Kuzeyde savaşıyor savaşın en hareketli olduğu ve soğuğun en keskin olduğu yerde. | Open Subtitles | وحدته في ترول حيث القتال أشد بشكل خاص و أصبح أسوأ مع البرد القارس |
O soğuğun ne olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | باردة جدا يا جيل وكنت أعلم ما يمكن أن يكون هذا البرد |
Bu duraksatılmış yaşam durumunda, soğuğun etkilerine direnebiliyorlar, ancak bu şekilde bir kaç günden fazla kalamazlar. | Open Subtitles | مع توقف الحركة تستطيع أجسادهم مقاومة آثار البرد لكن لا يمكنهم البقاء على هذا الحال أكثر من يومين فقط |
Dinle... bazı şeyleri gözden geçiriyordum, ve bu soğuğun bataryaların verimini düşüreceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أدرس بعض الأمور و أشعر ببعض القلق أن تؤثر البرودة على كفاءة البطاريات |
Aklımızı soğuğun dışında birşeyler düşünmeye zorlamak için iddialaşıp yarışırdık. | Open Subtitles | كنا نحلم بالمراهنة و المقامرة كنا نحاول عمل أى شىء لإبعاد تفكيرنا عن البرودة |
Kuzeyde savaşıyor savaşın en hareketli olduğu ve soğuğun en keskin olduğu yerde. | Open Subtitles | وجدته في ترول حيث القتال أشد بشكل خاص و أصبح أسوأ مع البرد القارس |
Biz de soğuğun sırtına daha az maruz kalmak için dönüyoruz. | Open Subtitles | لذلك ندور فى الاجاه المعاكس حتى لا نكون معرضين لمواجهة البرد وظهورنا للبرد |
Bizim için soğuğun kibri önemsiz ama yavrularımız için değil. | Open Subtitles | نعتقد ان البرد قد فقد كبرياؤه وسيطرته ولكن الصغار لهم تفكير آخر يجب ان يكونوا اقوياء |
Kimsenin gelmediği dünyanın buz kestiği soğuğun hâkim olduğu bir yerde yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد عشت في مكان لم يأته أحد قط. على أرض مجمدة صلبة مثل الصخرة. حيث البرد لا ينتهي أبداً. |
soğuğun adını duymaktan bile nefret ederim ve konu soğuğa geldiğinde bence çoğu insan bu odağı kaybediyor insanlar buraya geldiğinde tek gördükleri mutfak olduğunda ...veya tüm zamanları bir bilgisayar ekranına bakmaktan ibaret olduğunda hayalleri biraz yıkılabiliyor. | Open Subtitles | وأنا أكره أن أبدو البرد عندمايتعلقالأمرإلى ذلك ، ولكناعتقدان الكثيرمنالناسيفقدونأنالتركيز |
Bazı insanlar böyle bir soğuğun yürüyüşü, kayağı ve balina izlemeyi mahvedeceğini söyler. | Open Subtitles | بعض الناس أن يقول هذا النوع من البرد من شأنه أن يفسد المشي لمسافات طويلة و التجديف ومشاهدة الحيتان، |
Biraz soğuğun yanına, biraz sıcak. | Open Subtitles | إنّكم تحظون القليل من البرد مع القليل من الحر. |
Yıllarca dağlarda acı soğuğun ve yakıcı sıcağın altında kalmak bizi neredeyse pes ettiriyordu. | Open Subtitles | لسنوات عديدة في الجبال في البرد القارس والحر الحارق انها تقريباً تحطمنا؟ |
soğuğun yarattığı şokun son aşaması öforidir, uyumadan önce rüya gibi bir haz yaşatır. | Open Subtitles | آخر مرحلة من الصدمة التي يسببها البرد هي النشوة تقريباً بشكل حالم عجيب قبل النوم عندما يستعيد عضو وعيه |
soğuğun cefasını çekip açlığa katlanarak ölülerin izlerini ardımızda bıraktık. | Open Subtitles | لقد عانينا من البرد وتحملنا متاعب الجوع... تاركين فى الخلف ذيول من الجثث. |
Yavaş yavaş ölmek çok kötü. soğuğun ilerleyişini hissediyorum. | Open Subtitles | لا أحب الموت البطئ و البرد يزحف لأطرافى |
Dondurucu soğuğun solucanları öldürebileceğini biliyordun. | Open Subtitles | أنت عرفتي ان البرودة حتى التجمد ستقتل الديدان |
soğuğun ve sükûnetin hüküm sürdüğü yüzeyin hemen altında okyanus göz kamaştıran ışıklar eşliğinde parıldamaya başlamış. | Open Subtitles | تحت سطح البحر، حيث البرودة والصمت المحكوم، بدأ المحيظ يبرق بآلاف الأضواء. |
Aşırı soğuğun virüsleri yavaşlattığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف إنّ البرودة الشديدة تبطيء عمل الفايروس -و كذلك حاملي المرض |
Doktor, soğuğun daha zayıf birini öldüreceğini söyledi. Ama Frank'i değil. | Open Subtitles | قال الطبيب أن البرودة كانت لتقتل رجلاً آخر لكن ليس (فرانك) |
Dışarıdaki soğuğun içinde, yine de hayat bulabilirdi. | TED | إضافة للبرد القارس هناك, مازال من الممكن ظهور هذه الكائنات على السطح |
Karın ve soğuğun silahlarımızı ve köpeklerimizi artık durduramayacağını biliyorduk. | Open Subtitles | ونعلم أن الثلج والبرد لن يوقف... لن يردعه أكثر من بنادقنا وكلابنا |