ويكيبيديا

    "tıkılı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عالقة
        
    • عالقاً
        
    • محبوسة
        
    • عالقين
        
    • بالأسمنت
        
    • أعلق
        
    • محبوساً
        
    • سجنت في
        
    Bir balonun içinde tıkılı duruyor. Bulaşıcı bir hastalığa yakalandı. Open Subtitles إنها عالقة في فقاعة , لأنها تعاني من مرض معد
    Aptal yan yolunuz yüzünden mülkümü satamadığım için burada tıkılı kaldım! Open Subtitles إني عالقة هنا لأنني لا أستطيع بيع أرضي بسبب طريقك الفرعي
    Otelde tıkılı kalmak. Open Subtitles وهو أن كنت حقاً مجرد عالقاً داخل الفندق.
    Bir grup insanla küçük bir yerde tıkılı kalırsanız başka insanların bilmesini istemeyeceğiniz şeyler olur. Open Subtitles وعندما تكون عالقاً في مساحة صغيرة مع مجموعة من الناس تحدث العديد من الأشياء والتي لا تريد أن يعرف عنها أحد
    Senin Siber kız arkadaşın Lisa, bodrumda kablolanmış olarak tıkılı kalmış ve seçeneği yokken. Open Subtitles في حين كانت خليلتك السيبرانية محبوسة بدون رغبتها في القبو
    Hey topal kıç, sayende bu aptal terapi gemisinde tıkılı kaldık. Open Subtitles بفضلك، نحن عالقين في قارب مخصص لعلاج صراعاتنا. أنا الشخص الممل؟
    Zavallı çocuk çimentonun içinde tamamen tıkılı kalmış. Open Subtitles جيد هذا الشاب كان مغطى بالأسمنت
    Bir laboratuvarda tıkılı kalmaktansa, UFO'ların peşine düşmeyi tercih ederdim. Open Subtitles أفضل أن أخرج إلى الميدان لمطاردة جسم غريب من أن أعلق في مختبر
    Bir yerde tıkılı kalmadığımda hep daha fazla iş yaparım. Open Subtitles أنا دائماً أنجز الكثير من الأعمال عندما لا أكون محبوساً
    Evde tıkılı bir vaziyetteyken ne kadar aksiyon yaşanır, orasını bilemeyeceğim. Open Subtitles أوه ، لا أعرف مدى الإثارة التي سأراها وأنا عالقة في هذا المكان
    Karanlık bir odada tıkılı kalmışım ama ben kendim değilim ve dışarı da çıkamıyorum. Open Subtitles انا عالقة فى حجرة مظلمة ولكن لست انا و لايمكننى الخروج
    Bir haftadan fazladır manzarasıyla ünlü bir yerdeyim ve otel odama tıkılı bir vaziyette bekliyorum. Open Subtitles كنت في مكان لأكثر من أسبوع الآن وشهير بالمناظر السياحية وفي الأغلب عالقة في حجرة الفندق أنتظر
    Evreni görmek için Alaska'ya katıldım ilk uçuşumda enkazda tıkılı kaldım. Open Subtitles إنضممت إلى ألاسكا لرُؤية الكون إنتهى بي المطاف عالقة في حطام سفينة لأول مرة سأخرج
    Mühimmat beş para etmezdi ve Doğu Avrupa'nın dört bir yanından yeni tedarikçiler bulmak için Arnavutluk'ta tıkılı kalmıştım. Open Subtitles وكنتُ عالقاً في ألبانيا مُحاولاً إيجاد مُمولين جدد مِن كافة أنحاء أوروبا الشرقية
    Ön saflarda olmam gerek laboratuvarda, toplantı odasında veya yatak başında tıkılı kalamam. Open Subtitles وليس عالقاً في مختبر أو فراش أو كرسي مجاور لسرير
    20 dakikadır garajda tıkılı kaldım! Open Subtitles لقد كنتُ محبوسة في المرآب لحوالي 20 دقيقة
    Evde tıkılı kalırsa bu nasıl mümkün olacak? Open Subtitles كيف ستفعل هذا إذا كانت محبوسة في المنزل؟
    Ama Collier olmasaydı burada tıkılı kalmazdık. Open Subtitles ولكننا لن نكون عالقين هنا اذا لم يكن لكولير علاقة
    Bilirsin, işler yolunda gitmezse kötü bir ilişki yaşadığın biriyle bu gemide tıkılı kalmak mı? Open Subtitles أنتى تعلمين ,إن لم تسير الامور على هذا النحو أعنى ,أن نكون عالقين ف ىالسفينة مع شخص ما لديكى علاقة سيئة معه ؟
    Zavallı çocuk çimentonun içinde tamamen tıkılı kalmış. Open Subtitles جيد هذا الشاب كان مغطى بالأسمنت
    Bu kadar yolu, bu kaya yığınının yanlış tarafında tıkılı kalmak için mi geldim? Open Subtitles قطعت كل هذه المسافة لكي أعلق على الجانب الخاطئ لهذه الصخور؟
    Burada tıkılı kalmak için 145 yıl orada esir kalmadım ben. Open Subtitles لمّ يتم حبسى مُدة 145 عاماً لينتهي بيّ الأمر محبوساً هنا.
    O korkunç yere tıkılı kalıp, kafayı yerken bile hep bunu dilemiştim. Open Subtitles لقد فكرت بهذا الشيء طوال الوقت وعنددما سجنت في ذلك المكان الفظيع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد