Demokratik politikaların yeniden hayat bulması sizden kaynaklanacak, siz derken hepinizi kastediyorum. | TED | إحياء السياسات الديمقراطية سيأتي منك ، و أعني بذلك كل واحد منكم |
Bunu söyleyip sizden benimle beraber bir şey denemenizi istiyorum | TED | وبذلك، أود أن أطلب منك جميعاً أن تقوموا بشيء معي. |
Ancak bu kez sizden mantıklı bir yol izlemenizi istemek durumundayım. | Open Subtitles | فى هذه الحالة, لابد ان اطلب منك ان تتابعنى بالمنطق المتعاقب |
Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. | TED | لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه. |
Tom sizden sitayişle bahsetti. En iyisiymişsiniz ve benim ihtiyacım da bu. | Open Subtitles | لقد نحدث توم عنك بالخير وقال أنك فضل من يمكن التعامل معه |
Ben yeterince büyüdüm ve sizden emir almaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لقد أصبحت بالغاً و لست ملزما أن أتلقى الأوامر منكِ |
sizden istediğim, benim yokluğumda bilimin yüce ilkelerine göz kulak olmanız. | Open Subtitles | أنا أطلب منك ان تكوني مسؤولة عن مبادىء العلم أثناء غيابي. |
sizden kötü alışkanlıklar geçti. Adamlarını bu pis yerden çıkart. | Open Subtitles | لقد اكتسبت بعض العادات السيئة منك اخرج برجالك من هنا |
Kocanızın sizden kurtulmak istemesi için bir sebep var mı? | Open Subtitles | هل يوجد سبب معين يجعل زوجك يود التخلص منك ؟ |
Benim bağdeliğime kelimeler koymayın. sizden 300 yıl daha yaşlıyım ben. | Open Subtitles | لا تَضِعُ الكلماتَ في خرم العقدة أَنا اكبر منك ب300 سنةُ |
Bunun anlamı çok büyük, özellikle de bunu sizden duymanın. | Open Subtitles | وهذا يعني الكثير بالنسبة لنا خاصة و إنها صادرة منك |
Bu noktada, onu sağ görmeyi sizden bile daha çok istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد، في هذه النقطة أريد لرؤيته حيّ لدرجة أكبر منك يعمل. |
sizden istediğim şey ise biyolojik olarak harika bir dizayn oluşturmanız. | TED | والذي أريد منكم فعله هو صنع تصميم مستوحى من الحياة الطبيعية |
Ben sizden çevrenizdeki insanlara bilinçli ve maksatlı olarak bakmanızı istiyorum. | TED | أطلب منكم أن تنظروا إلى الناس المحيطين بكم، بشكل مقصود وهادف. |
sizden bir keçi taşımanızı istemeyeceğim, biliyorum ki hiç deveniz de yoktur. | TED | ولن اطلب منكم أن تحملوا ماعزاً لإانا اعرف أنكم لا تملكون جمالأ. |
sizden yaşamın dünya üzerinde nasıl düzenlendiğini hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريد منكم أن تعاودوا تخيلكم لكيفية تنظيم الحياة على الأرض. |
-Gelemediğim için kusura bakmayın, ama... -Ben sizden çok bahsetti. | Open Subtitles | اسف لم استطع ان اّتي لقد حدثني بن كثيرا عنك |
- Ayrıca teğmenim bir çok kadın sizden daha güzel kokuyor. | Open Subtitles | لقد لاحظت أيضاً أيها الملازم أن معظم الفتيات رائحتهم أفضل منكِ |
sizden uzak kalmamı saymazsak, o kadar da kötü değil. | Open Subtitles | عدا أنه يفصلنى عنكم يا أحبائى, فهو ليس بهذا السوء |
Buraya gelip sizden benim için savaşmanızı isteyerek çok şey istiyorum. | Open Subtitles | أتعلمان، أتفهّم ذلك تطلب مني الكثير لآتي إلى هنا وأطلب منكما |
Sizin Todd sizden kurtulduğunda kendinizi garantiye almak için almış olmanız mümkün. | Open Subtitles | ومن الممكن أنّكِ قد أخذته حتى تملكين مالا إحتياطياً عند ينفصل عنكِ. |
sizden birkaç görev yerine getirmenizi isteyeceğim ve çalışan hafızanızı teste sokacağız. | TED | ساطلب منكن ان تقوموا ببعض المهمات, و سنأخذ ذاكرتكم العاملة في جولة. |
Hayır ama bu değerlendirme süreci bitene kadar sizden bu konuşmayı değiştirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لا ، لكن حتى ينتهي هذا التقييم انا اطلبُ منكَ أن تغير الحوار |
Biliyorum, sizden bunu sakladım fakat siz de beni bütün dünyadan sakladınız. | Open Subtitles | ...أعرف أنني جعلت حياتي سراً عنكما لكنكما جعلتماني سراً عن العالم كله... |
sizden isteğim, Sayın Jüri Üyeleri... sadece... kalbinizin doğru olan dediğini yapmak. | Open Subtitles | أنا أسألكم, هيئة المحلفين فقط أفعلوا ما تظنون أنه صحيح داخل قلوبكم |
Ve bu sebepten dolayı, sizden çok dikkatli olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب يا رجال ..... أريد أن أشعل فيكم الحاجة |
Çünkü sizden farklıyım ve bu da beni şuan oldukça memnun ediyor, ama farklı konuşmamız bir birimizi anlamayacağımız anlamına da gelmiyor. | Open Subtitles | لأنني مختلف عنكَ مما يجعلني سعيدٌ جداً لكن لأنهُ نحنُ نتحدث بصورة مختلفة |
sizden ne kadar az endişeli olursam, o kadar iyi. | Open Subtitles | كلما قل عددكم ، يكون أفضل بقدر ما انا قلق |
sizden ikisi beş dakika önce içeri girdi. | Open Subtitles | اثنان من رجالكم دخلوا ليس أكثر من خمس دقائق مضت |