İhtiyacımız olan şey tartışmalar için yeni çıkış stratejileri. | TED | ما نحتاجه هو استراتيجيات جديدة للخروج من المجادلات. |
Diğer şirketlerin sürdürülebilirlik stratejileri var. | TED | إن الشركات الأخرى لديها استراتيجيات استدامة. |
Bu verileri ' Etkili olan ve olmayan öğrenme stratejileri nelerdir? ' gibi temel soruları anlamak için kullanabilirsiniz. | TED | يمكننا استخدام البيانات لفهم أسئلة أساسية مثل، ما هي الاستراتيجيات الجيدة والكفؤة مقابل الاستراتيجيات السيئة؟ |
Fakat, saha uygulayıcısı olarak doğru stratejileri uyguladığımız takdirde, bunların çözümü olan problemler olduğuna inanıyorum. | TED | ولكن كممارس بالميدان، اعتقد بانها مشكلات ذات قابلية عالية للحل فقط ان اتبعنا الاستراتيجيات الصحيحة. |
Sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
Oyunda öğrenciler stratejileri, çabaları ve ilerlemelerinden dolayı ödüllendirildi. | TED | في هذه اللعبة، الطلاب كانوا يكافؤون من اجل المجهود، الاستراتيجية و التقدم. |
Ve üçüncüsü, barış koruyucularının çıkış stratejileri nedir? | TED | ثالثاً ، ماهي إستراتيجية الخروج لقوات حفظ السلام هؤلاء ؟ |
- İşleyen bir stratejileri var ve bunu destekleyecek cephanelikleri de var. | Open Subtitles | - لديهم ستراتيجية فاعلة - والأسلحة اللازمة لدعمها |
Katılımcıları iyi eğitilmiş olmalı ve kesin hedeflere sahip olmalı ve liderlerinin bu hedefleri nasıl yerine getirecekleri konusunda bir stratejileri olmalı. | TED | لابد للمشاركين فيه أن يتم تدريبهم جيدًا، وأن يكون لهم أهداف وضحة، ولابد لقادتهم أن يكون لهم استراتيجية تمكنهم من الوصول لأهدافهم. |
Gelecekte, elbiselerimiz, ayakkabılarımız, diş tellerimiz, protezlerimiz bundan böyle sanatkar stratejileri kullanılarak değil, veri odaklı sayısal çerçevelerle tasarlanıp üretilecek. | TED | وبوضوح في المستقبل ملابسنا وأحذيتنا وأساورنا والأطراف الاصطناعية لم تعد تُصمّم وتصنع باستخدام استراتيجيات الحرفيين بل دفعت البيانات الإطار الكمي |
Ve bu, beynin beyne gelen girdinin önemini tanımlamak için stratejileri olduğunu söylemenin bir başka biçimidir. | TED | وهذه طريقة أخرى لقول أن الدّماغ له استراتيجيات تحدد أهمية الإشارات المتلقاة من الدّماغ. |
Sonra, birkaç yılın ardından, kalıcı-kültürleme stratejileri kullanarak, çölün o bölümünü yeşillendirebiliriz. | TED | وبعد ذلك نستطيع أن نقوم بعد عدة أعوام باستخدام استراتيجيات الزراعة الدائمة نستطيع أن نقوم بزراعة ذلك الجزء من الصحراء |
Morgan, sen de polis departmanıyla birlikte taktik stratejileri belirle. | Open Subtitles | و مورغان ضع استراتيجيات للخيارات التكتيكية مع الشرطة |
Böyle durumlarda başka kişilerin kullandığı stratejileri araştır: Doğrudan atak mı yoksa dolaylı yoldan mı? Koalisyon mu yoksa karizmatik otorite mi? | TED | ادرس الاستراتيجيات التي يستخدمها الآخرون في مثل هذه الحالات: هجوم مباشر أم مراوغة، تحالفات أم سلطة كاريزمية، |
Önce bağlamı ve hedeflerinizi sizin için daha önemli hâle nasıl getirebileceğinizi, stratejileri bu durumlarda kendinize yardım etmek için nasıl kullanacağınızı düşünün. | TED | فكروا في المضمون وكيفية إعطاء أهدافكم شأنًا أكبر، وكيفية استخدام الاستراتيجيات لتساعدوا نفسكم في حالة معينة. |
Neyse ki bilişsel alanda çalışan bilim insanları, bu bozulma filtresine direnmede kullanılan bazı stratejileri çözdü. | TED | لحسن الحظ، اكتشف العلماء الاستعرافيون بعض الاستراتيجيات لمقاومة مرشّح التشويه هذا. |
Astroloji yorumlarına göre pazar stratejileri belirliyorlarmış. | Open Subtitles | يزوّدون إستراتيجيات السوق مستندة على التوقّعات التنجيمية. |
Sonuçta polis stratejileri bilgi sahibi olduğum bir konu olmayabilir. | Open Subtitles | عموما ، إستراتيجيات الشرطة ليست من نقاط قوّتي |
Geçmiş müzakere stratejileri için uğraştım. | Open Subtitles | جربتُ هذه الاستراتيجية في المناظرات السابقة |
Balıklar safları sıklaştırdıkça sürü stratejileri artık avcıların işini kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | بينما تصبح الأسماك أكثر التصاقاً، إستراتيجية السرب تجعلُ الأمر الآن أكثر سهولة بالنسبة للصيّادين. |
- Bir stratejileri var mı? | Open Subtitles | إذاً فلديهم ستراتيجية ؟ |
Ancak bazıları, yan etkilerini yani dışsallıklarını oldukça azaltan ilginç alışveriş stratejileri geliştirmişler. | TED | لكن قام بعضهم بمفاضلات استراتيجية مشوقة والتي خفضت بشكل كبير آثارها الجانبية، عواملها الخارجية. |
Yani mevki sahibi yazışmalar, şirket stratejileri yayımlanmamış bilimsel araştırmalara ulaşmak demek. | Open Subtitles | أخترقوا أيضاً هذا يعني التنفذ من مراسات المقام الرفيع وإستراتيجيات الشركات |
Sen zaten hep politik stratejileri konuşmak istedin. | Open Subtitles | كنت دوماً ترغب بمناقشة الإستراتيجيات السياسية |