Soğuk, nemli tünellerde bazen bütün hafta dolanmak umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أعترض على بعض الأنفاق الباردة الرطبة لمدة أسبوع لا أعترض على أي شئ ولكنى أعترض على جوليك |
Bu karışık tünellerde saldırı her an herhangi bir yandan gelebilir. | Open Subtitles | في مثل هذه المتاهة من الأنفاق ..يمكن للهجوم أن يأتي في أي وقت ومن أي اتجاه |
- Tüm modern ve tarihi şehir planlarına havalandırma kapakları ve tünellerde dahil olmak üzere yeni şemalarla birlikte girdim. | Open Subtitles | قمت بإدخال جميع مخططات المدينة التاريخية و الحديثة بما فيها أعمدة التهوية و الأنفاق بالإضافة للتحديثات الجديدة |
Yucca Dağları'nın altındaki tünellerde eğitim sisteminin yeterli olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأن نظام الدارس في الانفاق تحت جبال يوكا جيد |
Dışarısı çok hızlı zehirleniyor. İnsanların tünellerde kalmasını sağlayın. | Open Subtitles | السموم تنتشر بسرعة في الأجواء ليبقَ الناس داخل الأنفاق |
Ayrıca, o tünellerde yaptığı her ne ise, belki de, Lex'i alaşağı etmek için ilk adım olabilir. | Open Subtitles | إضافة إلى أن ما يوجد في تلك الأنفاق قد يكون الخطوة الأولى لوضع حد له |
Çatlayan çelik ve çimentonun sesi tünellerde yankılandıkça yukarıdaki sokaklar, yeraltına doğru emileceklerdir. | Open Subtitles | الأنفاق يتردّد فيها أصوات الفولاذ والخرسانة المتصدّعة أما الشوارع بالأعلى تمتصّ إلى إسفل الأرض. |
Ve aniden, ışıklar tünellerde yanıp sönmeye başladı. | Open Subtitles | وفجأة رأيت أضواءً . تومض على نحوٍ متقطع في الأنفاق |
Fakat son üç günde tünellerde ilerleme olmadı. | Open Subtitles | و لكن في الثلاثة الأيام الأخيرة لم يكن هنالك نشاطات في الأنفاق |
Yok canim. Babamin dostlari eskiden esleri onlari kapi disari ettiklerine tünellerde yasayacaklarina dair aralarinda sakalasirlardi. | Open Subtitles | كلا ، بل زملاء أبي، حيث أنّهم يمزحون بأنّهم يعيشون في الأنفاق عندما تطردهم زوجاتهم |
Bu tünellerde büyüdüğü söylediğini sanmıştım! | Open Subtitles | ظننت أنكَ قلتَ أنكَ ترعرعتَ في هذه الأنفاق |
Rahip ve rahibelerin gizli tünellerde buluşup seks yaptıklarına dair söylentiler var. | Open Subtitles | يقال أن الكهنة و الراهبات تجتمع لممارسة الجنس في الأنفاق السرية. |
{\fs28\cH46E9A3}Yetkililer insanların yakındaki tünellerde yendiğini söylüyor. | Open Subtitles | القرويون يقولون بأن الناس كان يتم أكلهم في الأنفاق القريبة من هنا |
16 ay önce aynı 6 adam bu tünellerde dört gün kaldı. | Open Subtitles | وقبل 16 شهرا، نفس هولاء الجنود الستة إستولوا على هذه الأنفاق وبقوا فيها لأربعة أيّام. |
Eşitlikçiler'in yeraltında şehrin altındaki tünellerde saklandığını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | تخمينى بأن الايكواليست يختبئون تحت الأرض . فى متاهة من الأنفاق تحت المدينة |
Gerçekten acı çekmeye başladığında bir yer bulurdu... o tünellerde olması benim hatamdı. | Open Subtitles | حينما كانت تعاني كانت تجد مكاناً كان ذنبي مكوثها في هذه الأنفاق |
Alev üstüne kadar gelirse, tünellerde gaz var demektir. | Open Subtitles | إذا كان اللهب يتجه إلى الأعلى مما يعني أن هناك غاز في الأنفاق |
Bir daha anlatmayacağım, buz saçan orospuyu bu tünellerde kaybettik. | Open Subtitles | لايمكن اخبارك كم عدد المرات التي خسرنا بها على الانفاق |
14 bin kişiyi tünellerde tutamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع ان تحتجز 14 ألف شخص فى هذه الانفاق اللعينة |
Biri bana niçin tünellerde olmadığınızı ve niye hala küçük problemimizi çözmedğinizi açıklayabilir mi? | Open Subtitles | هـل يمكن لأحد أرجوكمـا أن يشرح لي لمـا أنتما معاً لستـما بالأنفاق بالأسفل لحل مشكلتنا ؟ |
"Bugün benimle GEO binasının altındaki tünellerde buluşabilir misin?" | Open Subtitles | هل يمكننا اللقاء اليوم في أنفاق مبنى الجيولوجيا ؟ |
Tüm tünellerde hava var mı? | Open Subtitles | هل عِنْدَنا ضغطُ في تلك الأنفاقِ لحد الآن |