Yani birilerinin basamakları tırmanmak için cinayet işlediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتقول إن شخصاً ما يقتلهم عندما يريدون تسلق السلم الوضيفي |
Girmenin bir diğer yolu da 30 metrelik kayalıklara tırmanmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة الأخرى ستكون تسلق سطح من الصخور لـ100 قدم |
Half Dome'a tırmanmak büyük bir amaçtı ve bunu başarmıştım ama istediğimi alamamıştım. | TED | كان تسلق نصف القبة هدفًا كبيرًا ولقد أنجزته، ولكن لم أحصل على ما أردته حقًا. |
tırmanmak için lüzumlu olan teçhi- zattan fazlasını almadıktan sonra. | Open Subtitles | فقط سنحمل ما نحتاجه من المعدات التى تساعدنا فى التسلق |
Şöyle bir düşünün sırf boş çantayı taşla doldurmak için 450 metre tırmanmak nasıl bir delilik? | TED | تخيلوا لثانية كم هو مثير للسخرية أن تتسلق 1500 قدم من جدار ما فقط لملء حقيبة ظهر بالصخور. |
Kaderin işine bak, onca yıl basamakları tırmanmak için.. | Open Subtitles | إنه لمن الغريب مآل الأمور طوال تلك السنوات حاولت تسلّق السّلم |
Uçuş dersleri almak, Kilimanjaro dağına tırmanmak, senin için çalışmak gibi. | Open Subtitles | أحضر دروساً في الطيران أتسلق قمّة كليمنجارو أعمل لحسابك |
Mesela ağaca tırmanmak için yaptığımız bazı şeyler ağacın köklerine zarar verir | TED | لذا ونحن نتسلق الشجرة بعض الأشياء التي نقوم بها من أجل تسلق الشجرة في الواقع إضعاف جذور الشجرة. |
Üstüne tırmanmak bence imkansız. 3000 volt elektrik yüklü. | Open Subtitles | اشك في امكانية تسلق هذا فهو يسري فيه 3000فولت |
Bazıları dik yamaçlardan tırmanmak zorunda kalacaktı. | Open Subtitles | بعض القوات سيكون عليهم تسلق المنحدرات الوعره |
Her zaman Mars'ın dağlarına tırmanmak istemiştiniz ama sizi aşacağını düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | هل دائما تريد تسلق جبال المريخ؟ لكن انت الان تستطيع التغلب على المصاريف |
Özgürlük treninin en önemli şeyi dağlara tırmanmak gerektiğidir. | Open Subtitles | أهم شئ بقطار الحرية هذا أنه عليه تسلق الجبال |
İnsanlar neden zamanlarını buzullara tırmanmak ve donmak için harcarlar ki? | Open Subtitles | لماذا يضيع أحدهم وقته في التجمد و تسلق كتلة جليدية؟ |
İşim, tırmanmak ve son beş yıldır tırmanmadım. | Open Subtitles | عملي هو التسلق وانا لم اتسلق منذ خمس سنوات |
Bahçenin duvarlarına tırmanmak güç. | Open Subtitles | ان أسوار البستان عالية و صعبة التسلق و هذا المكان مميت اذا أخذنا فى الاعتبار من أنت |
Sahilin üst tarafı o kadar kalabalık oluyor ki çukur kazabilecekleri bir yer bulmak için birbirlerinin üstüne tırmanmak zorunda kalıyorlar. | Open Subtitles | ويعج أعلى الشاطيء بهم لدرجة ان بعضها تتسلق فوق بعض لكي يجد رقعة صغيرة |
Çimenlere tırmanmak ağaçlara tırmanmaktan zordur özellikle de gövdeleri sabit durmadığı için. | Open Subtitles | تسلّق العشب أصعب من تسلق الأشجار لأن ساق النبات يرفض أن يبقى ثابتًا |
- Tamam. İpe tırmanmak... ama bunu normal hayatta nasıl gösterebilirim? | Open Subtitles | حسناً، أتسلق جيداً على الحبل لكن كيف سأفعل أثناء التمرين؟ |
O, şirket merdivenlerine tırmanmak isterken doğal saçını da kullanmak isteyen Afrikan-Amerikan kadınların yolunu açıp, onlar için neyin mümkün olduğunu gösteriyor. | TED | وهي تمهد الطريق و وتوضح إمكانية سعي المرأة الأفريقية الأمريكية لتسلق السلم الوظيفي للشركات، ولكنها ما زالت ترغب في تصفيفة شعر طبيعية. |
Biliyorsun Servoz o taraftan tırmanmak istemiyordu, herkes biliyordu. | Open Subtitles | سيرفيوس لم يكن يريد الصعود من هذا الجانب ولكن الجميع ارادوا ذلك |
Sen düşmekten korkmuyorsun. Seni korkutan tırmanmak. | Open Subtitles | أنتي لستِ خائفة من السقوط ما يخيفك هو التسلّق |
Daha önce hiç tırmanılmamış bir dağa veya dağda yeni bir rotaya tırmanmak... | Open Subtitles | أن نتسلق جبال لم يتسلقها أحد من قبل, أو طريق جديدة في جبل |
tırmanmak için iyi bir hava değil, bu yüzden dağcılar bekleyip rüzgarın dinmesini umuyorlar. | TED | ولم يكن الطقس مناسباً للتسلق لذا إنتظر المتسلقون آملين أن تتوقف الرياح عن الهبوب |
Tüplü dalış, orta büyüklükte bir dağa tırmanmak, üçlü seks yapmak hava dalışı yapmak, yamaç paraşütü, planörle uçmak. | Open Subtitles | الغوص تحت الماء, تسلُّق جبل بحجم متوسط أن أجرِّب العلاقة الثلاثية القفز بالمظلّات, الطائرات الشراعية |
Neden oraya tırmanmak istediği soruldu. | Open Subtitles | على جبل ايفرست، كان سئل لماذا لم ترغب في تسلقه. |
Mesele tırmanmak değil. | Open Subtitles | هذا ليس ما سنتسلقُ حيالهُ. |
Burada dikilip tüm gün konuşmak mı yoksa dağa tırmanmak mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل ترغبون بالبقاء هنا و الحديث طوال اليوم ؟ أو ترغبون بتسلق الجبل ؟ |