ويكيبيديا

    "sormuştu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سألني
        
    • سأل
        
    • سألتني
        
    • سألك
        
    • كان يسأل
        
    • سألنى
        
    • وسأل
        
    • لنشوّه
        
    RS: Dönüp dolaşıp hep aynı sorunun farklı türlerine geliyorum, bu soruyu oğlum bana üç yaşındayken sormuştu. TED ريكاردو: دائما ما أعود الى الاختلافات في السؤال الذي سألني له ابني عندما كان في الثالثة.
    Büyükbabam bir keresinde yaşayıp yaşamamak umurumda mı diye sormuştu. Open Subtitles كان جدي قد سألني مرة إن كنت أكترث سواء عشت أم مت
    Soruyorum çünkü bugün Bölge Savcısı bana sormuştu ve ben hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Open Subtitles إنَّ سبب سؤالي هو، عندما أتى المُدَّعي العام للتحقيقات اليوم، لقد سألني عن هذا وأنا لا أعرف أي شيء بالفعل
    Yeni başkan olarak nitelikli beş kadını işe aldığımı söylediğimde bir yönetim kurulu üyesi bana bu soruyu sormuştu. TED هكذا سأل واحد من أعضاء المجلس عندما، كرئيسة جديدة، أعلنتُ أول تعييناتي لخمس نساء مؤهلات.
    Ne ile uğraştığımı sormuştu, ben de ona insanlara enerji tasarrufu etmelerine yardım etmek için yardımcı birimlerle çalıştığımı söylemiştim. TED و سألتني عن عملي أنني أعمل مع شركات المرافق لمساعدة الناس على توفير الطاقة
    O da sana sorduğum soruların aynısını sormuştu, değil mi? Open Subtitles هل هذا الشخص سألك نفس الأسئلة التي طرحتها عليك الآن؟
    Evet, FBI'in numarasını sormuştu. Open Subtitles اتصل لي اخي الشهر الماضي كان يسأل عن رقم الأف بي آي
    Bulduğu uyuşturucunun bana ait olup, olmadığını sormuştu, ben de değil dedim. Open Subtitles لقد سألني ما إذا كانت بعض المخدرات التي وجدها لي و لقد قلت أنهم ليسوا كذلك.
    Böcek avladığım eski günlerimde, biri bana ne aradığımı sormuştu. Open Subtitles في وقت مبكر من أيام صيدي شخص ما سألني ماذا أبدو لك
    Bu herif bir keresinde bana, "pistonları nasıl tavlıyorsun Burt?" diye sormuştu. Open Subtitles الآن هذا عائق لقد سألني في إحدى المرات كيف تقوم بتقسية بستوناتك فأجبته أنا لا أفعل يا شريك
    En zengin müşterimin kim olduğunu sormuştu. Bankaları hiç sevmeyen ve evinde hiç durmayan biri olduğunu söylemiştim. Open Subtitles أجل سألني عن أكثر العملاء ثراءً وقلت له أنه لا يحب البنوك
    Bana aramızda bir şey olup olmadığını sormuştu. Ben de ona eskiden bana vurgun olduğunu ama bunun üstesinden geldiğini söyledim. Open Subtitles سألني لو كنّا مرتبطين ، وقلت كنتي معجبة بي و لكنك كنتي تحاولين تخطي ذلك
    Öğrencilerimden biri içimizden herhangi birinin katile dönüşme potansiyeli olup olamayacağını sormuştu. Open Subtitles في صفي احد طلابي سألني ان كان احدنا قادرا على ان يصبح قاتلا
    Babam David'e artık neden büroya gelmediğini sormuştu. Open Subtitles لينوس .. ذات مرة سأل أبى ديفيد لماذا توقف عن الحضور للمكتب
    Morten Geir'e kızın nasıl biri olduğunu sormuştu. Open Subtitles مورتن سأل جير عن كيف يبدو شكلها
    Öldürdüğün gazeteci de onu sormuştu. Open Subtitles سأل عنه نفس الصحفي الذي قتلتيه
    Evi terkederken hizmetçi nereye gittiğimi sormuştu. Open Subtitles حينما غادرت المنزل ، سألتني الخادمة إلى أين أنت ذاهب ؟
    Ve bir seferinde bana onu ateşli bulup bulmadığımı sormuştu. Open Subtitles ومرةً سألتني حتّى ما إذا أعتقد أنها تبدو مثيرة
    Ben odadan çıkmadan önce Bayan Goings bana nerede iyi içme suyu bulabileceğini sormuştu, ben de "Tennessee" demiştim. Open Subtitles .... قلت للمأمور مباشرة بعد تركي لها في الغرفة, سألتني أين يمكنها أن تحصل على مشروب جيد من الماء
    - Yine çabucak teslim olduk. - Eve ne zaman döneceğini sormuştu. Open Subtitles ها أنا أتراجع ثانية- لقد سألك متى ستعودين إلى المنزل؟
    Abin daha önce sormuştu ve dayağı yedi. Open Subtitles زوج أختي سألك قبلك وحصل على الضرب
    Harika amına koyayım. Hatta hâlini hatrını sormuştu. Open Subtitles انها بحالة لعينة جيدة في الواقع ، كان يسأل عنك
    Daha bu sabah sormuştu. Henüz kimseye söylememiştik- nasıl- nasıl öğrendiniz? Open Subtitles لقد سألنى فقط عن هذا فى الصباح ونحن لم نخبر أى شخص بهذا بعد
    Evet, topallayan bir adam gelip... bir ay önce taşlar hakkında sorular sormuştu. Open Subtitles نعم، كان هناك رجل يعرج جاء إلى هنا منذ شهر وسأل عن الأحجار
    Annalise, Helena halamın güvenirliğini sarsacak var mı diye sormuştu. Open Subtitles سألت (آناليس) إن كان بحوزتنا شيئا لنشوّه سمعة (هيلينا)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد