نظرنا إلى هذا، وتوقفنا لدقيقة، وفكرنا في الرقائق اليوم، لا نستطيع النظر داخل رقاقة سيليكون. فهي غاية في الدقة.
    Yeni bir silikon devre levhası ile temiz bir odaya girdim ve yaklaşık 100 saat boyunca bütün büyük makinelerde olduğu gibi krank'a bağladım. TED فاستخدمت الغرف النظيفة .. ورقاقة سيلكون جديدة ومن ثم ادخلتها في هذه الاجهزة الكبيرة لمدة 100 ساعة
    Üniversite için lazım olacak, ya da akıllı olmazsa göğüslerine silikon taktırması için. Open Subtitles فهي ستحتاج إلى المال من أجل الجامعة أو عملية تكبير الثدي، إذا لم تكن ذكية
    silikon Vadisi piyasalar suçlanmalı diyor, özellikle girişim sermayedarlarının girişimcilere sundukları teşvikler. TED وتقول فالي سليكون ان الاسواق هي السبب , ولا سيما الحوافز التي أصحاب رؤوس الأموال يقدموها لأصحاب المشاريع.
    Çeneye silikon yapıyorlar mı? Open Subtitles هل هم لديهم ذقن مزروعه ؟ . نعم .
    doğada kalsiyum, demir ve silikon artışı oldu. Ve organizmalar nasıl sert malzemeler yapacaklarını öğrendiler. TED تزايد الكالسيوم والحديد والسيليكون في البيئة. وتعلمت الكائنات الحية كيف تصنع موادا صلبة.
    Sana silikon lazım. Sana demiştim şu sahanda yumurtalar iştah kaçırıyor. Open Subtitles تحتاجين إلى تكبير صدر أخبرتك أن هذا البيض المقلي هي منفرة حقيقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد