spiker modeli istiyorsunuz galiba. | Open Subtitles | لا بد أنك ستجرين مقابلة لتصبحين مذيعة |
Uzun sıska adam, bikinili kız, İtalyan spiker Ryan Gosling mi? | Open Subtitles | طويل , شاب نحيل , بنت تلبس البيكيني, مذيعة ايطالية ... راين قوسلنق ؟ |
Üçüncü Spiker: Polis biber gazı. Dördüncü Spiker: Amansız karteller. | TED | المذيع الرابع: عصابات مفرغة. المذيع الخامس: خطوط الرحلات البحرية الكارثية. |
Sayın spiker, A.B.D başkanı. | Open Subtitles | السيد سبيكر رئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
Super Bowl'a spiker olarak gidiceğim... ve Emmy ödülü kazanacağım. | Open Subtitles | سأذهب بنفسى إلى سوبر بول كمذيع و سأفوز بجائزة إيمى |
spiker Lee Bo Na, dışarıda karşılaştığıma çok sevindim. | Open Subtitles | المذيعة لى بو نا من اللطيف رؤيتكِ فى الخارج |
Pek çok spiker bana sarktı ve onlara yüz vermedim. | Open Subtitles | العديد مِنْ المذيعين جاؤوا لي. أنا لَمْ أَخترْهم. |
Sırada, spiker kameramana kamerayı nasıl ortalayacağını gösterecek. | Open Subtitles | والآن , مع مقدم اخبار محلي يخبر المصور كيفية توسيط اللقطة |
Evet. Seni spiker yapıyorum. Hafta içi, altı haberleri. | Open Subtitles | حسنا، سأعينك مذيع الأخبار في نشرات الساعة السادسة |
Ama, spiker olmak için yeterince yetenekli ve güzel olmadığı için gerçek haberler yerine, ucuz fahişe reklamları veren kötü bir kanalda sıkışıp kalmış. | Open Subtitles | ولكنها لم تحقق ذلك لأنها كانت بلا موهبة حتى أنها كانت بلا جمال حتى تصبح مذيعة ولهذا بقت إلى يومنا هذا وهي متمسكة بخرقة مؤجرة |
Daha önce hiç kadın spiker olmadı. | Open Subtitles | لم يكن هناك ابدا مذيعة انثي |
Bunlar boşa çabalar Robin. Hiçbir zaman ulusal kanallarda spiker olamayacaksın. | Open Subtitles | إنه طريق مسدود يا (روبن) لن تكوني أبداً مذيعة في شبكة إعلامية |
İkinci Spiker: Somali'de Kıtlık. | TED | المذيع الثاني: مجاعة في الصومال. المذيع الثالث: رذاذ الفلفل الخاص بالشرطة. |
Beşinci Spiker: Kostik gezi gemileri. Altıncı Spiker: Sosyal çürüme. | TED | المذيع السادس: فساد المجتمع. المذيع السابع: 65 قتيلاً. |
Yedinci Spiker: 65 ölü. Sekizinci Spiker: Tsunami uyarısı. | TED | المذيع الثامن: تحذير تسونامي. المذيع التاسع: هجمات الكترونية. |
spiker ve Sponge seni görebilirler, ve örümcekleri hiç sevmezler. | Open Subtitles | (سبيكر) و(سبانش) قد يرانكِ، وهنّ يكرهنّ العناكب. |
Bak, spiker, hâla büyüyor! | Open Subtitles | انظري، (سبيكر)، ما زالت تتوهج. |
Joel bana kim benim yerime baş spiker olarak geçebilir diye sordu. | Open Subtitles | حسناً جو سألني من الذي افكر فيه انه يجب ان يحل محلي كمذيع رئيسي |
Ona spiker makyajı ver. | Open Subtitles | أعطيها تصفيفة المذيعة |
Pek çok spiker bana sarktı ve onlara yüz vermedim. | Open Subtitles | العديد مِنْ المذيعين جاؤوا لي. أنا لَمْ أَخترْهم. |
Ödüllü bir spiker ve harika bir babaydı. | Open Subtitles | لقد كان مقدم أخبار ناجح و أبا مدهشا |
Yada eğer takım lideri açıklanamaz bir şekilde spiker gibi davranmaya başlarsa? | Open Subtitles | أو ماذا لو كان قائد الفريق بشكل غير واضح يمثل دور مذيع أخبار مغرور؟ |