Dinle, soyulmuş adamın buna bakmaya hakkı vardır. | Open Subtitles | إسمع .. الشخص الذي سُرق له الحق أن يلقي نظرة |
Cüzdan yok, kimlik yok. Cinayetten sonra muhtemelen soyulmuş. | Open Subtitles | لا توجد حافظة،لا بطاقة هوية ربما سُرق بعدما تم قتله. |
Tahminim, çalınmış, biraz kullanılmış, sonra parçaları için soyulmuş. | Open Subtitles | في اعتقادي انها سُرقت ثم قُيّدت ثم جُرّدت الى اجزاء |
Sonra da evi soyulmuş ve tek çalınanlar kıyafetleriymiş. | Open Subtitles | ومن ثم تم السطو على منزلها و الشيء الوحيد المفقود كان ملابسها |
Ben çocukken, babam hediye almak yerine... ..polisleri arayıp evimiz soyulmuş derdi. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً عوض أن أحصل على الهدايا كان أبي يتّصل بالشرطة .و يخبرنا بأن البيت تعرّض للسرقة |
- Anlayamadım? O parayı benim bil dedin, böylece sen soyulmuş oldun. | Open Subtitles | ـ لقد قلت لي بأن أعتبر ذلك المال هو مالك ، لذا أنت من تمت سرقته ـ أحبّ هذا النوع من المنطق |
Banka soyulmuş! Banka soyulmuş! | Open Subtitles | لقد سُرق المصرف لقد سُرق المصرف |
Banka soyulmuş, kasabada su kalmamış. | Open Subtitles | لقد سُرق المصرف والبلدة أصبحت جافة |
Bizim mahallede bir ev soyulmuş. | Open Subtitles | سُرق بيتٌ في حيّي |
Yarabbi, banka soyulmuş! | Open Subtitles | يا إلهي , لقد سُرق المصرف |
Pahalı apartmanlar, kapıcı yok. Kurbanlar kendi eşiklerinde soyulmuş. | Open Subtitles | مباني فاخرة، بدون بوّاب، سُرقت الضحايا أمام أبوابهم الأماميّة. |
Altı kasa soyulmuş ama kasa dairesine girmeye kalkışılmamış. | Open Subtitles | سُرقت ستّة صناديق، لكن ليس من آثارٍ لمحاولة إقتحام قبوِ النقديّة. |
Polis memuru şu anda olay yerinde, ve korkarım ki evinizde soyulmuş. | Open Subtitles | وقد استجاب الموظف المسؤول لذلك وأخشى أن التقرير يشير إلى أنه قد تم السطو على منزلك |
Post'taki Teksas Midlands bankası az önce soyulmuş. | Open Subtitles | (فرع تكساس ميندلاند في (بوست تعرّض للسرقة. |
Merkezimizde önemli, çok tanınan bir ünlü soyulmuş. | Open Subtitles | شخصية مشهورة مهمة رفيعة المستوى تمت سرقته في منطقتنا. |
-Sokakta adamın biri soyulmuş... -Çizburgerleri hazırla. | Open Subtitles | .. ذلك الرجل في أول الشارع تعرض للسرقة - ابدأي بطلب البرجر بالجبن - |
soyulmuş, arabayı götürmeliyim. | Open Subtitles | قالت بأنها تعرضت للسرقة وعلي أن أحضر السيارة. |
Diğer planım ise gidip evin soyulmuş gibi davranmaktı. | Open Subtitles | خطتي الأخرى كانت ان اغادر فقط واتظاهر بأنك تعرضت للسطو |
Diğer ikisi de geçen ay soyulmuş. | Open Subtitles | والصيدليتان الأخرتان تم سرقتهم في الشهر الماضي |
Hem de soyulmuş. | Open Subtitles | واو ، مقشر ، أنتم يا رفاق تعرفون كيف تدللون ضيوفكم |
İki gün sonra kirli nehirde çıplak ve soyulmuş halde bulundu. | Open Subtitles | وجد مسروق وعاري في النهر القذر |
bu ağaç doğu kıyısında neredeyse hiç yok fakat bu kabuk yeni soyulmuş. | Open Subtitles | شجرة معدومة الوجود تقريبا في الساحل الشرقي لكن هذا اللحاء تم تقشييره مؤخرًا |
O depremin ortasında, mağazanın içindeki bir eczane soyulmuş. | Open Subtitles | إليك هذا.. في منتصف هذا الزلزال، تم سرقة الصيدلية الداخلية |