Üçüncü olarak, işi yerine getirme sorumluluğunu okul seviyesine bırakıyorlar. | TED | والثالثة هي، تطوير حس المسؤولية على مستوى المدرسة لأداء المهمة. |
Bir kişi vaktinden önce butona basma sorumluluğunu kabul ederse, o zaman sadece robotun kimi ziyaret ettiğini bilmeleri gerekecek. | TED | إذا قبِل شخص واحد المسؤولية في وقت مبكر لضرب الزر. إذن هم فقط يحتاجون إلى معرفة من قد زاره الروبوت. |
Ancak duygusal yükünüzün sorumluluğunu almak istemem. | TED | لكني لا أريد تحمل مسئولية شحنتك العاطفية. |
katlanmış bir tek sayfayı yerinden yırtarak adının geçtiği yeri ortadan kaldırabilecek ve kan dökme sorumluluğunu Ronald Marsh'a devredebilecektir. | Open Subtitles | بأنه بنزع ورقة واحدة من الخطاب المزدوج تستطيع اخفاء وازالة اى ذكر لأسمها وتترك المسئولية كلها تقع على رونالد مارش |
Aslında o eylemlerinin sorumluluğunu üstlenirken bazılarının gözünde yaşlar vardı. | Open Subtitles | فى الواقع ، العديد منهم بكى لأنه تَحمل مسؤلية فعلته. |
Belki bazı düzenlemelerde bile emanet hesabı gibi birşey olabilir, toprağı, emanet hesabına koyarsınız ve ortak ulus onun sorumluluğunu alır. | TED | ربما في بعض الترتيب هو يشابه قليلا حساب الضمان حيث وضعت الأرض في حساب الضمان والشريك المحلي يتحمل المسؤولية عن ذلك. |
Herkesin hayatında yaptıklarının sorumluluğunu alması gerektiği bir zaman gelir. | Open Subtitles | وهناك يأتي وقت عندما يكون لديك ل تحمل المسؤولية لنفسك. |
Bu dünyaya bir can getirdiğinde onun sorumluluğunu alman gerekir. | Open Subtitles | لقد جلبتِ حياة إلى هذا العالم إذن عليك تحمل المسؤولية |
Bütün günahlarımın tam sorumluluğunu alıyor ve arzularımdan feragat ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحمّل المسؤولية الكاملة لكلّ ذنوبي وأرفّه نفسي من رغباتها |
Onun köstebek olduğunu, seçim gecesinde olanların sorumluluğunu üstlenebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وقد تضطر إلى تحمل المسؤولية عما حدث في ليلة الانتخابات |
Kendi hayatlarımızın bütün sorumluluğunu almaktan alıkoyan bu suç oyununa bir son vermemiz gerek. | TED | علينا وضع نهاية للعبة إلقاء اللائمة هذه التي منعتنا من تحمل المسؤولية الكاملة لحياتنا الخاصة. |
Pekala Bayan Muir olabilecek şeylerin sorumluluğunu üstlenmediğimi bilmeniz kaydıyla Gull Cottage'ı tutabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً يا سيدة ميور مفهوم أنني لن أتحمل أي مسئولية عن أي شيء قد يحدث |
Bunun sorumluluğunu daima başkalarının üzerine atamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك دائما القاء مسئولية ذلك على الأخرين. |
Dünya Savaşı'nın sorumluluğunu üstlenemem." dediniz mi? | Open Subtitles | لا أرغب في تحمل مسئولية بدء حرب عالمية ثالثة، أنت أعلنتها |
Cordelia. sorumluluğunu alman için sormuyorum. Bazı insanlar farklıdır, ruhsuz yaşabilir. | Open Subtitles | أنا لم أطلب هذه المسئولية لا أحب الشخص الذى قليل الحياة |
Neyin sorumluluğunu aldığımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم .. اي مسؤلية تلك التي انسبها الى نفسي |
Bu genç adam, bir baba olarak sorumluluğunu kabul edip, okula döndü. | Open Subtitles | لقد تقبل ذلك الشاب مسؤوليته كأب و عاد للمدرسة |
Ölmeni istemiyorum ama yaşıyor olmanın sorumluluğunu bana yüklemen çok gaddarca. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُك أَنْ تَمُوتَ.. لَكنَّه شيء قاسيُ أن تجعلني.. مسؤولة عن رغبتك في أن تعيش |
Evet ama senin beni görmeye gelerek hayatının sorumluluğunu ele aldığını görmen önemli. | Open Subtitles | نعم، لكن الأمر المهم أن تري كيف أخذتِ مسؤوليّة نفسك جيداً بمجيئك لرؤيتي |
Olanın sorumluluğunu üstlenerek, beni koruduğunu sandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد انه قد فكر بمساعدتي عبر تحمل هذه المسؤلية |
Şu anda, Firavunumuz bu hayatın sorumluluğunu devrediyor. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة, فرعوننا يتخلص من عبء هذه الحياة. |
Yetişkin biri olduğumu ve davranışlarımın sorumluluğunu almam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني امرأة بالغة وعلي أن أتحمل مسؤولية أفعالي. |
Yaptıklarımın sorumluluğunu üstlenmeme izin verin. | Open Subtitles | هلا ّ سمخت لي أن أكون المسؤول عن تصرفاتي |
O günden sonra, kardeşinin sorumluluğunu üstlendin ve tedavi masrafları aylık $1,200 tutuyor. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين إصبحت مسؤولاً عن أخيك الذي تكلّف رعايته 1.200 دولاراً بالشهر. |
Başbakan Metaxas, saldırının sorumluluğunu üstlenmeyen Roma'daki Mussolini hükümetini şiddetle protesto etti. | Open Subtitles | لقد إحتجّ رئيس الوزراء ميتاكسّ لحكومة ميسوليني التي أنكرت مسؤوليتها عن الهجوم. |
O halde, az önce Baş Tabip Subay olarak onun sorumluluğunu devraldınız. Evet. | Open Subtitles | إذن فقد ورثتَ مسئوليته كالضابط الطبي الرئيسي |
Ben ikinize de katılmıyorum. Bu görüşmenin sorumluluğunu ben alıyorum. | Open Subtitles | سوف اكون مسؤولا عن هذا الاجتماع |