ويكيبيديا

    "soğuktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البرد
        
    • البرودة
        
    • الصقيع
        
    • بالبرد
        
    • بارداً
        
    • برداً
        
    • التجمد
        
    • التجمّد
        
    • برودة
        
    • عندي صقيع
        
    • متجمدة
        
    • بردا
        
    • والبرد
        
    • يتجمدون
        
    • طعام بارد
        
    Bu doğru değil, efendim. Burada soğuktan ölüyorum. Doğru değil. Open Subtitles هذا ليس صائباً ياسيدي.سألقى حتفي من البرد هنا.هذا ليس صائب.
    Kaymak tabaka sabah güneşinin keyfini sürer avam tabaka soğuktan titrer. Open Subtitles ،الطبقة العليا تفرح في شمس الصباح والطبقة الدنيا، ترتجف في البرد
    Acı soğuktan uyuyamadığım zamanlarda ya da açlıktan, ertesi sabah ablamın gelip beni en sevdiğim yiyecekle uyandırmasını ümit ederdim. TED عندما لا أستطيع النوم من البرد القارس أو ألم الجوع آمل أن الصباح المقبل أن أختي ستأتي لتوقظني ومعها طعامي المفضل
    Kimi sıcaktan kavuran kimi soğuktan donduran uçsuz bucaksız çöller. Open Subtitles و صحارى واسعة تتنوع من شديدة الحرارة إلى شديدة البرودة
    Kiliseler duvar halılarını sadece uzun ayinler sırasında soğuktan korunmak için değil, aynı zamanda hayatın büyük tiyatrosunu temsil etmenin bir yolu olarak kullandılar. TED استعملت الكنائس القماش ليس فقط لتجنب البرد خلال القداس، بل أيضاً كطريقة لتمثيل مسرح الحياة العظيم.
    ve dizlerim pantalonumun içinde kanıyordu ve soğuktan ve acıdan dolayı halüsinasyonlar görüyordum. TED كانت ركبتاي حينها تنزفان عبر بنطالي، وكنت أهذي من البرد والألم والملل.
    Beni en çok şaşırtan şey yine Inuit halkları ile ilgili olan bir şeydi -- soğuktan korkmayan ancak ondan faydalanan insanlar. TED وما دفعني بقوة أن أكون مرة أخرى مع شعب الإسكمو والذين هم شعب لا يخافون البرد وإنما يستغلونه
    Kar yağmaya başladığında soğuktan ölürsün. Open Subtitles سوف تموت جرّاء البرد . عندما يأتي فصل الثلوج
    Bu koğuştaki mahkumlar soğuktan hasta olmamak için kaçış tünelini dolduracaklar. Open Subtitles ولكى لايشعر الرجال فى هذه الثكنه بمعناه بسبب البرد,
    Oda rutubetli. soğuktan korunması için kapıları ve camları kapatın. Open Subtitles الغرفة رطبة فأغلقوا الباب والنوافذ لمنع دخول البرد
    Savaş alanındaki Alman birlikleri aç ve soğuktan üşüyorlardı ama kendilerinden emindiler. Open Subtitles القوات الألمانيه المحاصره داخل الجيب كانت تعانى البرد و الجوع لكنها كانت مفعمه بالثقه
    soğuktan korunmaya, kuru kalmaya çalışırdık. Open Subtitles مجاهدين لطرد البرد القارص وحـفـظ أجـسـامـنـا جـافـه
    Baksanıza efendim, ne tesadüf, kederli, yapayalnız ve ihtiyar bir kadın soğuktan ölmek üzere. Open Subtitles بمصادفةٍعجيبة،سيدي، إنها عجوزٌ حزينةٌ وحيدةٌ تحتضر من البرد.
    Yaz olmasına rağmen, soğuktan tir tir titriyordum." Open Subtitles على الرغم من أننا كنا في الصيف كنت أرتجف من البرد
    - JOHN BUBBER " KAHRAMAN" - ... arabada yaşamanın soğuktan ve açIıktan da kötü yanı kendinizi değersiz hissetmenizdir. Open Subtitles و تعيش فى سيارتك فإن أسوأ شئ أسوأ حتى من البرد و الجوع هو أن تحس أنك بلا أهمية
    "Yağmurdan dışarı çıkamıyoruz, soğuktan da top oynayamıyoruz. " Open Subtitles لا يمكن الخروج بسبب المطر ولا يمكن اللعب بسبب البرد
    Bazı yerlerde, insanlar sıcaktan patlıyor bazı yerlerde ise soğuktan donuyorlar. Open Subtitles في بعض الأماكن، يحترق الناس من الحرارة وفي البعض الآخر يتجمدون من البرودة
    Bunlar ağır şekilde soğuktan donmuş ayaklar, ve burnun soğuktan donması. TED هذه بعض لدغات الصقيع الشديدة على القدم وهنا أُخرى على الأنف
    Niye oraya gidip kızlara soğuktan hasta olacaklarını söylemiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تذهبي إلى هناك وتقولي إلى تلك الفتيات بأنهن سيصابن بالبرد
    Aslında akşam demek daha doğru olur. soğuktan donardık! Open Subtitles و أكثر من الأمسية حقاً رباه ، سيكون الجو بارداً
    İnsan yukarıda soğuktan ölebilir. Open Subtitles قد يعرض الرجل نفسه للموت برداً بالركوب في أعلى
    soğuktan donmak üzere değil misin sen? Open Subtitles نعم, حسنًا الست على وشك التجمد حتى الموت؟
    Kamp ateşinin dibinde oturup yine de soğuktan ölebilirler. Open Subtitles هؤلاء يمكنهم التجمّد بالقرب من نار المخيم
    Bir parça kontrolsüz soğuktan, diğeri de ısınmaya neden olur. Open Subtitles طرف يطلق برودة لا يمكن التحكم بها والآخرة يطلق الحرارة
    soğuktan yanmışa mı benziyorum ? Open Subtitles أيبدو أنه عندي صقيع لك؟
    "Kızlardan biri soğuktan donmuş" Elizabeth. Open Subtitles فتاة صغيرة وجدت متجمدة حتى الموت.
    - Ardı arkası kesilmeyen bu rüyalardan ağlayarak ağlayarak,soğuktan titreyek uyandım Open Subtitles واستيقظت من ذلك الحلم المستمر و انا ابكى وارتعد بردا
    Princeton'da yaşayan insanların, aşağı yukarı dörtte biri o kış açlık ve soğuktan hayatını kaybetti, ama bunu kimse hatırlamaz. TED وما يقارب ربع سكان مدينة برينستون ماتوا ذلك الشتاء من الجوع والبرد , لكن لا أحد يتذكر ذلك
    Ve yurttaşlarımız soğuktan donarak öldükleri için, fevkalade bir teknoloji dikkatimi çekti. Open Subtitles سمعت عن كل الطرق الرخيصة للحصول على الطاقة ومواطنينا يتجمدون حتى الموت
    soğuktan sıcağa. Open Subtitles -إنّها تتضمّن طعام بارد وساخن . أجل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد