ويكيبيديا

    "taşlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأحجار
        
    • الصخور
        
    • الحجارة
        
    • صخور
        
    • حجارة
        
    • الاحجار
        
    • القطع
        
    • الحجر
        
    • المجوهرات
        
    • احجار
        
    • البلاط
        
    • أحجار
        
    • أحجاراً
        
    • الحصى
        
    • العقيق
        
    Evet, topallayan bir adam gelip... bir ay önce taşlar hakkında sorular sormuştu. Open Subtitles نعم، كان هناك رجل يعرج جاء إلى هنا منذ شهر وسأل عن الأحجار
    Evet, topallayan bir adam gelip... bir ay önce taşlar hakkında sorular sormuştu. Open Subtitles نعم، كان هناك رجل يعرج جاء إلى هنا منذ شهر وسأل عن الأحجار
    Bolin, manken gibisin ama büktüğün taşlar kadar kalın kafalısın. Open Subtitles انت احمق يابولين لكنك احمق مثل الصخور التي تتحكم بها
    Kumlardaki pürüzsüz taşlar bize tanıdık geliyor. TED نعرفه جميعاً .. لمعان الصخور ..و الرمال انه امرٌ نعرفه جميعاً
    Sonra en yakın ağaca koşarak dallarını kırmaya, taşlar fırlatmaya ve daha önce duymadığım küfürler savurmaya başladı. TED ومن ثم جرى إلى اقرب شجرة وبدأ يحطم الاغصان ويرمي الحجارة وأخذ يلعن ويعلي صوته بالسباب بطريقة لم أرها من قبل
    Bütün Maya şehirlerinde, taşlar üzerinde kayıtlı bunun gibi törenler vardı. Open Subtitles كانت هناك مراسيم مثل هذه مسجلة على كل صخور مدن المايا
    Dişleri, dil taşına benziyordu. Bu taşlar, Malta'da ve Floransa yakınlarındaki dağlarda diğer taşların arasında görülen tuhaf taşlardı. TED لها أسنان تشبه حجارة اللسان، صخور غريبة ترى داخل الصخور الأخرى في مالطا والجبال القريبة من فلورنسا.
    Bu taşlar her parçanın mistik titreşimleri ile bir uyum içindeler. Open Subtitles هذه الأحجار الكريمة هي انسجاما مع الاهتزازات الصوفي من كل جزء.
    Köprünün altındaki çamurlu araziye dikilen taşlar istiridyelerin yetişmesini hızlandırıyor. Open Subtitles الأحجار تقف في الأراضي الطينية تحت الجسر لتشجيع المحار للنمو
    taşlar ağırdı, yani kurbanımız erkek muhtemelen iyi bir fiziksel formda olabilir. Open Subtitles هذه الأحجار ثقيلة لذا غالبا القاتل ذكر غالبا في لياقة بدنية رائعة
    Bu beyaz taşlar için servet ödeyecek bir elf lordu tanıyorum. Open Subtitles تعرف على رب قزم دفع الكثير من المال لهذه الأحجار الكريمة.
    Kayalar, taşlar,-- başka bir şeydense Yosemite Parkı'ndaki Yarım Kubbe'ye daha çok benziyor. TED فقد كانت معالم الصخور تشبه إلى حد بعيد صخرة "هاف دوم" في يوزيميتي.
    İkinci olarak, bu taşlar tortul kayaç şeklinde olmalı. TED ثانياً، يجب أن تكون تلك الصخور من الصخور الرسوبية.
    Sökülme nedir? Bu yolda görüyorsunuz ki yüzeydeki taşlar açığa çıkmış. TED ما هو التطاير؟ يمكن أن نلاحظ في هذا الطريق تفكك الحجارة الموجودة على السطح
    Bu bir gözenekli asfalt, dediğim gibi, taşlar arasında küçük bir miktarda bağlayıcı madde var. TED إنه إسفلت مسامي، كما قلت، و بالتالي سيتواجد فقط كمية صغيرة من الإسمنت بين الحجارة
    Birbirlerine hakaret edip taşlar fırlatıyorlar, adeta güç gösterisi yapıyorlardı. TED تبادل الاثنان الشتائم وألقيا الحجارة على بعضهما البعض في استعراضِِ دراماتيكيِِِ للقوة.
    Çok ruhani taşlar. Metafizik güçleri var. Open Subtitles انها حجارة روحية جداً بها قوى خارقة للطبيعة
    O lanet taşlar gökyüzünden düşerken olmazdı hayatım. Open Subtitles ليس مع هذه الاحجار اللعينه التى تسقط من السماء ، عزيزتى
    Bir strateji oyununda hareket ettirilebilen, bazıları kurtarılırken diğerleri feda edilen taşlar mıyız? Open Subtitles القطع التي يمكن أن تتنقّل في لعبة الإستراتيجية البعض سينقذون بينما الآخرون سيكونوا ضحيّة؟
    taşlar seninle mi konuşuyor yani? taşlar değil. Olması gereken şey konuşuyor. Open Subtitles كلا ، ليس الحجر ما يتحدث لي بل الشكل الذي سيكون عليه
    Yıllar boyunca doğuyu yağmalayarak, değerli taşlar... madenler, ipek ve fildişi elde etmişlerdi. Open Subtitles لسنوات كثيرة ,كانوا يأخذون من الشرق الكم الهائل من المجوهرات,ولا احد يدرى قدرها, والمعادن الثمينة, الحرير, والعاج,
    Ancak elmaslar sadece pahalı taşlar değil aynı zamanda rüyaların kaynağıdır. Open Subtitles الماس ليس مجرد احجار غالية لكن له اشياء من الاحلام
    Çirkin taşlar sana kaybettirmez eğer onları bırakmazsan. Open Subtitles البلاط القبيح قَدْ لا يخسر إذا لم تَستسلمُ
    taşlar kristale benziyor. Open Subtitles تبدو مصنوعة من أحجار الكريزوليت الشائعة على القمر والمريخ
    Yıldızlardan gelen misafir özel yeşil taşlar getirmiş. Open Subtitles من المفترض أن زائر النجوم أحضر معه أحجاراً خضراء خاصة
    taşlar cerrahi olarak iki yerden çıkartılabilir. Open Subtitles يمكن استئصال الحصى جراحياً عن طريق واحدة من طريقتين
    Ama taşlar seni geri getirdi. Open Subtitles لكن العقيق أعادك للحياة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد