ويكيبيديا

    "suratında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وجهك
        
    • وجهه
        
    • وجهها
        
    • بوجهه
        
    • محياك
        
    • بوجهكِ
        
    Ne zaman bana bir şey yapmamı söylediğinde suratında küçümseme ifadesi oluyor. Open Subtitles كل مرة تخبريني أن أفعل شيئا تظهر على وجهك هذه النظرة المتعالية
    suratında bir yumurta ile biteceksin. Open Subtitles سينتهي بك الأمر وعلي وجهك ما يشبه البيضة. لماذا؟
    ) Oha ahbap! Senin de suratında herpes var! Open Subtitles يا صاح، لديك بثور القوباء على وجهك أيضاً
    Oğullarımızı ve kızlarımızı hapsediyor ve sonra beyaz suratında bir sırıtışla yürüyüp gidiyor. Open Subtitles يحبسُ أبنائنا و بناتنا في سجونِه ثُمَ يمضي، معَ ابتسامةٍ على وجهه الأبيض
    Birkaç kaburgasıyla birlikte bir kolu kırılmış ve suratında kesiklerle morluklar var. Open Subtitles لديه عدد من الأضلع المكسورة, وذراع مكسورة ايضا, وجروح وسحجات على وجهه.
    suratında öyle bir ifade var ki "Bu nasıl oldu yahu?" der gibi. Open Subtitles ثم تظهر هذه النظرة على وجهها وكأنها تقول كيف حدث ذلك بحق الجحيم؟
    Evet, ahbap. Annen suratında herpes olsun istedi. Open Subtitles أجل، أرادت أمّك أن تصاب ببثور القوباء على وجهك
    Neredeyse suratında kıçım olmadan seni tanıyamayacaktım. Open Subtitles كدتُ ألاّ أتعرّف عليك بدون وجود مؤخّرتي على وجهك
    İyileşir iyileşmez yine bunu suratında parçalayacağım! Open Subtitles عندما اشفى سأحطمه مجدداً على وجهك اللعين
    Ama başka birşey için geldiysen, yumruğumu suratında bulursun. Open Subtitles ولكن اذا قدمت من اجل شيء أخر .ستتلقى لكمةً مباشرة على وجهك
    suratında küçük fareler ölmüş gibi duruyorsun. Open Subtitles يبدو كأن حيوانات هامستر صغيرة ماتت على وجهك
    Hiçbir şey, sadece... son iki saattir suratında bir boya iziyle dolaşıyorsun. Open Subtitles ..لاشئ، فقط كان على وجهك طلاء طوال الساعتان الماضيتان
    Elinde bir çuval para, kıçında bir parmak, suratında koca bir gülümseme varmış. Open Subtitles مع حقيبة من النقود فى يديه وقناع على وجهه
    suratında, yumurta kadar bir şişlik var, ve uyandıramıyoruz. Open Subtitles لديه تورم في وجهه بحجم بيضة مسلوقة، ولن يفيق.
    Adamlardan birini banyoda yerde yatarken bulmuş. Acıdan kıvranıyormuş. suratında da çıban varmış. Open Subtitles وجد أحد الرجال متألّم على أرضية الحمّام بالغليان على وجهه.
    Eminim ama suratında patlayan nükleer savaş başlığından sağ kurtulmuşsa değişir tabi. Open Subtitles الا اذا كان نجى من انفجار نووى ,انفجر في وجهه
    Ama, suratında aptal bir ifade ile seni çıplakken izliyordu. Open Subtitles حسناً، لقد شاهدك تخلعين ملابسك بابتسامة سخيفة على وجهه.
    suratında kocaman bir damızlık inek sırıtışıyla. Seni hatırlamayacak bile. Open Subtitles وتوجد آثار الحمل على وجهها ولن تتذكر حينها من أنت
    Telefonda annemle konuşuyordum ve suratında beliren şaşkınlık kesinlikle paha biçilemezdi. TED كنت أتحدث عبر الهاتف مع أمي والفضول الذي اعترى وجهها كان لا يقدر بثمن.
    Koç Taylor'dan çok cesur bir karar ama suratında patlıyor. Open Subtitles يا له من نداء عاصف من المدرب ولكن يا رجل هل انفجر ذلك بوجهه
    Ama senin de suratında abimin suratındaki gibi endişeli bir ifade var. Open Subtitles لديك ذات النظرة القلقة على محياك مثل أخي.
    suratında kesikler var. Geçen hafta bir tane vardı. Open Subtitles لقد رأيت جرح بوجهكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد